FUAT AVNİ'YLE RÖPORTAJ YAPTI

Medyaradar'dan Alev Gürsoy Cimin'in Fuat Avni'yle yaptığı röportaj şöyle: 

*Türkiye’nin gündemine bomba gibi düşen bir isim Fuat Avni.  Sizinle röportaj yapmak da çok enteresan. Çünkü iktidar dâhil herkes sizin kim olduğunuzu merak ediyor. Tabi biz gazeteciler de. Fuat Avni kimdir? Neden ve niçin var oldu? Cevabı en zor sorudan başlamak istedim.

Fuat Avni'nin kim olduğunu müşahhas (şahıs) bir şekilde tanımlayamam. Kimliğimin deşifre olması istediğim bir şey değil. Ne gariptir ki bu güne kadar tahmin edilenlerin hiç biri ben değilim. Henüz isabet ettiren olmadı. Tek korkum Fuat Avni zannettikleri birilerinin benim yüzümden zarar görmesi. Gerek Cemaat tarafını gerekse AKP tarafını en iyi bilenlerden biriyim. 

Hükümet içindeki cemaate yapılan haksızlıklara ve tasfiyelere bizzat şahit oldum. Herkes cemaat-AKP birlikteliği var zannederken AKP dar kadrosunun hem cemaat mensuplarına hem de cemaat mensubu diye fişledikleri alakalı alakasız kişilere hakları olan bütün yolları kapatıyorlardı. Devlet kademesinde eskisinden ağır bir partizanlık oluştu. Ayrıca dar bir kadronun kirli işlere bulaştığı yolsuzluk ve hırsızlık yaptıkları sır değildi. Bunlara 17 ve 25 Aralık’ta bu kadronun zulmü ve halkı kandırma gayreti de ilave olunca muhalefetin en etkili olduğu sosyal medyayı kullanmak aklıma geldi ve yazmaya başladım.

*Bazıları sizin tek kişi değil bir ekip olduğunuzu iddia ediyor, bu doğru mu? Siz kaç kişisiniz? Tek bir insanın bu kadar bilgiye sahip olması çok da mümkün olmasa gerek?

Hayır, ekip falan değil tek kişiyim. Zaten tweetlerimin işleyiş mantığına, felsefesine ya da içindeki bilgilere bakarsanız tek kişi olduğumu anlarsınız.

“YAKALANMAKTAN ASLA KORKMUYORUM”

*Hiçbir gerçek gizli kalmaz ve gerçeklerin mutlaka ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır. Sahi günün birinde yakalanmaktan korkmuyor musunuz?

Yakalanmaktan asla korkmadım, korkmuyorum. Gizli yazmamın nedeni korkum değil. Yapılanları deşifre etmek gibi bir misyonu kendime ilke edinmemdir. Yakalanırsam; neyse işlediğim suç cezasına razıyım. Ama az da olsa insanların bir kısmına ümit vermek ve karamsarlıklarını dağıtmak vicdanımı rahatlatıyor ve yazmaya değiyor. Bir de hükümetin hukuksuz atmayı düşündüğü birçok adımı deşifre ettiğimden planlarını gerçekleştirmeyi başaramadılar. Onun mutluluğu her şeyi göze almaya değiyor açıkçası.

*Seçim sürecinde öyle bir ortaya çıktınız ki bazı kesimlerin neredeyse umudu oldunuz ama seçim sonrası o beklentiyi karşılayamadınız. Popülaritenizin azaldığını düşünüyor musunuz, bu sizi nasıl etkiledi?

Popüler olmak gibi bir derdim ya da kaygım yok. Popülerliğin bana kazandıracağı bir makam ya da maddi olanakta yok. Hatta açık kimliğim bilinmediğinden yönüyle manevi bir katkısı da yok. AKP trollerinin yüzde doksanı fuatavniyi itibarsızlaştırmak için çalışıyor. Hatta benim yanımda teşkilatın “bitirelim moralini bozalım” diye konuşmalarına şahit olunca içten içe gülüyorum.

