"KUMPAS ŞEHİDİ" AMİRALİN ANMA TÖRENİNE "SIFIR" GENELKURMAY BAŞKANI KATILDI

"KUMPAS ŞEHİDİ" AMİRALİN ANMA TÖRENİNE "SIFIR" GENELKURMAY BAŞKANI KATILDI

Anmada Genelkurmay'a sert çıkış

Deniz Kuvvetleri'nin “kutup yıldızı” Cem Aziz Çakmak gideli 1 yıl oldu.

Birinci ölüm yıldönümünde ailesi ve sevenleri tarafından ona lâyık bir şekilde, şiirlerle anıldı.

Ama, hâlâ “katillerinin” ortaya çıkarılmamış olmasının hesabı da soruldu. Dahası, “Tetikçi gazetecilerin tören mangasındaki Mehmetçikleri denetlediğini, Mustafa Kemal'in Ordusu'nun Arap şeyhleri önünde resmi geçit yaptığını görse, bir kez daha hastalanırdı” denildi.

Kumpasla hapse tıkılan, Silivri'de kanser olan, hastalığı sebebiyle tahliye edilince kahrolan, ömrünün son demlerini hastane odalarında geçiren Amiral Cem Aziz Çakmak'ı geçen yıl 3 Temmuz'da kaybettik.

Ölüm yıldönümünün Bayrama denk gelmesi nedeniyle öne çekilen anma, dün akşam 25 Haziran 2016, 19.00)İstanbul Beşiktaş'taki Deniz Müzesi'nde gerçekleştirildi.

Annesi, babası, eşi, kızları, doyamadığı torunu Cem Poyraz, hapishane arkadaşları ve sevenleri herkes oradaydı. Her zamanki gibi sadece görevdeki komutanlar, yani “silah arkadaşları” yoktu.

“Kutup yıldızı”nı anma, saygı duruşu ve İstiklâl Marşı'yla başladı.

Ardından özgeçmişi okundu.

20. Deniz Kuvvetleri Komutanı ve mapus arkadaşı Özden Örnek, bir diğer mapus arkadaşı Cem Gürdeniz ile Yargıtay'ın Balyoz kararını onamasına isyan edip, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı'ndan istifa eden emekli Koramiral Atilla Kezek birer konuşma yapıp, Cem Amirali anlattılar.

Cem Amiral sadece komutan değil şairdi de. O yüzden şiirlerle anıldı. Gazeteci-Yazar Mustafa Mutlu onun için yazdığı “Şerefine Komutan” şiirini okurken, Spiker ve haberhabere.com sitemizin Genel Yayın Yönetmeni Gülgûn Feyman Budak ile tiyatro sanatçısı Gülsen Tuncer, Çakmak'ın şiirlerini seslendirdi. Tiyatro Sanatçısı Utku Erişik Nazım Hikmet'in Kuvay-ı Milliye Destanı, Prof. Dr. Cemalettin Göbelez de keman dinletisiyle andı Cem Amirali.

Cem Amiral Beşiktaş Kongre üyesiydi aynı zamanda. Sınıf arkadaşı İbrahim Sütçü Cem Amiral ve torunu Cem Poyraz için Beşiktaş forması yaptırmıştı, bunları takdim etti aileye.

ANILARIMDA HASTALIK, KOMPLO, İHANET VAR

Emekli Koramiral Atilla Kezek, Cem Çakmak'ın mapus arkadaşı değildi, ama hastanedeki her gününe son ana kadar tanık oldu. Haliyle de en sert konuşma ondan geldi.

Sözlerine, “Biliyorum burada herkesin onu çok sevdiğini ve onunla birçok anıları olduğunu. Ama bendeki güzel anıların yerini, içinde hastalık, komplo, ihanet olanlar aldı” diyerek başladı ve şunları anlattı:

“2010 yılıydı. Silahlı Kuvvetler olarak, birbirimize şüphe ile baktığımız, birbirimizi sorguladığımız günlerdi. Ülkenin dört bir yanından Amiraller Ankara'ya çağrılmıştık. Merkez Orduevi'nin lobisinde toplanmış, ne için çağrıldığımızı çözmeye çalışıyorduk. Yanıma Cem oturmuştu, 'Komutanım büyük bir tezgâhla karşı karşıyayız. İşin içinde dost bildiğimiz üniformalı hainler de var. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, ateş olsalar düştükleri yeri yakarlar' demişti. Daha o gün, bu sürece hazır olduğunu, hiç eğilip bükülmeyeceğini göstermişti. Biz amiraller ordusu, ertesi gün ikişer ikişer Genelkurmay'a gidip, dost sorgusuna tabi tutulmuştuk. İfadeleri, kendisi de daha sonra başka bir davadan tutuklanacak olan Genelkurmay İstihbarat Başkanına vermiştik. O da almıştı. O günleri unutmak mümkün mü?”

