ANALİZ
 

HAYDİ BAKALIM, BUGÜN de TARİHİ GÜNMÜŞ, BAKALIM NELER OLACAK?
 

Medyamızın bağımlı kesimi “tarihi” başlıkları atmaya bayılıyor.
Erdoğan Amerika'ya gidiyor, başlık hazır “Tarihi ziyaret”
Erdoğan NATO toplantısına gidiyor başlık yine aynı “Tarihi buluşma.” Aslında konu AB ile ilgili ama NATO toplantısı bu “tarihi buluşmaya” fırsat yarattı.
Erdoğan AKP'ye Genel Başkan olacak, medyamız koro halinde “Tarihi gün” manşetini atıyor.
Medyamızın mümtaz bağımlılarından öğrendiğimize göre bugün de “tarihi bir gün” olacakmış.
Çünkü bugün AKP'nin MKYK'sı toplanacakmış, görev dağılımı yapılacakmış. Ama asıl önemli olan bu “tarihi” günde AKP içindeki en büyük tasfiye de yapılacakmış.
Saray uçağının müdavimi iliştirilmiş gazetecilerden biri “eminim ki AKP'nin yüzde 38'i değişecek, FETÖ ile ilişki olanlar tasfiye edilecek” diye kesin oran bile verdi.
Daha önce “tarihi gün” diye lanse edilenlerin çoğu “fos” çıktı biliyorsunuz. Amerika'ya neden gitti Erdoğan? Hesapta PYD'nin terörist olduğuna ilişkin belgeleri Trump'a verecek ve “Ya bizim yanımızdasın ya da PYD'nin yanında” diyerek “noktayı” koyacaktı. Sonucu biliyorsunuz, PYD'ye terörist diyemedik, terör konusundaki hatalarımız nedeniyle özür diledik, üstelik Amerika “Ben PYD'nin yanındayım” dedi.
“Tarihi” Avrupa Birliği toplantısına giderken de “sürprizlerimiz” olacaktı güya, sürpriz olarak “Biz AB'ye girmek istiyoruz, ama siz atarsanız karışmayız” mesajı çıktı.
Yine “tarihi” denilen 21 Mayıs'ta ise zaten AKP Genel Başkanlığını hiç bırakmamış olan Erdoğan büyük bir şovla karşılandı o kadar.
Bu nedenle bugünü “tarihi” ilan ederek AKP'de “büyük tasfiye” bekleyenler acaba yine hüsrana uğrar mı bilemiyorum. Gerçi her “tarihi gün” hüsranla sonuçlanıyor ama bağımlı medya bundan bile “zafer” çıkarmayı beceriyor o da ayrı konu.
Bugünü “tarihi” olarak ilan edenler “aklımıza hayalimize gelmeyecek” isimlerin tasfiye edilebileceğini söylüyorlar.
Ben o kadar emin değilim. Çünkü AKP'de “FETÖ'cülükle suçlanacak” ama “akla hayale gelmeyecek” isim yok. AKP'de kime “FETÖ'cü” derseniz deyin mutlaka gerçek bir tarafı vardır.
Tahminim yine “dağın fare doğurması” gibi olmasıdır. Çünkü AKP içinden aldığım bilgilere göre son Genel Kurul'da oluşan parti yönetimi huzursuzluk yaratmış durumda. Görünürde Erdoğan partiye çok sahip olsa bile oluşan listenin asla arzulamadığı isimlerden oluştuğu konuşuluyor. Böyle bir ortamda çok büyük bir tasfiye olmasının mümkün olmayacağı söyleniyor. Muhtemelen kamuoyunun da “FETÖ'cü olduğundan” fazla kuşkusu bulunmayan bazı isimler kenara çekilecektir.
Sonuç olarak tasfiye denilen şey ne kadar büyük olursa olsun, 15 Temmuz dinci faşist kalkışmasının ve FETÖ'nün siyasi ayağının ortaya çıkarılması bana hayal gibi geliyor.

 

BUNU YAZMAK GEREK
 

ŞU TABLOYA BAKIN SONRA AKP'de FETÖ'cü ARAYIN
 

Cemaatin dinci faşist darbe girişiminden sonra on binlerce kişi tutuklandı, davalar açıldı, yüz binin üzerinde kamu görevlisi sorgusuz sualsiz bütün hakları ellerinden alınarak kapı önüne kondu.
Ama birkaç belediye başkanı ve il/ilçe yöneticisi dışında siyasetçiler içinde “FETÖ'cü” olarak suçlanan kimse yok. Sadece AKP'nin bazı isimleri “kendilerini kurtarmak için” başta CHP olmak üzere diğer partilerdeki FETÖ'cü avına çıktılar ve sadece dedikodu yaptılar, o kadar.
Şimdi sizlerle bir liste paylaşmak istiyorum. Bu listeyi bizzat Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli açıkladığı için önemsiyorum. Bu listede 15 Temmuz'dan bu yana haklarında soruşturma açılan “üst düzey” kamu görevlileri var.
Şimdi bu listeye dikkatle bakınız;
2 Anayasa Mahkemesi üyesi
2 Orgeneral
10 Korgeneral
6 Tümgeneral
148 Tuğgeneral
131 Yargıtay üyesi
43 Danıştay üyesi
5 HSYK üyesi
24 vali
101 vali yardımcısı
115 kaymakam
717 profesör
837 doçent
1356 yardımcı doçent
1 müsteşar
2 kurum başkanı
8 üst kurul üyesi
8 genel müdür
188 daire başkanı
Bunun dışında 9 bin subay astsubay, 8 bin 356 emniyet müdürü dahil rütbeli polis ile on bini aşkın çeşitli kademelerde çalışan kıdemli devlet memuru var.
Canikli AKP içinde FETÖ ile ilişkili ve en önemlisi telefonuna ByLock yüklü tek bir bakan veya milletvekili olmadığını açıkladı.
Canikli'nin açıklamalarına göre sadece AKP değil diğer partilerde de “FETÖ'cü bulunmadığı” anlaşılıyor.
Bu açıklamalardan sonra “bugünkü tarihi toplantıda” nasıl olacak da AKP içindeki FETÖ'cüler tasfiye edilecek çok merak ediyorum.
Eğer bugün gerçekten AKP içinden bazı tasfiyeler olursa, bizzat hükümetin en yetkili kişilerinden birinin kamuoyuna “doğru olmayan bilgiler” verdiği gerçeği ortaya çıkmış olacak.
Türkiye bir “komedi ülkesine” mi döndü ne?

