ATATÜRK CUMHURİYETİNİN BÜTÜN KADIN ve ERKEKLERİNE DUYURU

ATATÜRK CUMHURİYETİNİN BÜTÜN KADIN ve ERKEKLERİNE DUYURU

Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Dr. Canan Arıtman 6 Mart tarihinde gerçekleştirecekleri büyük yürüyüş için çağrı yaptı.

CKD Basın Danışmanı Filiz Cemsu tarafından bildirilen çağrının sloganı “Özgecanlar, Canseller ölmesin diyorsan bu Pazar Kadıköy’e gel!”

İşte bu büyük yürüyüş ile ilgili olarak Sayın Canan Arıtman ile gerçekleştirilen söyleşi;

Sayın Canan Arıtman, CUMHURİYET KADINLARI DERNEĞİ (CKD)’yi diğer kadın derneklerinden ve hareketlerinden ayıran özelliği nedir? Kendisini nasıl tanımlıyor?

1997 yılında, Ankara’da yapılan şeriata karşı kadın yürüyüşlerinden sonra doğdu bizim derneğimiz. Böyle binlerce kadının şeriata karşı yürümesi, Cumhuriyet ve devrimlere olan bağlılığı bizim amaç maddemizi şekillendirdi. Amacımız Ulusal Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet devrimleri ile kazanılmış olan ekonomik-siyasal bağımsızlığın, özgürlük, demokrasi ve aydınlanmanın korunması, savunulması; ülke ve halk yararına geliştirilmesi için çalışmaktır.

Ülkemizdeki tüm kadınları böyle bir amaç doğrultusunda birleştirmeye , örgütlemeye Cumhuriyet Devrimlerini savunmaya çalışıyoruz.

Cumhuriyet Kadınları Derneği , Cumhuriyet Devrimlerinin kadını özgürleştirdiğini , güçlendirdiğini, kadının birey olarak var olmasının önünü açtığını görüyor ve Cumhuriyet Devrimlerinden uzaklaşıldıkça sorunların da arttığını saptıyor.

Bu temelde diğer kadın dernekleri ve kadın hareketi ile ayrışmak değil tüm kadınlarla birleşmek yeniden Atatürk Devrimlerinin aydınlığını yaratmak istiyoruz.

Peki Canan Hanım, ülkemizde sıkça yaşanan kadın ve çocuk sorunlarının kaynağını CKD nerede görüyor? Hükûmet politikalarını bu bağlamda nasıl değerlendiriyor?

Her iktidar kendi politikalarını topluma kabul ettirmeye çalışırken kendi ideolojisinin yeniden üretilebileceği alanlara gereksinim duyar. Cumhuriyet’in ilk yıllarında 3 devrim yasası ile Hilafetin kaldırılması , Eğitimin birliğinin sağlanması ve Şeriye ve Evkaf vekaletinin kaldırılması gibi atılımlar tesadüfi değildir.Genç Cumhuriyet , devrimlerinin kuşaktan kuşağa aktarılması için toplumu planlamaya başlamaktadır. Beraberinde gerçekleştirilen devrimler kadınların eğitimden sağlığa seçme ve seçilme hakkından toplumsal yaşamda yer almaya kadar her konuda önünü açmıştır.12 eylül den sonra adım adım ilerleyen gericilik AKP iktidarı ile toplumu yeniden şekillendirme imkanı elde etmiş bulunmaktadır. Ne yazık ki gerici fikirler her zaman kadınlar üzerinden toplumu şekillendirmeyi esas alırlar. Nitekim Kadınların gülüşlerinden kılına tüyüne kadar kendi gerici hayatlarını kadınlar üzerinden tanımlıyorlar. Kadınların yapacakları çocuk sayısı , çalışma hayatından uzaklaştırılmaları bunların göstergesidir. Müftülükler bünyesinde görev yapan Aile İrşat ve Rehberlik Büroları .Sosyal Hizmetler Müdürlüklerinin görevlerini devir almış İmamlar aracılığı ile kadınlara rehberlik hizmeti sunulmaya başlanmıştır. Diyanet işleri Başkanlığının sitesinden yayınlanarak bomba etkisi yaratan babanın kız çocuğuna şehvet duyması vb.ifadelerde kadınların ve çocukların bu ortamda yaşayacağı sorunların kaynağını gösterir .Özetle laiklikten , cumhuriyet devrimlerinden uzaklaşmak kadının ayakları altındaki toprağın alınmasıdır. Üzerinde basıp yükseleceğimiz zemin yok oldu bu AKP iktidarı sırasında.

Kadına şiddetin kaynağı nedir? CKD nin bu konudaki çözüm ve mücadelesi nelerdir?

