BAŞKA GÜN KALMADI mı ABD?

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu katıldığı bir TV programında gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. Son dönemde Türkiye ile ABD arasında yaşanan gerilimin iki sebebi F-35 savaş uçakları ve Menbiç hakkında açıklamalarda bulunan Çavuşoğlu, özellikle Suriye’deki terör örgütleriyle ABD ile uzlaşılan takvimde detayları aktardı.

Çavuşoğlu Menbiç konusunda, “4 Haziran-4 Temmuz arası hazırlık çalışmalarının tamamlanması ve 4 Temmuz'dan sonra çekilmelerin başlaması şeklinde bir takvim belirlenmişti. Şu ana kadar yol haritası hiçbir aksaklık olmadan uygulanıyor. Bundan sonraki süreçte de uygulama olarak bir tereddütümüz yok. Yol haritası konusunda hiçbir sıkıntı yok. Bu bir diplomatik zaferdir.
Menbiç'te kaç tane YPG'li olduğuna dair net bir rakam yok. Sahaya girdiğimiz zaman net bir bilgi alacağız. Silahı veren ABD'dir, silahı toplayacak olan da ABD'dir. ABD, Menbiç'ten çıkarken YPG'den silahları alacak. Biz de buna nezaret edeceğiz. Türk askerinin YPG ile karşı karşıya gelme gibi bir durumu yok” açıklamasını kullandı.

ABD’li YETKİLİDEN KAÇAMAK YANIT

Albay Ryan, “YPG’nin gelecekte Menbiç’ten tamamen çıkarıldığından nasıl emin olacaksınız” sorusuna, “Savaş zamanlarında hiçbir şeyin asla yüzde yüzde garantisi olmaz. Ama size şunu söyleyebilirim; Türkiye ve ABD konuştukları çerçeve içerisinde çalışacaklar ve amaç Menbiç’in şu anda olduğu gibi barış ve istikrarını korumak” şeklinde ortada bir yanıt vermişti.

4 TEMMUZ NEDEN ÖNEMLİ: ÇUVAL KRİZİ

Fakat Çavuşoğlu’nun çekilme sürecinin 4 Temmuz’da başlayacak olması akıllara ABD’nin bir mesaj verip vermediğini getirdi. Zira 4 Temmuz 1776’da ABD Birleşik Krallık’tan bağımsızlığını kazanmıştı. O günden itibaren ABD’de bir şenlik halini alan ve her yıl büyük partilerle kutlanan 4 Temmuz ile aslında ABD bölgeye mesaj mı veriyor? Terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı YPG/PYD’nin bölgeden ayrılması hakkında IŞİD'e karşı yürütülen Doğal Kararlılık Operasyonu Sözcüsü Albay Sean Ryan önceki gün kafaları karıştıran açıklamalarda bulunmuştu.

4 Temmuz 2003’te ise Türkiye ile ABD arasında ciddi bir kriz çıkmıştı. Uluslararası literatürde çuval olayı olarak bilinen olayda, ABD askerleri Türk askerlerinin başlarından çuval geçirerek küçük düşürmüştü. Kuzey Irak’ın Süleymaniye kentinde 11 Türk Silahlı Kuvvetleri mensubunun ve Türkmen mihmandarlarının Irak’taki işgal kuvvetlerinin bir parçası olan Amerikan 173. Hava İndirme Tugayı’na bağlı askerlerce baskın sonucu derdest edilmişti. O dönemde de resmi tatil olduğu için Türk makamlar ABD’li yetkililerle diplomatik yollarla iletişime geçememiş ve ciddi bir krize sebep olmuştu. O dönemde ABD’nin bu hamlesi provokasyon olarak değerlendirilmişti.

KUDÜS’ü 6 ARALIK’ta TANIDI

Terör örgütünün çekilmek için önünde birçok gün seçeneği olmasına rağmen ABD’nin Türkiye ile 4 Temmuz’da karar kılması, “ABD mesaj veriyor” tartışmasını alevlendirdi. Her ne kadar bölgeden ayrılacak olsa da henüz resmi olarak terör örgütünün bölgeden ayrılıp ayrılmayacağına dair net bir açıklama yapılmazken, ABD Başkanı Trump, İsrail’in başkenti olarak Kudüs’ü 6 Aralık’ta tanıma kararı almıştı. Aziz Nikolas Günü olarak bilinen ve hem Hıristiyan hem de Yahudi dünyasında kutlanan 6 Aralık Aziz Nikolas Günü yapılan açıklama hem Washington hem de Tel Aviv yönetimini memnun etmişti.

VİZE KRİZİNDE de KOLOMB GÜNÜ’nü SEÇMİŞLERDİ

Geçtiğimiz yılın son günlerinde Ankara ile Washington hattında ciddi bir gerilime sebep olan vize krizinde de ABD manidar bir gün seçmişti. Vize krizini ülkede resmi tatil olarak kutlanan Kolomb Günü başlayan vize krizi ile birlikte birçok Türk vatandaşı mağdur olmuş ve akıllara “ABD vize krizini önceden planladı” tartışmasını getirmişti. ABD’nin Türk vatandaşlarına vize vermeyi durdurduğu ve Ankara’nın da aynı şekilde yanıt verdiği krizde tatili bahane eden ABD Dışişleri Bakanlığı, büyükelçiliğin duyurusu haricinde bir açıklama yapmamıştı.

SÖZCÜ Gazetesi