CEM'İ İHANET VE DOSTLARIN SESSİZLİĞİ SIRTINDAN VURDU

Kezek, Cem Aziz Çakmak'ı kanser eden şeyin ne olduğunu açıklarken de şunları söyledi:

“Cem'i hasta eden şey neydi biliyor musunuz; 'İhanet' ve 'dostların sessizliği'... Kendisini sırtından vurulmuş gibi hissediyordu. TSK'nın kendisine ve arkadaşlarına sahip çıkmadığını düşünüyordu. Haksız da değilmiş. Bakın yıllar geçti; MGK karalarına bile girmiş, Cumhurbaşkanı'nın her konuşmasında dile getirdiği, 'Cemaat, paralel yapı' kelimeleri, TSK tarafından bir kez bile telafuz edilmedi, 'tasfiye' kelimesi bir kez bile söylenmedi. Başbakan Yardımcısı, 'Milli Orduya kumpas kuruldu' demişken, Genelkurmay'ın Balyoz'un beraatle sonuçlanması sonrası yaptığı açıklamayı hatırlayın; 'TSK olarak hukukun üstünlüğüne saygı gereği ve adil yargılanma ilkesi çerçevesinde söz konusu yargılamanın hakkaniyete uygun neticeleneceğine olan inancımız sürekli muhafaza edilmiş, verilen karar ile bu yöndeki inanç ve beklentilerimizin haklılığı ortaya çıkmıştır' denildi. Pes doğrusu!.. Hakkaniyete uygun olarak neticelenmiş!.. Murat Özenalp öldü. Cem Aziz Çakmak hapiste kanser oldu. Ya bu süreçte kaybedilen ana, babalar?!. O açıklamayı hastane odasında Cem'e okuduğumda, 1 Nisan şakası yapıyormuşum gibi baktı yüzüme. 'Adil yargılanmışız. Onlar haklı çıkmışlar' derken, yüzünde acı bir gülümseme vardı.”

KOMUTANLIK ARA SIRA KARAVANA YEMEK DEĞİLDİR

Kezek, konuşmasını şu sert ifadelerle tamamladı:

“Bugün sonuç ortada. Donanma Komutanlığı Karagâhı'nda döşeme altına belge gömenler, 1. Ordu'dan gizli belgeleri çıkartıp, servis edenler ve onların işbirlikçileri halen ortada yok. Ömer Diken, Ali Efendi Peksak, Savaş Kırbaş, Süleyman Pehlivan, Bilal Bayraktar, Hüseyin Kaplan ve diğerleri halen görevdeler… Bu anma gününde bunları neden söylüyorum? Çünkü Cem Çakmak'ı, Murat Özenalp'i, Ali Tatar'ı onlar öldürdüler. Bugün komutan olanlar, o günleri bire bir yaşadılar. Haydi buyurun göreve, bulun onları öldürenleri, bulun onları tasfiye edenleri. Tabii tasfiye edildiklerini düşünüyorsanız!.. Komutanlık, ara sıra er koğuşuna inip, askerlerle karavana yemek değildir. Sayın Komutanlar, sessiz kalmayın, konuşun. Şunu unutmayın; Yapanlar bir yana, ama herşey bittiğinde hatırlanacak olan düşmanlarımızın değil, silah arkadaşlarımızın sessizliği olacaktır. Amiral Cem Çakmak giderken kin ve nefret dolu olarak değil, ama sessiz kalanlara dargın gitti. Neyse ki, tören mangasındaki Mehmetçiklerin tetikçi gazeteciler tarafından denetlendiğini görmeden gitti. Neyse ki, Mustafa Kemal'in Ordusu'nun Arap şeyhleri önünde resmi geçit yaptığını görmeden gitti. Görseydi, bir kez daha hastalanırdı.”

Eşi Sevgi Çakmak'ın, Cem Amiral'i sevenlere teşekkürü ve anma programını düzenleyenlere plaket takdiminin ardından, emekli Deniz Bando Albay Ferhat Muratal'ın bestelediği Cem Aziz Çakmak oratoryosu eşliğinde katılımcılara lokma ikram edildi.

Cem Aziz Çakmak ve tüm kumpas kurbanlarının ruhu şad olsun.