“GÖBEKLİTEPE’de KADIN İZLERİ”ni SÜRÜYORUZ

Göbeklitepe’yi ziyaret edenler daha sonra Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’ni de ziyaret etmişlerse, duyumsarlar ki Şanlıurfa özel bir yerdir. Şehre boşuna Peygamberler Şehri denmemiştir. Gerçekten bunu tüm benliğinizde hissedersiniz.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında Şanlıurfa’da muhteşem bir etkinlik gerçekleşti. ‘’Göbeklitepe’de Kadın İzleri’’ sempozyumu Uluslararası Ekolojik Kadın Köyü Derneği Başkanı sevgili Hüzün Yücel ve Of Örtülü Derneği Başkanı Ali Rıza Yıldız’ın koordinesiyle Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde, İstanbul Medya Derneği’nin desteğiyle hazırlandı. Özel sebeplerle gidemediğim etkinliğin sergi bölümünde ‘’Su, KADIN, Toprak’’ işimle yer aldım.  

Vali Kemalettin Gazezoğlu Kültür Merkezi’nde sanatçıların uçurduğu barış güvercinleriyle başlayan etkinliği adım adım sosyal medya üzerinden takip ettim.

Sempozyuma Hüzün Yücel, Ali Rıza Yıldız, Hidayet Sevencan, Vildan Polat, Fatma Abak Şeker, Aslı Melik, Dilşad Öztürkmen, Rahime Yaşar, Alev Demirkesen, Dilek Aslan ve Ümran Bilim’in söylemleriyle katıldılar. Reji Kilisesi’ni dolduranların büyük bir bölümü Suriyeli kadınlardı. Savaşın ne olduğunu yaşayarak gören bu kadınlar sempozyum konuşmacılarını can kulağıyla dinlediler. Kadının siyasi parti çalışmalarındaki yeri, çalışma hayatında kadın, kooperatifçilikte kadın, Güneydoğu’da STKların kadın çalışmaları başlıklarıyla kadına dair içeriği zengin söyleşiler yapıldı.

Etkinliğin Şanlıurfa Belediyesi tarafından desteklenmesi çok önemliydi. Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Özel Kalem Müdürü Halil İbrahim Karaca ve Şanlıurfa Belediyesi Kültür ve Daire Başkanı Niyazi Kocadağ açılışa katıldılar. Sanat koordinatörlüğünü SÜ. Sanat Tasarım ve Mimarlık Fak. Geleneksel Türk San. Böl. Öğr. Görevlisi Alev Demirkesen’in yaptığı ‘’Göbeklitepe’de Kadın İzleri’’ sergisinde yer alan eserlere hakkında tek tek bilgi aldılar ve sanatçılarla resim çektirmeyi ihmal etmediler. Kuşlar kulağıma birçok eserle birlikte benin SU*KADIN*Toprak eserimin de gözde eserler arasında olduğunu fısıldadılar. Şanlıurfa’nın değerli insanlarına buradan teşekkürlerimi yolluyorum.

Arkadaşımız sanatçı Şule Turan, ardında anlamlı bir iz bıraktı. Hazırladığı Hadis-i Şerif’i, Hz.İbrahim’in doğduğu mucizevi Balıklı Göl’deki Halil’ür Rahman Cami’ne hediye etti ve eser oradaki yerini aldı.

Arkadaşlarım, daha önce iki kere gezme fırsatı bulduğum, Göbeklitepe ve Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi gezilerini yaptılar. Bu iki değerli mekânı görmeyenlerin mutlaka bir fırsat yakalayıp gezmelerini öneririm. Göbeklitepe bugün Tarihin Sıfır Noktası olarak anılmakta. Çok geniş bir alana yayılan bulgular toprak yüzüne çıkarılınca tarihçiler Dünya Tarihi’nin değişeceğine inanıyorlar.

Şanlıurfa il merkezinin 18 km kuzeydoğusunda, Örencik köyü yakınlarında yer alan dünyanın bilinen en eski kült yapılar topluluğu Göbeklitepe’de, T biçimindeki 10-12 dikilitaşın araları taş duvarla örülmüş yuvarlak planda dizilerek konumlandırılmış olmasının sırrı daha çözülemedi. Çeşitli varsayımlar etrafında dönüp duran fikirler havada uçuşuyor. Şimdilerde o bölgede gezilenin dışında bir alan daha kazılmakta. Belki o zaman bazı ele tutulur bilgilere ulaşmak mümkün olacak.

Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’nde beni en çok şaşırtan, Göbeklitepe D tapınağının etkileyici bir replikasıyla karşılaşmak olmuştu. Sadece, yukardan bakabildiğimiz kazı alanının içinde dolaşabilmeyi, T tapınak yapıların üzerine yapılan desenleri ve işaretleri yakından inceleyebilmeyi çok heyecan verici buldum. Leopar, yaban domuzları, leylek, tilki, ceylan, akrep, yılan ve kafası olmayan insan kabartmaları sayesinde, o dönem insanının inançları hakkında bilgiler edinmek mümkün.

Müzenin girişinde geniş bir perdede sergilenen 13.000 yılına ait görüntülerle verilen bilgiler insanı müthiş etkiliyor. ‘’Ben nereden gelmişim!?‘’ düşüncesi, sorusu akıllara düşüveriyor ve Göbeklitepe bu soruya cevap bulma adına bir bilmece haline dönüşüyor.

2015’de üç katlı ve 29 bin metrekare üzerine kurulan yeni Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi Paleolitik, Neolitik, Kalkolitik, Tunç, Demir, Helenistik, Roma, Doğu Roma Çağları ve İslami Dönem bölümüyle uzun saatler gezilebilmesi mümkün, son derece zengin bir müze. 

Kısmet olursa Kasım ayında düzenlenecek etkinlikte Peygamberler Şehri Şanlıurfa’da olmak; 12 bin yıllık tarihiyle ilk insan heykelinin çıkarıldığı, Adem, Eyüp, İbrahim, Şuayip ve İlyas peygamberlerin yaşadığına inanılan kutsal mekanları , Balıklıgöl’ü bir kez daha ziyaret etmek  dileğindeyim. 

Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87