“ELBETTE TÜRKİYE’DEYİM VE BAŞBAKAN’IN YAKININDAYIM”

*Nasıl yani? Türkiye’de mi yaşıyorsunuz, şahit oluyorum derken, yanlarında mısınız? Çok heyecanlı bu söylediğiniz. Mesela ben sizin gerçekte mesleğinizi de acayip merak ediyorum.

Elbette yanlarındayım ve haliyle Türkiye'de yaşıyorum. Mesleğim, kimliğim, kişiliğim hakkında yazamıyorum maalesef deşifre olmama adına.

“NE SUAT KILIÇ’IM NE DE BAHSİ GEÇEN DİĞER İSİMLERİM”

*Suat Kılıç olduğunuz da iddia ediliyor. Buna ne dersiniz?

Başta da dediğim gibi şu ana kadar iddia edilen ya da tahmin edilenlerden biri değilim.

“MENFAATİ İÇİN HER REZALETE BOYUN EĞENLERDEN OLMADIM”

*Sizi bu kadar kızdıran Başbakan'ın neyi oldu? Görevden mi alındınız, terfi mi edilmediniz, vs... Sadece yolsuzluklar bu kadar kızdıramaz içeriden bir insanı sanırım. Kaldı ki  onlarca bakan ve vekil mutluyken, bir tek kişi mi doğrucu Davut. Kızmayın lütfen her şeyi merak ediyorum.


11 yıllık icraatlarda günden güne geriye gidilmesi, politika değişikliği, eski gömleğin yeniden giyilmesi, devleti ele geçirme düşüncesi, kendini dünya lideri ve İslam Halifesi sanması. Herkes dürüst bilmesine rağmen en büyük yolsuzluklara bulaşması, aşırı egosu. Türkiye'yi kutuplaştırması, Gezi dâhil haklı her eylemi kendini devirmeye yönelik adım olarak görüp aşırı paronoyaklaşması, kimseye saygısının kalmaması, etrafındakilere en galiz küfürler savurması. Kim demiş içeridekiler mutlu diye. Ben menfaati için her rezalete boyun eğmeyi mutluluk görenlerden değilim… Yetti mi?

“KORKMAK YETMEZ TİTREYECEK”

*Yetmez ama evet diyeyim:) ve bir diğer soruya geçeyim. "Korkma titre " yazıyorsunuz sürekli, neden?


Büyük bir zata talebesi “hesap gününden çok korkuyorum” deyince o da talebesine “korkma, titre” demiş. Yani bu durumda korkmak az kalır diye. Ben de BB'nin hem burada hem ötede vereceği hesapları düşünerek korkmanın ona yeterli gelmeyeceğini titremesi gerektiğini yazıyorum. “Korkma, titre”nin esprisi bu.

“SOSYAL MEDYA İKTİDARIN KABUSU”

*Bir de iddia ettiğiniz gibi Başbakan sizden korkuyor mu gerçekten? Klavye arkasındaki bir güçten bir ülke liderinin korkması ilginç ve inanılması güç geliyor insana!


BB klavye arkasındaki her şeyden korkuyor. Müdahale edemediği tek alan bu. Medya yeterince muhalefet yapamıyor. “Twitterin kökünü kazıyacağım” diyen bir adam korkusuzluğundan mı yasaklara sarıldı sizce? On binlerce AKP trolü neden var. Sosyal medya üzerinde bir yıldan fazladır baskın olmaya çalıştılar başaramadılar. Etkin olma gayreti ve yasaklama telaşları korkularının en bariz göstergesidir. Paranoyak olunca her şeyden korkarsınız. Kaddafi, Mübarek, hatta Tunus iktidarını sosyal medya organizasyonu yıktı. Bu korku içlerine düştü. İsteseler de kurtulamazlar.

