İLELEBET PAYİDAR KALACAK!..

Türkiye'de hiç, ilaç için bir tane bile Alevi olmadığını biliyor musunuz?!.. Ben söylemiyorum, Diyanet İşleri böyle buyuruyor!.. Şeyhülislam hazretleri, pardon Diyanet İşleri Başkanı sıfatlı muhterem, bastırmış 550 bin TL'yi, Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK'e Türkiye çapında "Dini Hayat" araştırması yaptırmış. TÜİK, ülkenin dört bir yanında 21 bin 632 kişi bulmuş, hepsine çuval dolusu soru sormuş. Sonuç? Türkiye'de her bi mezhepten şu kadar ya da bu kadar Müslüman var çıkmış, ama bi tanecik olsun Alevi çıkmamış, iyi mi?. Pekii, Diyanet milyonlarca Alevi'yi nasıl sıfırlamış sizce?. Çok kolay ve de dahiyane bir buluşla:

-O kadar kişiye mezhepleri sorulurken, Alevi olup olmadıklarına dair tek bir soru bile sorulmamış!..

Nasıl, çok cingözce değil mi?!.. Böylece, bu toprakların en kadim, Anadolu Aydınlanmasının en temel topluluğu buharlaşmış, yok oluvermiş!. Ne o şaşırdınız mı?. Ben hiç şaşırmadım, hatta bu tür ayak oyunlarını uzun zamandır bekliyordum bile denebilir!..

-Çünkü, bu kafa için Aleviler ve Türkler hiç olmadı!..

11. YÜZYILDAN BU YANA

Yok saymanın tarihi taa 11. yüzyıla, Nizamülmülk'e kadar uzanır...

Aslında bir İranlı, yani Fars olan Nizamülmülk, 1064-1092 arasında tam 29 yıl, Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun kaderini elinde tutan kişiydi ve bu süre içinde imparatorluğun yayıldığı Anadolu ve Arap yarımadasında Sünnilik politikasının yaratıcısıydı. Bu amaç, Alp Arslan'ın ölümüyle tahta geçen Melikşah'ın fetihçi amacıyla birleşince çok etkili oldu.

-Alevilik ilk büyük darbeyi bu devirde aldı...

Osmanlı, atalarından almış olduğu mirası yüzyıllar içinde pekiştirdi ne yazık ki... Osmanlı sarayındaki son Türk sadrazam Çandarlı Halil Paşa'ydı. İstanbul'un fethinden hemen sonra Fatih Sultan Mehmet'in emriyle katledildi. O günden yıkılışına dek bir daha Türk asıllı bir sadrazam görmedi o makam...

-Diğer bir deyişle, artık devlet yönetiminde Türk ve Alevi yoktu!..

Muhteşem Süleyman dizisinde, tonton, adalet sever, hakkaniyetli olarak gösterilen Şeyhülislam Ebu Suud Efendi, "Kızılbaşların topluca öldürülmeleri elbette dinimize göre helaldir. Bu, en büyük, en kutsal savaştır. Bu yolda ölmek de şehitliğin en ulusudur" derken, Alevilik, var mı sayılıyordu sizce?..

Tarihin en gaddar yöneticilerinden, 30 bin Alevi'yi kuyulara doldurarak katleden Kuyucu Murat Paşa, "Türk, başı vurulması gereken pis" derken, Türk ve Alevi'nin yalnızca yok sayılması değil, yok edilmesinin amaçlandığı açıkça ortada değil mi?..

Son padişah, İngiliz Malaya zırhlısına binip ülkeyi terk eden Vahdettin, "Türk dini, soyu, sopu belirsiz, karmakarışık cahiller sürüsüdür" derken kimi yok sayıyordu, kimlerin padişahı olduğunu ilan ediyordu acaba?..

-Örnek çok, yüzlerce ama bu kadar yeter!..

İKİ FOTOĞRAF

Aleviler niçin evlerinin başköşesine, Hz. Ali'nin hemen yanı başına büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk'ün resmini asarlar, bilir misiniz?.

Çünkü yüzyıllar süren yok sayılma ve soykırımdan, onun kurduğu cumhuriyet sayesinde kurtulmuşlardır da ondan!.. Ancak, Atatürk'ün ölümünden sonra, önce duraklayan, sonra on yıllar içinde gerileyen, yok sayılan Aydınlanma Devrimi'nin sonuca ulaşamaması, karşıdevrimin iktidara uzanması, Cumhuriyetle birlikte gömüldüğü sanılan gericiliğin ve barbarlığın hortlamasına yol açtı...

İşte Diyanet'in son anketi bunun en açık, en belirgin örneği!.. Türk ve Alevi'yi yok sayan Nizamülmülklerin, Osmanlıların hortlayışı!.. Hortlayan gericilik önünde sonunda layık olduğu yere gönderilir... Bin küsur yılın bu topraklardaki temel direği ise büyük devrimcinin dediği gibi:

-Toprağıyla, vatanıyla ilelebet payidar kalacaktır...


https://twitter.com/umit_zileli
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87