URFA’da SUİKAST NASIL ÖNLENDİ?..

Mehmet Faraç - MED CEZİR

18 Şubat 2017, 13:07

URFA’da SUİKAST NASIL ÖNLENDİ?..

Geçen yıl, Aralık ayının son günleri... İstihbarat birimlerine ulaşan bir bilgi, Urfa’da üslenen IŞİD hücrelerinin yeni suikastlar peşinde olduğunu haber veriyordu...

2015 yılının Ekim ayında Urfa’da, IŞİD karşıtı Suriyeli gazeteciler İbrahim Abdülkadir ve Firas Hammadi boğazları kesilerek öldürüldüğü için polis teyakkuza geçti...

Urfa polisinin eş zamanlı operasyonlarında, kentte yaşayan Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) 2

mensubuna suikast hazırlığında olduğu belirlenen 3 IŞİD tetikçisi eyleme geçemeden bir hücre evinde kıskıvrak yakalandı...

IŞİD mensuplarının ifadelerinin ardından Suriye sınırında arama yapan güvenlik güçleri, toprağa gömülü 25 kilo patlayıcı da buldu...

Ancak 3 şüpheliden ikisinin ifadeleri, “sığınmacı” kılığında kaç tehlikeli militanın ülkemiz topraklarında dolaştığıyla ilgili çok vahim kuşkuları da bir kez daha gündeme getirdi...

IŞİD tetikçilerinden “Omar” kod adlı Ahmad Alrawi (18), Suriye’de iç savaşın başlaması üzerine mecburi hizmet için askere çağrılınca IŞİD’e katıldığını ve talimat üzerine Urfa’ya gönderildiğini belirterek şunları anlattı:

“IŞİD yöneticisi Abdüllillah, bana IŞİD, Rakka’yı almadan önce 2 kişinin kentte çok sayıda insan öldürdüğünü, bunların öcünün alınması gerektiğini söyledi. ‘Bu iki kişiyi öldürdükten sonra yanımıza gelirsin, seni emir (komutan) yaparız, araba verir, evlendiririz’ dedi. Beni Şanlıurfa’da Suriye uyruklu arkadaşı Mezer’e gönderdi. O da beni 5-6 kişinin yaşadığı eve götürdü, burada 10-15 gün kaldım. Mezer, bana bir silah verdi. Aradan birkaç gün geçtikten sonra Telegram’dan yazıştığım Abdülillah, ‘Bir bomba var, onu söyleyeceğim yere koyabilir misin’ dedi. Kendisine kızdım, beni sakinleştirdi. Birkaç gün sonra bana ‘Suriye’de çok sayıda adam öldüren ve ÖSO saflarında çalışan kişileri bulduk, onları öldüreceksin’ dedi. Ben tamam dedim ama yakalandım.”

9 CANLI BOMBA...

Urfa’da eyleme geçemeden yakalanan IŞİD üyesi “Abu Musab” kod adlı Muhammed Akili (21) de ifadesinde, ÖSO saflarına katılarak 2 ay savaştığını, IŞİD mensuplarınca yakalanarak cezaevine konulduğunu anlattı...

Öldürülmemek için IŞİD’e katılmayı kabul ettiğini belirten tetikçi daha sonra şu ifadeyi verdi;

“Bizi Rakka’nın Rif köyündeki eğitim alanına götürdüler. Burada 25 gün kaldık. Tabanca, kalaşnikof ve Biksi silahlarıyla ilgili eğitim aldım. Esad’a bağlı birliklerle çatıştık. Sonra illegal yollardan sınırı geçerek Şanlıurfa’ya geldim. Örgütün şifreli mesajlaşma programı Telegram üzerinden haberleştik. Örgüt ÖSO’ya mensup 2 kişinin vesikalık fotoğrafını paylaşarak, bunları öldürmemizi istedi ancak eylemi yapamadan yakalandık.”