“ARTIK BU İŞİN DÖNÜŞÜ YOK”

*Madem bu kadar yakınındasınız ve iddialarınıza göre onca yanlış var. Peki, hiç konuştunuz mu Başbakan ile bunları. Uyarmak istediniz mi?

BB'yi uyarabilseydiniz, bu kadar yanlış yapan biri olmazdı zaten. Bir tek rahmetli annesine kulak verirdi; onun da ölmesiyle tamamen dengesizleşti. Etrafındaki dalkavuklar hatalarını sevap gibi aktarıp alkışlarken hiç bir adım atamazsınız. BB hata yapmadı sadece günaha da bulaştı artık dönüşü zor zaten.

“BAŞBAKAN’DAN TOKAT DEĞİL, DAYAK BİLE YİYORLAR”

*Başbakan Fuat Avni’yi elbette sevmiyordur ama yanındaki deşifre olmayan sizi seviyor mu. Hani kim olduğunu bilmediği sizi? Yakın mısınız?


Sevdiğini sanmıyorum.  Kimi nasıl sevdiğini de bilmiyorum. Herkese bağıran sürekli azarlayan hatta galiz küfürler savuran biri kimi nasıl sever bilen yok. Ne olursa olsun itibarı sarsılmasın diye isimlerini anmamakla beraber bazılarının BB'den dayak yediklerini de biliyorum sadece tokat değil.

“BAŞBAKAN İLE ESKİSİ KADAR GÖRÜŞMÜYORUM, GÖRÜŞÜNCE DE TEDİRGİN OLMUYORUM”

*Sayın Başbakan ile diyalogda bulunuyor musunuz ve o anlarda ne hissediyorsunuz, tedirgin oluyor musunuz, sizin Fuat Avni olduğunuzu anlamasından?

17 Aralıktan sonra görüştüğü kişi sayısı iyiden iyiye azaldı. Eskisi kadar görüşmüyorum. Hislerime gelince sonunu düşündüğümden çoğunlukla acıyorum. Yazık etti kendine, memlekete, ailesine. Tedirginlik yaşayacak yaşı çoktan geçtim.

*Kapatılan Haramzadeler ve Başçalan hesapları ile bir ilginiz var mıydı?


Sadece onlarla değil hiç bir hesapla ilgim yok. Bir tek Fuatavni İngilizce hesabım vardı onu da uzun zamandır yazamıyorum. yedek hesabım ya da Facebook hesabımda yok.

*Seçim öncesi art arda patlayan tapeler son buldu mu yoksa devamı var mı sizce?


Tapeler konusunda bilgim yok. Herkes gibi yayınlayanları gördüm ve paylaştım. Ama tecrübelerime dayanarak söyleyeyim; yılarca süren bir soruşturmanın kayıtları bu kadar olamaz.

“TOPLUMDA AHLAKİ ÇÖKÜNTÜ VAR”


*Ama tapeler ters tepti galiba. İktidar mağdura dönüştü sanki ve halk yine AK Parti'den yana tercihte bulundu. Bunu neye bağlıyorsunuz?


Hayır, ters tepmedi çoğunluk mağdur da demedi. “Çaldılar ama çalıştılar, biz olsak biz de yapardık, bal tutan parmağını yalar” dediler. Toplumda çok ciddi ahlaki çöküntü var. Bir de millet maalesef ülkeyi ve ülkenin uzun vadede düşeceği kaosu değil, kendi cebini düşündü. Ekonomik krizle korkuttular. Arınç “Biz olmasak 3 ay sonra maaş ödenemez” diye propaganda yaptı.

“ALDIKLARI OY ORANINA ŞAŞIRDIM”


*Yazdıklarınız ziyadesiyle ciddiye alınıyordu. Ancak yerel seçim sonuçları çok da söyledikleriniz gibi olmadı. Şaşırdınız mı sonuçlara ya da üzüldünüz mü diye sorayım?


