ASIL NEDEN EKONOMİ 

Neydi?
Ekonomik yapı, siyasi yapıyı belirler.
Kim diyor bunu, dünya çapında bir isim Karl Marx.
“Alt yapıyı, üst yapıyı belirler” 
Üretim biçimleri ve üretim şekilleri, yönetim şeklini belirler.
Bu düşünceyi nereden çıkarıyoruz?
İlk yönetim biçimi de üretim araçlarının sahipliği konusu ile ortaya çıktı.
İlk devlet örneği, insanların ihtiyaçlarından fazla üretmeye başlaması ve üretim fazlasını ticaretin konusu yapmasıyla ortaya çıkmaya başladı.
Devletin ortaya çıkmasında etken olan gelişmeler; Üretim araçlarının sahipliği, ihtiyaçtan daha fazla üretim ve üretim fazlasının ticaretidir.
Ortaçağ- feodalite, merkezi krallıklar, ulus-devletler, küreselleşme diye sıralayacağımız yönetim (devlet) şekilleri tamamen üretim, üretim ilişkileri ve ekonomik gelişmelere bağlıdır. 
Durum böyle olunca sermaye sahibi veya sahipleri yönetim şekillerini belirleyen oluyor. 
Fransız Devrimi öncesi burjuva sınıfı sermaye sahibi olmuştu ancak siyasi güce sahip değildi. Toprak soylular ekonomik üstünlüklerini kaybetmişlerdi ancak siyasi güç halen onlardaydı. İşte bu şartlarda Fransız Devrimi oldu. Halk için daha demokratik bir yönetim şeklinin kapıları açılırken, burjuva sınıfı da halkın desteğiyle toprak soyluların siyasal gücünü kırmıştı. 
Sermaye ulus-devleti öngörüyordu ve dediği gibi ulus-devletler kurulmaya başladı. Tabii ki bu gelişmeler çağın düşünce gelişimine de uygun olmak zorundadır.
Aydınlanma çağında aklın özgürleşmesi ile teknoloji ve sanayide çok hızlı gelişmeler yaşandı. İletişim ve ulaşım araçlarındaki gelişmelerin dünya çapında etkileri oldu. Çok büyük şirketler kuruldu, birçok ülkede şubeleri ve fabrikaları açıldı. Kimi şirketlerin yıllık hasılası bir devletin yıllık hasılasından daha fazla oldu. 
Artık sermaye sahipleri için ulus-devlet yönetim şekli, kârları için engel olmaya başladı. Sermaye “küreselleşme” dediğimiz bir olguyu ortaya çıkardı. Bu kapsamda dünya ülkelerinin yeniden şekillenmesi gerekiyordu. Tabii ki bu gelişmeler çağın özelliklerine uygun yöntemlerle oluyor. 
Kısaca değinmek istediğim yaşadığımız siyasal sorunların altında ekonomik nedenler olduğudur. Siyaseti, ekonomiden bağımsız düşünmek çok hayalci bir sonuca götürür bizi.
Dünyanın yaşadığı iki dünya savaşının da altında yatan asıl neden ekonomik kavgadır. 
Türkiye’nin yaşadığı 1980 askeri darbesini, 24 Ocak ekonomik kararlarını görmezden gelerek değerlendirirsek yine eksik bir değerlendirme yapmış oluruz.
Bugün yaşadığımız terör olayların altında da ülkelerin sınırlarını değiştirme ve doğal kaynaklarını sömürme amacı vardır. Yaşanan etnik ve din savaşları altında da yine sermaye savaşlarının olduğu görülür.
Egemen sermayeye ait BOP, Yeşil Kuşak, Siyasal İslam denen projeler ülkelerin sınırlarını düzenlemek için ortaya atılmıştır. Bu projelerin ekonomik amaçlarını din ve ırk çatışması ile gizlemektedirler.  


https://twitter.com/nasuhbektas
https://www.facebook.com/bektasnasuh
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87