DÜNYAYI SIRTLANAN KADINLAR!

Almanya’dan İngiltere’ye, Polonya’dan Norveç’e, Bangladeş’ten Namibya’ya, Liberya’dan Myanmar’a, Şili’den Litvanya’ya, Malta’dan Hırvatistan’a, Nepal’den Tayvan’a, Jamaika’dan İskoçya’ya, Kuzey İrlanda’dan Trinidad ve Tobago’ya ülkeleri kadınlar yönetiyor. Fransa’nın eli kulağında! Bitmedi ABD Merkez Bankası ve İMF’in başında da kadınlar var…

Sözcü Gazetesi’nde Yılmaz Özdil dünyadaki kadın başkanların listesini yazdı. Şimdi ayrıntılara girmek, oralara gitmek ve bir kısmını tanımak zamanıdır…

Şili’deyiz…

Bir dönem BM kadın Örgütü Başkanlığını da yürüten ülkesinin ilk kadın lideri olan Michelle Bachalet çocuk doktoru. Göreve başladığı ilk gün, elini kalbinin üzerine koyarak halkını selamlarken şunları söylüyor; “Bu sizin oylarınızla oldu. Biliyorsunuz hayatım hiç kolay olmadı. Şiddet sevdiklerimi yok etti. Ama ben geçmişe kin tutmuyorum. 2 kez evlendim, 2 kez boşandım. Seçim çalışmalarım sırasında kızımı okuluna ben bıraktım, marketten alışverişimi yaptım, kadınlar bana çok yardımcı oldu. Bugün kazanan emek ve alın teridir”

Kadın başkan, daha sonra bir kültür vakfının başında olan ve kendi haberi olmadan devlet bankasından kredi çeken oğlunu görevden alarak şunları söyledi; “Kimse, Şili halkının güvenini sarsamaz. Bu bilgi bana ulaşır ulaşmaz oğlumun istifasını istedim. Bu karar beni bir anne olarak yaralasa da, devletteki görevimi yaptım. Evladım bile olsa ülkede kimse ayrıcalıklı değildir. Benim görevim ülkede yaşayan tüm bireylerin eşitliğini sağlamaktır. Ailemden biri de olsa kimsenin Şili halkının hakkımdaki güvenini sarsmaya hakkı yoktur. Savcıları göreve davet ediyorum. Oğlum Sebastian, hakkında soruşturmada sonuna kadar gidilsin.”

İnsanın ağzının açık kaldığı bu açıklamalar için, ders gibi mi desem, şaka gibi mi desem, vay be mi desem? Bilemedim! 

Sırada Kosta Rika var…

2010- 2014 yılları arasında Kosta Rika devlet başkanı olan Laura Chincilla zaferini ilan ederken şunları söylemişti; “Teşekkürler Kosta Rika! Bugün bir tarih yazdınız. Bu güvene ihanet etmeyeceğim. Sevgili Kadınlar! Hepinizin ucundan tutacağı onlarca sorun varken, evde oturmak niye?” 

Son Durağımız Brezilya…

Brezilya’nın ilk kadın devlet başkanı (sonradan görevden alındı) Dilma Vana Roussef, Bulgar asıllı bir ekonomist. Göreve başladığı gün yaptığı konuşmada şöyle demişti; “Hayatımın en önemli misyonunu milyonlarca Brezilyalıdan teslim aldım. Bir kadının seçilmesi ülkem adına bir ilerlemedir. Brezilyalı Anne ve Babalar! Kızlarınızın gözlerinin içine bakıp; “Kadınlar! Evet, yapabilir demenizi istiyorum. Ben bir istisna olarak kalmayayım.”

Ve Ülkemizdeyiz…

Son yıllarda bir moda yarattık. Bazı belediyeler nikâhtan sonra çanta dağıtıp içine de “Saadetin Yolu”, “Kadın Dövme Teknikleri” gibi kitaplar koyuyorlar. Böylece dövme hadisesinin yol ve yöntemlerini ayrıntılarıyla anlatıyorlar(!) Bizde bu yöntemler yerel yönetimler yoluyla ve bilimsel olarak anlatılırken, batıda elkızının neler yaptığı yukarı da sıralandı…

Gelelim bizde dünyayı sırtında taşıyanların neler yaptığına! Yaptıklarının içinde aşk var, aşksızlık var, kilo var, kayıp var, özveri var, özgüven var, zamanı aşan bir çaba var. Terk etmek, terk edilmek, yalnız bırakılmak, yemek yapmak, dikiş dikmek, dayatılanların altında ezilmemek için olağanüstü bir gayret göstermek var.

Çektiklerini ve yaptıklarını bağırarak değil, fısıldayarak anlatanlar var. Kendi başından geçenleri ötekinin hikâyesiymiş gibi anlatanlar var. Ya da ötekinin hikâyesini yaşarcasına anlatan, nefes almadan, soran, sorgulayan, karakterleri anlatırken adeta yaşayanlar var. Gerçeğin rotasını çizerken, çektikleri insanın yüreğine işleyen, ciğerine oturan kadınlar var.

Yüreklerindeki perdeyi araladığınızda o perdelerin ardında yapayalnız bırakılan kadınlar var. Bir başkası uğruna unutulan yuvalar, sevilmemiş bebekler, yaşanmamış güzel günler, bitmek bilmeyen geceler ve ağladığını hiç kimsenin görmediği kadınlar var.

Bir de sadece Cumhuriyet Türkiye’sinin kokusunu, sıcaklığını, varlığını, sarıp sarmalayan ve ötekileştirmeyen kucağını isteyen kadınlar var. Ve hiç az değiller…

Şimdi gel de; “Yeryüzü konukluğunu çatık kaşla geçirenlere hep birlikte acıyalım” diyen Haldun Taner’i anma…
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87