HASBELKADER ZENGİN OLAN ALMANYA!

Aslında olup biteni uzun ve ayrıntılı aktarıp sizleri sıkmak istemem. Zaten her şey gözümüzün önünde akıp gidiyor. Ama işin ayrıntıları var ki, onlara değinmeden olmaz.

Efendim, ailemizde Alman gelinler var, Alman dostlarımız, eğitimini oralarda alan arkadaşlarımız, onların çocukları var. Yine Alman liselerinde okuyan tanıdıklarımız var. Ağızlarından sıklıkla çıkan ve değişmeyen şey şudur; “Alman ekolünden geliyoruz, disiplin, ciddiyet, işe değer verme, zamana ve saate sadakat bizim başarımızın sırrıdır.” Kendilerini tanıdıkça hak vermişliğimiz de vardır bu sözlerine. CB’nin; “Almanya kendine çeki düzen vermelidir. Bizi ürkütemez. Hasbelkader yakaladıkları zenginlikle, Türkiye’yi tehdit etmeye kalkıyorlar” açıklaması üzerine aklıma geldi paylaşayım dedim.

Ne diyor Alman işveren? “Biz de iyi ürün yok, en iyi ürün var” siz tavan yapan özgüvene bakar mısınız? Haklılık payı da olan! Hasbelkader zengin olan Almanya’nın bir sanayi devi olduğunu, köklü firmalara sahip olduğunu unutmadan, dünyanın ihracat şampiyonu olduğunu hesaba katarak, büyük dehalarını, firmalarını fonda tutarak kuş bakışıyla da olsa mercek altına alalım…

AEG’den Bosch’a, Braun’dan Siemens’e, Hugo Boss’tan Adidas’a, Audi’den BMW’ye, yöneticilerimizin tercihi olan son model zırhlı Mercedes’ten Volkswagen’e, Porsche’den Lufthansa’ya, başta Aspirin olmak üzere Bayer ürünlerinden cüzdanlarımızı boşaltan Ray- Ban ve Vichy’e! Say sayabildiğin kadar demezler mi adama?

Daha öncede köşemde farklı vesilelere aktardığım gibi dünyanın her yerinde siyasi otoritenin işi hem zor hem kolaydır. Zordur; göz önünde gerçekleşen pek çok olayda içi boş siyasi polemiklere girdiklerinde, ülkelerin ve insanların canı yanıyor. Kolaydır; yeteneğine, bilgisine, deneyimine güvendikleri kadrolarla çalışarak, “aslansın, kaplansın” övgülerine yenik düşmeyerek, “problem konuk” sıfatını hak etmemek için çaba sarf ederek, görev yaptıklarında sorun çıkmıyor, canlar yanmıyor…

Bildiğimiz, gördüğümüz kadarıyla olması gereken şu ki; gerilim yaratılırsa diplomasiyle çözülür ve bu iş siyaset mühendisliği gerektirir. Yine; ustalık, incelik, üslup, diplomatik dil uluslararası ilişkilerin olmazsa olmazıdır. Hele de sorun, çatışma dilini besleyen liderler arasında olursa diplomatik teamül gereği devreye hemen bilgili, deneyimli, diplomatlar girer, işi usulünce ve adabınca tatlıya bağlar.

Bazen komikten ötesi gülünç laflar ederek, bazen zekâmızla alay ederek, bazen hafıza mekânlarını sıradanlaştırarak, her seferinde kafaları karıştırarak sözleriyle, açıklamalarıyla bizi bu kadar düşünen yöneticiler başka yerlerde de var mı, son yıllarda bazı örnekleri görülse de çok mu bilmiyorum. Bildiğim rüyalarımız, hayallerimiz bir türlü gerçekleşemiyorsa durup nedenlerini düşünmemiz gerekir. Bunda yöneticilerimizin küçümsenmeyecek payının olduğunu unutmamak gerekir. Yok, eğer “batı ile bağların gözle görülür, elle tutulur biçimde yıprandığını zaten biliyoruz, bunun için kemer sıkma yerine inişe geçerken olduğu gibi kemerleri bağlasak daha iyi olur, ama önce toz duman yatışsın, büyük resmi görelim” diyorsanız o iş zor. Atı alan bizde olduğu gibi Üsküdar’ı hızla geçiyor da…

Önemli Not: Bugün 24 Temmuz. Tarihimiz açısından büyük anlam taşıyan bir gün! Basında sansürün kalkması, Lozan Antlaşması’nın imzalanması, basın ahlak yasasının çıkması hep bu tarihe rastlar. Ayrıca Cumhuriyet Gazetesi’nden arkadaşlarımız 267 gün sonra ilk duruşmalarına bugün çıkacaklar. Balkanlara bir konuşma için gidiyorum, aklımı, yüreğimi bırakarak. Sevgili Ezgi’ye (Önder Çelik’in kızı) bana müjdeli haberi ver sana oralardan hediye getireceğim dedim, anlaştık! Bugün sadece umut değil hukuk ve adalet adına bir fırsat günüdür. O topraklarda sevinmek ve Ezgi’ye verdiğim sözü tutarak dönmek istiyorum…

Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87