Seçimde yapılacak hileleri defaatle yazdım. Tedbir alacak bir adım atılmadı. Deşifre edince hile yapılmaz derken kediyi trafoya sokacak kadar (!) ileriye giden şeytani adımlar attılar. Her şeye rağmen aldıkları oy oranına şaşırdım. Halkımız ağır ve bedel ödeyerek gerçeği görecek diye düşünüyorum. İnşallah tez zamanda ve en hafif şekilde atlatılır süreç.

“CEMAAT KAYBETMEDİ”

*Gülen cemaatinin ağır bedeller ödeyeceğini düşünüyor musunuz peki? Bir de cemaatte bir kan kaybı söz konusu mu?


Cemaatte kan kaybı yok. BB'nin cemaat tabanının dağılmamasından sürekli şikâyetçi olması bunun en büyük göstergesi.

“CEMAATE SEMPATİM VAR AMA…”

*Cemaatçi misiniz?


İlkeleri ve duruşları neyse aksine ihtimal vermeyecek şekilde altına imzamı atarım. Çünkü ilkesel anlamda açıkladıklarına kimse hayır diyemez ama icraatları içerisinde yer almadım. Şahsi takılmaktan haz alan bir fıtratım var. Galiba aidiyet bana göre değil.

*Fuat Avni Türkiye'de neyi simgeliyor?


Fuat Avni'nin neyi simgelediğini galiba yazdığım günden beri takip eden kitle söylemeli. Maksatlı yazan küfürbaz takipçilerim değil elbet:)

*Evliyseniz ve çocuklarınız varsa, onlar biliyor mu sizin Fuat Avni olduğunuzu, yoksa bir tek siz ve Yaradan mı biliyor bu mevzuyu? :)

Bir tek ben ve Yaradan biliyor.

*Gazeteci olunca insan, sordukça sorası geliyor. Yarım saat dedim ama 1,5 saatinizi aldım. Peki, medyayı ne bekliyor. Var mı gazetecilerle ilgili de bir durum?


Sadece medyayı değil ülkeyi zorlu bir süreç bekliyor. Ama uzun sürmeyecek bir süreç. Medya üzerindeki baskı günden güne artacak. Yakın zamanda internet medyası da baskılara maruz kalacak.

*Dilerim seçim sonuçlarında olduğu gibi medya konusunda da yanılırsınız. Son olarak size Yiğit Bulut’u da soracağım. Aranız nasıldır, nasıl buluyorsunuz eski ‘meslektaşımızı’?


Size bir örnek vereyim Bulut'la ilgili takdir size kalmış. Katıldığı programın reyting oranlarını alıp yüksek çıkınca BB'ye gösteren ve “Efendim sizin icraatlarınızdan bahsettiğim an reyting tavan yapıyor” diyen biriyle Fuatavni'nin arası nasıl olabilir? Yiğit yalakalıkta Nirvana'dır.

*Çok enteresan. Başbakan ona güveniyor ama... Belli ki sağlam bir güven  ilişkisi var aralarında.


Neden enteresan olsun ne kadar çok yalakalık o kadar yakın ilişki. Doğru orantılı.

*Çok teşekkür ediyorum gizemli ve heyecanlı bir röportajdı kim olduğunu bilmediğim esrarengiz biri ile röportaj yaptım. Sanırım ilerisi için büyük bir deneyim ve hatıra olacak bu. Eklemek istediğiniz son sözleriniz varsa alayım ve vedalaşalım klavyeden.


Ben teşekkür ederim. İlkeli ve karakterli gazetecilik konusunda fakir olan bir ülkede yolunuzu kaybetmeden mesleğinizin hakkını vermeniz  temennisiyle.

*Dilerim öyle oluruz. Tabii röportaj sonrası başıma bir hal gelmese:) şaka bir yana hoşçakalın.:) bilmukabele.