Haber: Hüzün Yücel

BİR KADININ ACI DOLU YAŞAM ÖYKÜSÜ…

AMANSIZ HASTALIĞIN PENÇESİNDEKİ KADINA KOCA ŞİDDETİ…

Bazı yaşamlar çok abartılı gibi gelebilir, bazıları inanılmaz, bazıları hüzünlü ya da saçma sapan… Ama bunların hepsi ne yazık ki yaşanıyor… Kimi zaman yanı başımızda, kimi zaman çok uzaklarda… 
Kısacası her evin bir derdi oluyor dört duvar arasında. Acısı, tatlısı, mutluluğu, mutsuzluğu…
Tıpkı dört mevsim gibi…

Ama en acısı da bir insanın yaşayamayacağı, kaldıramayacağı en derin acılar yaşanıyor yine hizbe kuytularda, yine dört duvar aralarında..
Şimdi sizlere bir kadın hikayesi anlatacağız. Öyle bir hikaye ki, gerçek ve bir o kadar da inanılmaz olaylara acılara gebe..

İşte, hayat dolu bir kadın olan Muhterem G.’nin yürek burkan hikayesi... Haberhabere.com haber koordinatörü Hüzün Yücel’in haberiyle aktarıyoruz…

Parasını, altınlarını alıp, ortada bıraktı…

İstanbul Sancaktepe’de yaşayan Muhterem G.’ye Kartal Lütfü Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde karşılaştık. Kendisine 1 yıl önce meme kanseri teşhisi konmuş. Hastalığın ortaya çıkmasının ardından eşi E.G. sık sık, şehir dışına işe gittiğini söyleyerek evden ayrılmaya başlamış. Bu süreçte bir başına kalmış genç kadın. Bir yanda hastalığın acımasız gerçekliğini kabullemiş süreci, hem de en yakının terk edilişi ile sarsılmış genç kadın. Kemoterapi tedavisinin başladığı dönemde eşi eve dönmüş. Ama bu dönüş Muhterem G. için tam bir kabus olmuş. 

İddiaya göre Muhterem G. eşinin telefonunda, kendi arkadaşının eşi olan kadınla mesajlaşmalarını yakalıyor. Kocasına mesajları sorunca ise dünyası başına yıkılıyor ve şiddete maruz kalıyor.  Bununla da yetinmeyen E.G., hasta eşini dövdükten sonra genç kadının kötü günler için biriktirdiği 9 bilezik, 9 çeyrek altın ve 5 bin TL’yi alarak evi terk ediyor. Genç kadın E.G.’den olan oğlu ve E.G.’nin bir önceki evliliğinden olan kızıyla baş başa kalıyor ve sıkıntılı günler başlıyor.

Eşinin, parmağındaki alyansa varana kadar herşeyini aldığını ve maddi olarak zor günler geçirdiğini ifade eden Muhterem G., eşi, kayınvalidesi ve sevgili tarafından darp edildiği günü gözyaşları içinde şöyle anlatıyor:

“Paramı alıp kaçtıktan 2 ay sonra eşim beni arayarak yaptıklarından pişman olduğunu, vicdan azabı çektiğini ve para vereceğini söyleyerek bir eve davet etti. En büyük destekçim olan üvey kızımı da yanıma alarak çağırdığı eve gittim. Fakat eşim, sevgilisi ve kayınvalidem bana burada saldırdı. Hepsi bir olup dövdüler, paramparça ettiler beni.” 

“Beni kanser değil, eşimin vicdansızlığı yıktı…”

Bu olayın ardından genç kadın darp raporu alarak eşinden, kayınvalidesinden ve sevgilisinden şikâyetçi oldu. Çağrı usulü koruma tahsis edilen Muhterem G. boşanma davası da açtı. Hem hastalığı nedeniyle, hem de Sancaktepe Kaymakamlığı’nın 3 ayda bir yaptığı maddi yardımla geçinmek zorunda olduğu için zor günler geçiren Muhterem G., “Doktorlar bana ‘En çok morale ihtiyacın var’ diyor ama bu adam beni mahvetti. Meme kanseri iyileşti, ancak hastalık lenflere sıçradı. O da iyileşti, şimdi de belime sıçradı. Bu durumda ne beklenir ki? Çok sevmiştim, kaçarak evlendik ama şimdi beni ölümle tehdit ediyor. O hastayken benim içim sızlardı, başından bir an ayrılmazdım. O ise beni en zor günlerimde yalnız bıraktı” diyerek sitemini dile getiriyor ve ekliyor:
 

“Beni kanser değil, eşimin vicdansızlığı yıktı…”

Üvey çocukları sahip çıktı…

Eşinin ilk evliliğinden olan kızı ve oğlu babalarının aksine Muhterem G.’yi hiç yalnız bırakmıyor. Belkide babalarının yaptığı vefasızlığı, vicdansızlığı telafi etmek için üvey annelerine sahip çıkarak, bu kötü günleri atlatabilmesi için onu bir an bile yalnız bırakmıyorlar. Genç kadın ise ikisi üvey 3 çocuğuyla yaşam mücadelesi veriyor yüzünde buruk bir gülümsemeyle…

Haber Habere