“CANAVAR” ŞEKERİN KAHREDİCİ YÜKSELİŞİ!..

AKP Genel Başkanı geçtiğimiz Çarşamba günü gerçekten göz yaşartıcı şu açıklamayı yapmıştı:

-GDO’lu ürünler noktasında hassasiyetimizi artırmamız lazım. Devlet olarak birinci derecede bizim sorumluluğumuzda. Hükümet olarak bu konuda atacağımız adımların hassasiyetini özellikle ifade etmek istiyorum...

Bütünüyle alkışlanacak bir hassasiyet değil mi?.. CHP milletvekili Ömer Fehmi Gürer “Kazın ayağının” hiç de öyle olmadığını Meclis kürsüsünden şöyle açıkladı:

-Şaşkınlıkla dinledim, aklımızla dalga mı geçiyor diye düşündüm!..

Niçin böyle düşünmüştü Gürer peki?.. Çünkü aynı hükümet daha 2017 yılında verdiği yem izinleriyle ülkemizde 36 genetiği değiştirilmiş organizmaların(GDO) ithaline izin vermişti de ondan! Bakanlık gıda alanında 112 üründe GDO tespit etmiş ancak hiçbir önlem almamıştı da ondan!..

Olur mu böyle şey demeye kalmadan muhterem hükümet, yurt genelindeki 14 şeker fabrikasının özelleştirileceğini, Türkçe söyleyecek olursak apar topar satılacağını duyurdu. Valla ben kendi hesabıma bu arpalıkları, pardon fabrikaları kimlerin alacağını, kimlerin pusuya yattığını şıp diye tahmin ettim; hemen sayayım:

-Başta ABD’li gıda devi Cargill, sonracığıma bu gibi durumlarda her taşın altından çıkmasıyla tanınan, iktidarın gözdesi Cengiz, Limak ve Kolin ortaklığı...

Bingo! Hedefi tam 12’den vurmuştum! Önce bu gözde ortaklığın hangi dev projeleri aldığını görelim:

-İstanbul Üçüncü havalimanı, HES projeleri, otoyol, baraj, yüksek hızlı tren, elektrik dağıtım şirketleri..

Yani “yeme de yanında yat” ihalelerinin neredeyse tümü!.. Şimdi de şeker fabrikaları için teklif vermeye hazırlanıyorlar... Tabii diğer tarafta da Cargill var unutmayın...

-Kısacası milli servetimiz fabrikalara bay bay diyeceğimiz günler yakın!..

Ali Cengiz oyunları!..

Aslında iktidarın satmayı düşündüğü şeker fabrikası sayısı 25!..

İlk etapta 14 tanesi satılacak. Bu fabrikaların arazileri de altın hatta elmas değerinde!.. Yıllardır yapılan özelleştirmelerde satılan kurumların arazilerine neler yapıldığı ortada olduğu için özellikle dikkatinizi çekiyorum!..

Ancak asıl oyun “Canavar Şeker” üzerinde döndürülüyor. Ne demek canavar şeker!.. Nişasta Bazlı şeker demek(NBŞ). GDO’lu mısır şurubundan üretiliyor ve de ölüm saçıyor demek!

Kronik hastalıkları salgına çeviriyor demek! Çocuklarımızın yaşamını risk altına sokuyor demek!..

Bakın nişasta bazlı şeker/mısır şurubunun tüketimi Fransa, Hollanda, Avusturya, İrlanda, İsveç, Yunanistan, Portekiz, Slovenya, Danimarka ve İngiltere’de yasaklandı! Niçin yasaklandı acaba; yoksa geri zekalı mı bu ülkeler?!. Avrupa’da  NBŞ tüketimi 1-1,5 Kg civarında. Peki bizde ne kadar biliyor musunuz? 6,5 Kg!.. ABD İlaç ve Gıda Dairesi obeziteyi artırdığı gerekçesiyle 2008’de NBŞ kotasını yüzde 10’den yüzde 8’e düşürdü. Bizimkiler ne yaptı peki? Yüzde 10 olan kotayı yüzde 15’e çıkardı, iyi mi!..

Dinamitlenen üretim sıfır gümrüklü şeker!..

Peki, bir pancar ülkesi olan, şeker ihraç eden Türkiye bu duruma nasıl getirildi?

Çok kolayca! Tabii çoktan Neo liberal kıskaca alınmış Türkiye’nin kurtarıcı olarak Dünya Bankası’ndan transfer ettiği Kemal Derviş’in cansiperane katkılarını unutmamamız gerekiyor!.. Ne yapmıştı muhterem Derviş? IMF ile görüşmeler yapmak için ABD’ye gitmiş, sonra hiç utanıp, sıkılmadan şu notu göndermişti hükümete:

-IMF, borç para vermek için bu yasaların çıkmasını istiyor; 15 gün içinde çıkarmazsanız Türkiye’ye dönmem!..

Terbiyesizliğin daniskası olan bu mesajın ardından “Derviş’in 15 Kanunu” olarak bilinen ve içinde “Şeker Yasası, Tütün Yasası, Telekom Yasası, Tahkim Yasası” gibi yaşamsal kanunların bulunduğu 15 kanun apar topar çıkarılmıştı. Dikkat edin bugün ne şekerimiz kaldı, ne tütünümüz ne de telefonumuz!..

1998 yılında bu ülkede tam 500 bin hektar alanda pancar üretimi yapılıyordu. 2015 yılında bu rakam ne kadara düştü biliyor musunuz?..

-270 bin hektara!..

Yani yarı yarıya azaldı ekilen pancar! Pancar ekimi yapan 450 bin çiftçi ailesi de 120 bine geriledi!.. Böylece bir zamanlar şeker ihracatçısı olan Türkiye, 2015 yılında 170 bin ton şeker ithal etti!.. Yetmedi, 2016 yılında şeker ithalatında “0” yazıyla sıfır gümrük kararı alındı, iyi mi!..

Aslına bakarsanız bu kadar linç girişimine rağmen yine de şeker ithalini gerektirecek durum yoktu!.. Ama birilerine göre vardı demek ki; çiftçiyi ve şeker üretimi yapan fabrikaları şööle bi güzel boğmak gerekiyordu!.. İşte alınan son satış kararı ile işi tamamına erdirmenin yolu açılmış oldu...

-Artık kullanırsınız GDO’lu mısır şurubundan üretilmiş nişasta bazlı “canavar şekerleri”, güzel güzel ölürsünüz!..

Yıllar önce bir bakan, maden faciasında ölen işçiler için “güzel öldüler” demiş, diyebilmişti.. Bu kez ilgili Türk büyükleri de aynı şeyi der mi acep?!.

https://twitter.com/umit_zileli

Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87