SİZİN LİSANINIZLA; ‘DUA-BEDDUA-KUL HAKKI’

“Dua”, “beddua”, “kul hakkı”…
(*)

Bu jargondan besleniyorsunuz…

Kirli emellerinizi gerçekleştirmek için çıktığınız karanlık yolda bu kavramları kullanıyorsunuz… 

Aldığınız eğitim sayesinde, bütün iğrenç yalanlarınızı büyük bir belâgat ile söylüyorsunuz. Zira günahkâr diliniz oldukça yumuşak ve ellerinize bulaşmış kanla boyadığınız elmayı parlatan siz aynen şeytanın yolundan yürüyorsunuz…

Sakın bir grup olarak “sadece siz” üzerinize alınmayın..!

Bu sözleri hepinize söylüyorum..!

Sırf başarılı olun, köşeyi dönün, müreffeh yaşayın diye cahil bıraktığınız, dünya cennetindeki hayatını cehennem korkusuyla yaşattığınız dindar ve kanaatkâr bir güruhun beynini böyle yıkıyorsunuz…

Siz kim misiniz?

Baş olmak, başkan olmak, vekil olmak, başbakan ve cumhurbaşkanı olmak isteyensiniz…

Baş olmak, başkan olmak, her şeyin sahibi olmak istiyorsunuz…

Seçimlere giriyorsunuz…

Seçilebilmek için dua ediyor, ettiriyorsunuz…

Seçilebilmek için yemin ediyor, ettiriyorsunuz…

Seçilebilmek için yemin bozuyor, bozduruyorsunuz…

Siz Allah ile aldatıyor, Allah’ınızı da aldatıyorsunuz…

“Hikmetinden sual olmaz”, seçilebiliyorsunuz da..!

Aslında kalın da değil ama ‘hassas’ bir perde, yalanlarınızı arkasına gizlediğiniz…

Hassas ve kırılgan olması işinizi kolaylaştırıyor; bu din perdesini aralamak isteyeni yine arkasındakiyle korkutarak savuşturuyorsunuz… 

Çünkü muhatabınızı tanıyorsunuz…

Onlar masum, dindar ve kanaatkârlar… 

Korkarlar…

Siz “din kemirgenleri”siniz…

Siz “din kemirgenleri”ne sizin jargonunuzla sesleniyorum…!

İşte size beddua..!

Size hakkımı helal etmiyorum..!

Elinize kan sıçramış, bulaşmış…

Dilinize yalan dolanmış…

Beliniz kurusun inşallah..!

NOT: Din kemirgenliğinin sağcısı solcusu olmaz, herkes kendi payını alsın..!


https://twitter.com/drtayfunbudak
https://www.facebook.com/tayfun.budak.790


(*)
Dua, Türk Dil Kurumu’nun http://www.tdk.gov.tr/ adresinde aynen şöyle ifade edilmiştir;
Dua (isim) (arapça)
1. din b. Yakarış
2. Tanrı'ya yalvarma, yakarış için söylenen dinî metin
Yani dua, insanoğlunun Yaratan’a şükür ve yakarışı, sevgi ve bağlılık duyguları ile ondan lütuf ve yardımını dilemesi olarak tarif edilebilir.

Beddua ise Türk Dil Kurumu’nca aynen şöyle açıklanmıştır;
Beddua (isim): Farsça bed + Arapça dua
Birinin kötü duruma düşmesini gönülden isteme, ilenme, ilenç, kargış
Yani, adı üstünde kötü dua…
Birisi ya da birilerinin kötü duruma düşmesi için mutlak üstün ve sonsuz kudretli olan güçten, Yaratan’dan yardım isteme, onları şiddetle cezalandırmasını dileme…

Kul hakkı da Türk Dil Kurumu kaynaklarında şöyle karşılık bulmuştur
Kul Hakkı (isim): İnsanların birbirlerine geçen emekleri, hakları
Kul Hakkı, dinî bakış açısı ile o kadar önemlidir ki, kul hakkını Yaratan’ın hakkından önce ödemek gerektiği ifade edilmektedir.
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87