YUNANİSTAN'dan SKANDAL 'FETÖ'cü ASKER' KARARI

Yunanistan'da Danıştay Genel Kurulu, FETÖ'cü darbecilerden Süleyman Özkaynakçı için verilen iltica hakkına Yunan hükümetinin yaptığı itiraza yönelik nihai kararını açıkladı.

Emsal teşkil edecek kararda, hükümetin itirazı reddedilerek, firari eski askerlere iltica hakkı tanınmasına hükmedildi.

Cenevre Sözleşmesine atıfta bulunulan kararda, Özkaynakçı'nın darbe girişimine katıldığına ve Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olduğuna yönelik yeterli delil olmadığı öne sürüldü.

Danıştay tarafından verilen kararın ardından, Özkaynakçı için seyahat belgesi temin edilebilecek.

Yunan basınına göre, askeri bir bölgede koruma altında bulunan darbeci askerlerin 3'üne daha Yunan İltica Dairesi tarafından iltica hakkı tanınmıştı.

TÜRK DIŞİŞLERİ'nden AÇIKLAMA

Türkiye, Yunanistan Danıştayının darbeci Süleyman Özkaynakçı'ya iltica hakkı tanımasını 'skandal bir karar' olarak niteledi. Dışişleri'nden yapılan açıklamada, 'Yunanistan, darbecilerin iadesini defalarca reddederek Türk milletinin vicdanını yaralayan bu tür kararlara zemin hazırlamıştır' denildi.

Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "Yunanistan Danıştayı, 15 Temmuz hain darbe girişiminin faillerinden Süleyman Özkaynakçı'ya iltica hakkı tanınmasına Yunanistan Hükümeti'nin itirazını reddederek skandal bir karara daha imza atmıştır." ifadesine yer verildi.

Yunanistan Danıştayının bu kararının Yunanistan'ın terörle mücadele konusundaki uluslararası yükümlülüklerine aykırı olduğu vurgulanan açıklamada, kararın ayrıca 1951 tarihli Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin Cenevre Sözleşmesi'nin de ihlali niteliğinde olduğu belirtildi.

Açıklamada, "Yunanistan, darbeci hainlerin iadesini defalarca reddederek Türk milletinin vicdanını yaralayan bu tür kararlara zemin hazırlamıştır. Yunan makamları, uluslararası yükümlülüklerini dahi çiğneyecek kadar hukuk anlayışından yoksun yargı mekanizmalarına sığınarak darbeciler için ülkelerinin güvenli liman olmasına daha fazla müsaade etmemelidir." değerlendirmesinde bulunuldu.

ANKARA'dan ARDI ARDINA SERT TEPKİLER

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın Yunanistan'da Danıştay'ın, 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi sonrası Yunanistan'a kaçan darbecilere iltica hakkı vermesi kararına tepki gösterdi. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Bu onurlu ve kararlı mücadelenin (FETÖ ile mücadele) sonunda; böylesi hukuk cinayetlerini taammüden ve organize bir biçimde işleyen birlikleri, ülkeleri, yöneticileri, yargı insanlarını tarih mahkum edecektir" ifadelerini kullandı.

İbrahim Kalın Yunanistan'ın kararına ilişkin şu ifadeleri kullandı:

Yunanistan Danıştayı, bir darbeciye iltica hakkı tanıyarak uluslararası anlaşmaları çiğnemiş ve Yunanistan’ın darbeciler ve teröristler için güvenli bir ülke olduğunu ifade etmiştir. Bu skandal kararın AB dahil bütün taraflarca reddedilmesi ve kınanması gerekir.

ADALET BAKANI: 'TARİH MAHKUM EDECEKTİR'

Adalet Bakanı Gül kararla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

Evrensel hukuka ve demokratik değerlere inananlar, Yunanistan yargısının teröristleri bağrına basan kararlarını kabul etmez.

Bu onurlu ve kararlı mücadelenin (FETÖ ile mücadele) sonunda; böylesi hukuk cinayetlerini taammüden ve organize bir biçimde işleyen birlikleri, ülkeleri, yöneticileri, yargı insanlarını tarih mahkum edecektir.

MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI: 'TAM BİR BASİRETSİZLİK ÖRNEĞİ'

Milli Savunma Bakanlığı ve askeri yetkililer de Yunanistan'ın FETÖ'cülere iltica hakkı tanımasını, "tam bir basiretsizlik örneği" olarak nitelendirdi. 

Milli Savunma Bakanlığı ve askeri yetkililer, Yunanistan'da FETÖ'cü askere iltica hakkı tanınmasına yönelik karara sert tepki gösterdi.

Milli Savunma Bakanlığı ve askeri yetkililer, söz konusu karara ilişkin şu ifadeleri kullandı: 

"Güven artırıcı önlemlerin yeniden başlatılmasının konuşulduğu ve her türlü iyi niyeti gösterdiğimiz şu günlerde, darbeci hainler hakkında verilen
mahkeme kararı tam bir basiretsizlik örneği olmuştur. Darbeci teröristlerle ilgili hukuka, demokrasiye ve iyi komşuluk ilişkilerine uygun kararlar alınmadan, güven artırıcı önlemlerin uygulamalarında bir gelişme beklenemez. Bunun da ilişkilerimize ciddi olumsuz etkileri olacağı açıktır."