Gündem:
DEMİRTAŞLARIN HİÇ Mİ HATASI YOK..!

DEMİRTAŞLARIN HİÇ Mİ HATASI YOK..!

İşte Usta Gazeteci, Araştırmacı ve Yazar Soner Yalçın'ın, ODA TV ve Sözcü Gazetesinde yayımlanan 'Çuvaldızı...' başlıklı o ilginç yazısı;

Çuvaldızı...

IŞİD’i yazacağız…
Meselenin Afganistan, Bosna boyutunu yazacağız…
İranlı generalleri yazacağız…
MİT boyutunu yazacağız…
AKP’nin ülkemizi kana bulayan karanlık ilişkilerini yazacağız…
Ama…
Önce…
Çuvaldızı kendimize batıracağız…
HDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş Ankara katliamı ardından,“bunu devlet yaptı” dedi.
Demirtaş Suruç katliamı için ne dedi; “devlet yaptı.”
HDP Diyarbakır mitingindeki bombalı saldırı ardından yine benzer açıklamayı yaptı.
Ve arkasından ekledi: “En önemli konu, artık halkımız kendi güvenliğini almak durumunda. Tüm il ve ilçe teşkilatlarımız kendi güvenlik tedbirlerini almalıdırlar.”
Şimdi…
Sormak durumunda değil miyiz:
Madem devletin bu alçakça katliamı yaptığını ve yapacağını biliyorsunuz; binlerce masum insanı neden Ankara’da topladınız?
Hadi katliamı gerçekleştiren devlet önlemini almadı; ya siz?
Hiç uzatmayayım…
Suruç katliamı ardından “Kahroluyorum” başlığıyla şunu yazdım:
“Biliyoruz ki: Katiller her on yılda bir isim değiştirip karşımıza çıkıyor ve biz bunu yüz kez yaşadık. Dün de yaşadığımız katliamların sorumlularını yüksek sesle dile getirdik.
Politikaların yanlışlıklarından bahsettik.
Ceberut devletin çocuklarımızı öldürdüğüne, ölümleri seyrettiğine tanıklık ettik.
Suruç’la ilgili açıklamaların hepsi tamam, hepsi doğru diyelim. Peki…
17-19 yaşındaki öğrenci çocukları çatışmanın göbeğine gönderen politik pratiğin hiç mi kabahati yok?
IŞİD ile PYD/PKK Ayn El Arap/Kobani’de savaşırken bu gencecik filizler neden bu kanlı coğrafyaya sürüldü?
Yoksa… IŞİD’i sadece sınır ötesinde mi var sanıyorlar?
HDP’nin Diyarbakır mitinginde patlayan bombayı değerlendiremediler mi?
Her gün canlı bombaların patladığı bu bölgede neler yaşanacağını nasıl öngörmezler?
Bu çocuk oyuncağı mı?
Gerçekçilikten bu derece uzaklaşılır mı?..”
Evet…
Çuvaldızı kendimize batırmayacak mıyız?

“Günaydın” demezler mi?

Selahattin Demirtaş diyor ki…
“Partimizin MYK’sı 1-2 gün içinde toplanıp tartışacak. Ben fikir olarak bu saatten sonra kabalalık büyük mitingleri gerekli görmüyorum.”
Günaydın!
Yahu…
Aylardır sıradan insanlar, IŞİD saldırıları/bombaları konusunda birbirini uyarıyor; HDP yönetiminin yeni mi aklı başına geldi!
Burnumuzun dibindeki bu kanlı savaşın, AKP ve PKK eliyle ülkemiz içine sokulduğunu bilmeyen mi var?
Kim kimi kandırıyor?
Bakınız….
Bu satırları, HDP hakkında kafalarda kuşku uyandırmak için kaleme almıyorum.
Fakat… Ankara’daki kanlı saldırının sorumlusu olarak iktidarı ve devleti gösterenlerin özeleştiri yapmaları gerekmiyor mu?
Demirtaşların hiç mi hatası yok?
Daha kaç insanımız can vermeli ki… HDP yönetimi savaş meydanının ülkemize kadar genişlediğinin farkında olsun? Demek Suruç akıllarına başlarına getirmedi!
Gerçi… Kime ne anlatıyorum ki?
Daha dün… Bu iktidara bakan veren kendileri değilmiş gibi davranmaları-konuşmalarını görmüyor muyuz?
Bakanlığı reddeden Levent Tüzel’i bu nedenle milletvekili adayı bile yapmadıklarını unuttuğumuzu mu sanıyorlar?
Yüzü kızarması gerekenler sadece iktidar sahipleri mi?
Ya masum barış taleplerini dile getirenleri koruyamayanlar?
Hiç mi kimse sormuyor:
“Sen bizi provokasyona nasıl malzeme yaptın?” diye!
Evet… Çuvaldızı ne zaman kendimize batıracağız.
Yoksa…
At sorumluluğu -eli kanlı olduğunu zaten bildiklerimizin- üstüne ve siyaset yapmaya devam et!
Eee burası Ortadoğu ülkesi…
Sadece bombalarıyla, katliamlarıyla değil, politikadaki şark oyunlarıyla da Ortadoğu!
Yuttur yutturabildiğin kadar…

Farkında mısınız?..

Bu satırları yazmamın tek nedeni var:
Masum insanları uyarmak.
Dürüst olalım; Türkiye’de siyasal önderlik konusunda sadece iktidar hatalar yapmıyor.
Ülkenin politik zekasında/ stratejinde büyük noksanlıklar var.
Siyasi kadroların teorik ve pratik anlamda çok zayıf olduğu görülüyor.

Bu vasatlığa ne yazık ki biz gazeteciler de dahiliz.
Baksanıza şu olup bitene…
Türkiye tarihinin en büyük bombalı saldırısı sonrası neyi tartışıyoruz; siyasilerin birbiri hakkında ne dediklerini!
Kimin kime randevu verip vermediğini konuşuyoruz.
Tabii ki bu cennet vatanı provokasyonlar merkezi yaparlar!
Politikacısından gazetecisine hepimizin silkinip kendimize gelmemiz gerekmiyor mu?
Kaba-yüzeysel siyasete mahkum olduk.
Görmüyor musunuz; kimse nefes alamaz hale geldi.
Dökülen kan bizim kanımız.
Acıyan yürek bizim yüreğimiz.
İster politikacı ister gazeteci olalım; birbirimize laf sokuşturmaya son verelim.
Yoksa… Bu kasırga hepimizi yutacak.
Tabii ki birbirimizi eleştirelim.
Ama bunu nitelikli yapacak kaç akil insanımız kaldı?
Bu aydın kuraklığını yok edemezsek sonumuz o zaman gelecektir.
İnanın… Mesele terör değildir.
Bunun altında kalkarız.
Mesele insanı yok eden; yozlaşmadır, cahilliktir, bayağılıktır.
İşte bizim asıl düşmanımız bu kalitesizliktir.
Dönün tarihe bir bakın; ülkeleri, imparatorlukları neyin yıktığını okuyun.

Soner Yalçın
SÖZCÜ Gazetesi



Haber Habere
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87

YSK'dan 'İFTAR' KARARI
Bahçe İlçe Seçim Kurulunun "iftar saatinde kısa bir mola verilip verilmeyeceğini" sorduğu YSK,...

Haberi Oku