İki tetikçinin, örgütün para trafiğini yürüten Abdullah Aldaham ile birlikte yakalandığı bu başarılı operasyon, 31 Aralık 2016’daki Reina saldırısından 6 gün önce gerçekleşti...

Hedefteki ÖSO üyeleri Urfa’yı terkederken, Rakka’daki IŞİD’in 600 binden fazla Suriyeli’nin yaşadığı Urfa’da, iki hedefin adresini kolaylıkla tespit ederek tetikçilere bildirmesi uzman polisleri bile şaşkınlığa uğrattı.

ENGELLENEN EYLEMLER...

Veysel Tipoğlu yönetimdeki Urfa Emniyeti, son aylarda IŞİD’e yönelik çok etkili operasyonlar yapıyor... Derlenen bilgilere göre, kentte bomba düzeneği yerleştirilmiş “9 intihar yeleği” ele geçirilerek “canlı bomba” saldırıları da engellenmiş oldu...

Ancak Urfa’da yakalanan iki IŞİD tetikçisinin eylem planı ve dehşet verici ifadeleri, 33 yıldır terörle boğuşan Türkiye’nin skandal Suriye politikası nedeniyle ithal terörün de tehdidi altında olduğunu bir kez daha kanıtlıyor?..

O halde sormak lazım; Bu ülkede suikast, bombalama ve baskın planlayan daha kaç dinci terör hücresi var ve devlet bunların kaçını ne kadar izleyebiliyor acaba?..

Ne dersiniz; bu soruların yanıtını polisin Urfa’da ve Reina tetikçisine yapıldığı gibi İstanbul’daki başarılı operasyonlarıyla mı alacağız, yoksa IŞİD’in pusudaki yeni eylemleriyle mi?..

ATA’yı UNUTAN DEVLET AJANSI!..

Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi yayın organı Anadolu Ajansı geçtiğimiz yıl yaşanan önemli olayların haberlerinin ve fotoğraflarının yer aldığı 342 sayfalık bir albümü milletvekillerine

dağıtmış...

CHP Gaziantep Milletvekili Akif Ekici de, yandaş bültenine dönüşen bu albümü inceleyince görmüş ki, albümde iktidar partisi ve mensupları kendilerine geniş bir yer bulurken, “muhalefet yok” sayılmış...

Hadi bu rezalet yandaşlığın zıvanadan çıkması diye yorumlanabilir ama albümdeki “şehit”ler ayrımına ne diyeceksiniz acaba?..

CHP’li Ekici, albümde 15 Temmuz şehitlerine hak ettikleri değer verilirken, terör şehitleri ve de ulusal bayramların yok sayıldığını saptamış ki, bu durum yanlızca kamu görevi açısından değil, gazeteciliğin tarafsızlığı bakımından da utanç verici...

CHP’li vekil, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na şu soruları yöneltmiş;

“Anadolu Ajansı’nın 2016 yıllığında yer alan haberlerin ve fotoğrafların seçiminde hangi kriterler kullanılmıştır?.. 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’mızın tek satırla dahi olsa yer almamasının, milli bayramlarımızın yok sayılmasının gerekçesi nedir?..

Yıllıkta, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün ebediyete intikalinin 78. yıldönümüne yer verilmemesinin, 10 Kasım’da Anıtkabir’e akın eden yüz binlerin önemli haberler arasında görülmemesinin sorumlusu kimdir?..”

Anadolu Ajansı’nın adlarını anmadığı terör şehitlerinin listesini de soru önergesine ekleyen Ekici’ye birileri yanıt verecek mi bilemiyoruz?..

Bildiğimiz tek şey var; Büyük Atatürk yaşasaydı o albümü, kurucusu olduğu ve “Türkiye’nin sesini tüm dünyaya duyuracaktır” dediği Anadolu Ajansı’nı bu hale getirenlerin suratına çarpardı!..

https://twitter.com/FARACYAZIYOR
https://www.facebook.com/mfarac

Yorum Gönder 0
Facebook Yorumları 0

İsim

Yorum Gönder

Kalan Karakter:

Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.