 

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER
 

EYVAH YİNE “DERİN STRATEJİ” DENDİ
 

Tanımı, azledilen başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan duymuştuk önce.
Suriye'deki yanlış politika Ahmet Davutoğlu tarafından “Derin strateji” olarak sunulmuştu kamuoyuna. O tarihlerde Erdoğan da bu tanıma çok sıcak bakmış ve Suriye'de Esad'ı devireceğini düşünmüştü.
Ancak çok kısa bir sürede bu “derin stratejinin” yanlış olduğu ortaya çıktı. Buna rağmen konuyu “gurur sorunu” haline getiren Erdoğan sonuna kadar direnmiş ve Suriye krizi başımıza bugünkü dertleri açmıştı.
Her ne kadar Erdoğan yanlışı bir noktada fark etmesine rağmen sadece Ahmet Davutoğlu'nu azletmekle yetinmiş ama ana politikayı yine de sürdürmüştü.
“Derin strateji” tanımını önceki gün yine duyduk. Bu kez Suriye konusunda değil, Rusya ile ilişkilerde.
Referandum öncesi evet çıkmasını sağlamak için tüm dünyaya “ayar vermeyi” politika olarak benimseyen Erdoğan belli ki bu yanlışı bir parça olsun düzeltebilmek için kavga ettiği her tarafa çiçek vermeye çalışıyor son zamanlarda.
En son Rusya ile yeniden dostluk zemini arayan Erdoğan Putin'le bir telefon konuşması yaptı. Bu konuşma kamuoyuna “Rusya ile derin stratejik ilişki” olarak duyuruldu. “Sevinelim mi endişe mi edelim” karar veremedim. Derin strateji lafını duyduğumuz ilk günden beri başımız dertten kurtulmuyor, Rusya da buna eklenmesin sonra.

 

HOŞUMA GİDEN ŞEYLER
 

KAVURMACI SONUNDA ORTAYA ÇIKTI
 

Sabah kahvemi içmek için dün Beylerbeyi'nde otururken mahallemin sakinlerinden “herkesi tanıyan ve herkes tarafından sevilen” bir dostumla da sohbet ettim.
Dedi ki “Her gün buradaki AKP'lilerle konuşuyorum, şu Kavurmacı olayı var ya, Tayyip Bey'in başındaki en büyük dertlerden biri” dedi.
Anlattığına göre “ölümüne Tayyipçi” olanlar bile “Böyle giderse bir daha AKP'ye oy vermeyeceğim” diyormuş. Aralarında 15 Temmuz'da yakınlarını kaybedenlerin de olduğu AKP'liler “Biz o gece niye canımızı ortaya koyduk, tescilli FETÖ'cüler ellerini kollarını sallayarak dolaşsın diye mi?” diye soruyorlarmış.
Topbaş'ın damadının herkes içerideyken sudan bir sağlık sorunu nedeniyle serbest bırakılması bir yana o kişinin çıktığı günden beri nerede olduğunun bilinmemesi AKP'lileri daha da deli ediyormuş.
Sohbetin sonunda telefonuma gelen bir mesajı okuyunca Ömer Faruk Kavurmacı'nın nihayet ortaya çıktığını gördüm. Dün sabah Florya Şenlikköy Karakolu'na giderek “denetimli serbestlik kapsamında” imza vermiş.
Haberi verdiğim dostum “Nihayet ortaya çıkması iyi bir şey tabii ama bir şey fark eder mi, vicdanlar yaralanmış bir kere” diye tepkisini dile getirdi.

 

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER
 

DURUP DURURKEN YOLSUZLUK DOSYALARI AÇILMAYA BAŞLANDI
 

Yandaş ve bağımlı medyada bazı haberleri hiç görmüyorsunuz ama Batı medyasında bir anda Türkiye'yi yönetenlerle ilgili “yolsuzluk haberleri” çıkmaya başladı.
Örneğin Erdoğan Ailesi'nin bazı offshore hesapları olduğu yazılıyor son birkaç gündür.
Aynı şekilde Başbakan Binali Yıldırım'ın 14 gemisi ve yurtdışı hesaplarda 146 milyon Euro parası olduğu ileri sürülüyor.
Gerçi bu tür haberler Türkiye'de yayınlansa bile bir etkisi olmuyor. Çünkü halkın yarıya yakını bu tür haberlerden hiç hoşlanmadığı gibi inanmıyor da. Diğer yarısı ise ne kadar gürültü çıkarırsa çıkarsın bir karşılık bulamıyor. İnkar veya hiç cevap vermemek sorunu çözüyor çünkü. Ancak yine de kafama takıldı. Türkiye ile ilgili pek çok eleştiri haberine alışmıştık Batı basınında ama kişileri hedef alan haberlerin çıkmaya başlaması hiç de hayra alamet değil.
NOT: İlgili haberleri merak edenler internete girerek çeşitli haber sitelerinden ayrıntılarını öğrenebilirler.

https://twitter.com/can_atakli_

Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87