Şiddet her geçen gün toplumun tüm hücrelerine siniyor. Çok uzun yıllardır süren ve bugün ülkemiz insanına kan ve gözyaşı içinde bölünmenin dayatıldığı koşullarda şiddet gündelik bir hal aldı. Bir yanda her gün “öteki” yapılan insanlar , gericilik , ekonomik sıkıntılar , birbirine karşı hiçbir hoşgörü ve saygının olmadığı siyasi ortam şiddetin başlıca kaynağıdır. Böyle gerilimle geçen 10larca yıl ve her gün televizyonlarda şiddetin doğallaştığı ve uyuşturucunun sıradanlaştığı binlerce film ve dizi ile bu toplum hala iyi dayanıyor. Şiddet acizliğin bir başka göstergesidir ve güçlü olanın zayıf olana uyguladığı bir davranış. Dolayısıyla el ele veren gericilik ve bölücü şiddetin sarmalı kadını ve çocuğu hedef alıyor. AKP iktidarı içinde artık istatistiksel verilere de ulaşılamıyor ama kadına uygulanan şiddet %1500 kat artmış durumda. Üstelik bu rakam resmi makamlara ulaşılmış olanları kapsıyor. Bir de üstü örtülü olanları bilmek acımızı daha çok arttırıyor. Bu veriler herkesin bildiği şeyler. Çözüm için biz örgütlenmeyi öne alıyoruz. Amacı da ayaklarımızı basıp yükseleceğimiz Cumhuriyet Devrimlerini yeniden bu halk için yaşanır kılmak üzere örgütlenmek tabiki.

CKD nin kaç şubesi, kaç üyesi var? Üye olmak isteyenlere neler demek istersiniz? Kadın mücadelesinde örgütlenmenin önemi nedir?

Biraz önce sözü edilen sorunların görünür olması bir örgütlenme ihtiyacını , seferberliğini de yaratıyor bir yandan. Şube sayımız hızla artıyor. Cumhuriyet Kadınları Derneği ülkemizde kendi gücüne güvenen , amacı Cumhuriyet Devrimlerini savunmak , geliştirmek olan en büyük dernektir. Şu anda kurulmuş olan 96 şubemiz ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şubelerimizin her biri vatansever ,cumhuriyet sevdalısı ,ülkesinin doğasına kurduna kuşuna hayran kadınlardan oluşuyor. Biz Cumhuriyet Kadınları Derneği’mizi , ülkemizin bu ateşle çevrilmiş ortamında bugünün Anadolu Kadınları Müdafaa-i vatan Cemiyeti olarak değerlendiriyoruz. Haberleri izlerken şikayetler eden , gidişten memnun olmayan tüm kadınlarımızı gelip bizlerle birlikte el ele mücadele etmeye çağırıyoruz.

6 Mart Pazar günü Kadıköy’deki yürüyüşün önemi ve hedefi nedir?

Bugün ülkemizde 8 Mart kutlamalarının artık 1857 deki dokuma işçilerinin mücadelesiyle başlayıp bitmesini istemiyoruz. Bugün 8 mart kutlamalarının ülkenin birliği ve bütünlüğü içinde kadınların şiddete ve gericiliğe karşı çıkmaları ile önem kazanacağını düşünüyoruz.

Okul merdiveninden çıkan kız öğrencinin tahrik etmesinden, direkt öğretmenin tecavüzüne sıçramış bir rezillik. Bu konuşmaları yaparken bile dövülen sövülen bıçaklanan binlerce kadının varlığı , basına yansıyan kadarı ile bilebildiğimiz kendi aklımızla da daha kötülerini bile öngördüğümüz tarikatlardaki çocuk istismarları , açlık ve yoksulluk, Diyarbakır da Cizre de Sur da evinden olmuş , acılarla içi yanmış binlerce kadının varlığı, ülkemize dayatılan terörle mücadele nedeniyle, bu vatanı savunan şehitlerimiz, gazilerimiz ve onların acılı anneleri, eşleri , çocukları bize haykırmaktan , yürümekten , örgütlenmekten başka çare bırakmıyor.

Biz bu ülkede yaşayan kadınlar hepimiz Cumhuriyete Devrimlere ve Atatürk ün yarattığı kardeşliğe muhtacız. Hepimiz birleşip bize bu kötülükleri reva görenlerle mücadele edeceğiz. Bu nedenle yaptığımız her eylem her basın açıklaması her eğitim toplantısı çok önemlidir. Bütün Cumhuriyet sevdalılarını dolayısıyla 6 Mart Pazar günü, saat:14.00’de Kadıköy’deki Moda İlköğretim Okulu önünden başlayarak yapacağımız ‘’Eşitlik Adalet Yaşam Hakkı’’ yürüyüşüne çağırıyoruz… Eylemimizi Özgecanlara, Canseller ve daha nice bahtsız kadınlarımıza adıyoruz…