BATI DESTEKLİ GÜL, ERDOĞAN'a MUHALEFET BAYRAĞINI AÇMIŞTIR!

BATI DESTEKLİ GÜL, ERDOĞAN'a MUHALEFET BAYRAĞINI AÇMIŞTIR!

İşte Usta Gazeteci, Araştırmacı ve Yazar Soner Yalçın, ODA TV ve Sözcü Gazetesinde yayımlanan 'Gül’ün İngiltere faaliyetleri' başlıklı o makalesi;

Gül’ün İngiltere faaliyetleri

Tespit 1) Bahçeli, Kılıçdaroğlu ile yan yana gelip koalisyonu görüşmek istemiyor, koalisyonu kurmak istemiyor. Peki… Kılıçdaroğlu ile birlikte Ekmel Bey’i karşımıza cumhurbaşkanı adayı olarak neden çıkardılar? Bugün iki üniversite arkadaşının sert demeçlerinin sebebi nedir? Sanırım… Ekmel Bey adaylığına karşı çıkmamın nedenlerini o günlerde iyi anlatamadım!

Tespit 2) Kılıçdaroğlu, koalisyon hükümeti kuramazsa CHP genel başkanlığında kalamayacağını biliyor. Aralık 2015 CHP olağan kongresine ana muhalefet lideri olarak değil, başbakan yardımcısı olarak gitmek istiyor.

Tespit 3) -Bir, iki istisna hariç- CHP yönetimi, Kılıçdaroğlu olmadan bir daha siyasi şanslarının (milletvekili-bakan) olamayacağını biliyor. Bu nedenle ısrarla CHP’yi koalisyona zorluyorlar. (Gürsel Tekin İçişleri Bakanlığı’nı istiyormuş!)

Tespit 4) CHP yönetiminin koalisyona bu kadar hevesli/teşne gözükmesi -absürt tekliflerde bulunması- elini güçsüzleştiriyor.

Tespit 5) Ama… Maalesef CHP yönetimi “bürokrat amatörlerden” oluşmaktadır.

Tespit 6) Oysa… Olacak bellidir; -hep yazdım/yazıyorum- AKP-CHP koalisyon hükümeti kurulacaktır. Bu SHP gibi, CHP’nin de sonunu getirecektir; ve istenen de budur.

Tespit 7) TBMM Başkanı CHP’li biri olacaktır. Kılıçdaroğlu hiç istemiyor ama Deniz Baykal’ın olma şansı yüksektir. (Parantez açmalıyım; Baykal ile Erdoğan’ın son görüşmesi hakkında çok yazı-yorum çıktı. Elimde bilgi yok ama şunu tahmin ediyorum ve hatta inanıyorum; bu görüşme teklifi Erdoğan’dan değil Baykal’dan geldi!..)

Devam edelim…

MHP değil DBP

Gelelim MHP’ye…

Ya da Bahçeli’ye demeliyim…

Tespit 1) Kılıçdaroğlu koalisyon hükümetinde yer bulamazsa nasıl genel başkanlıktan olacağını biliyor ise, Bahçeli de koalisyonda yer alırsa genel başkanlığı kaybedeceğini biliyor!

Tespit 2) Bahçeli’nin bu seçimlerde başarılı olduğu yanıltıcıdır/uydurmadır: 18 Nisan 1999 seçimlerinde yüzde 17.9 oyla 129 milletvekili çıkaran Bahçeli, 12 Haziran 2015’te yüzde 16.2 oyla 80 milletvekili çıkarabildi! Bunun neresi başarı? 13 yıllık AKP iktidarının başarısızlığı ortada iken Bahçeli’nin aldığı oy 1999 seçimlerinin gerisindedir! Bunu merkez medyanın “başarılı” göstermesinin nedeni, MHP’nin iktidar olmasının önüne geçmektir.

Tespit 3) Bugün MHP diye parti kalmamıştır; “DBP” diye parti vardır; “Devlet Bahçeli Partisi!” Her şey Bahçeli’nin iki dudağı arasındadır.

Örneğin; Sinan Oğan’ın milletvekilliğine aday gösterilmemesi!

Örneğin; Meclis’te uzlaşmayla TBMM başkanı olması beklenen Meral Akşener’e sahip çıkmaması ve aday bile gösterilmeyecek olması.

Engin Alan vs.

Seçimlerden hep başarıyla çıkan Türkeş bile bu kadar rahat değildi!

Tespit 4) “AKP-MHP koalisyon hükümeti kurulacaktır” diyenler, ne Bahçeli’yi ne de Batı’yı bilmektedir! Meseleyi salt iç mesele olarak görmekteler. Başucumuzda Kürt koridoru (Suriye Kürdistan’ı) kurulurken Bahçeli’yi hükümete almazlar! O da girmek istemez.

Tespit 5) Bahçeli’nin HDP karşı çıkışları ne derece gerçek? Bahçeli 18 yıldır MHP başında ve Kürt partisinin başarı ivmesi hep yükseliyor! Bu “doğru orantıyı” nasıl değerlendirmek gerekiyor?

Tespit 6) “Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı” kitabını okumanızı tavsiye ederim. Arusi Şeyhi Kürt Bedirhan Mustafa Aziz Çınar’ın damadı Kürt Teali Cemiyeti ve Kürt Hoybun Cemiyeti kurucusu (Erdoğan’ın danışmanı Cüneyt Zapsu’nun dedesi; Musa Anter’in kayınbabası) Abdurrahman Zapsu’dur. Bedirhanlıların, İsrail ilişkisine filan girip konuyu genişletmeyeyim. Türkeş Şeyh Çınar’ın müridiydi. Bahçeli’nin “kırmızı çizgileri” ancak saf-temiz Ülkücü gençlerin inanacağı masaldır.

Tespit 7) Bahçeli, her zor durumunda Erdoğan’ın/AKP’nin imdadına yetişmiştir. (Erdoğan’ın bir diğer “koltuk değneği” Baykal’dır.) Bahçeli’nin yeni görevi AKP-CHP koalisyon hükümetini kurdurmaktır. Sözleri siyasetin artık bıktırıcı cilvesidir…

Erdoğan’ın DTP korkusu

Gelelim AKP’ye ilişkin tespitlerime…

Tespit 1) Abdullah Gül, Erbakan’ı elinden tutup ABD’ye götürüp çeşitli lobilerle tanıştırıp ilişki kurdurmuştur. (Örneğin… ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Peter Tarnoff, Erbakan’ı evinde gizlice ziyaret etmiştir. Vs.) Erbakan, ABD’ye güvence verip iktidar olmuş ve ancak, Milli Görüş çizgisini sürdürünce düşürülmüştür. RP ve FP kapatılmıştır.

Tespit 2) Gül yanına Bülent Arınç gibi isimleri alarak (medyanın isimlendirmesiyle) “yenilikçi hareket” adıyla Erbakan’a bayrak açmıştır. Erdoğan bu oluşuma sonradan katılmıştır.

Tespit 3) Erdoğan zamanla AKP’yi tamamen ele geçirip, “yenilikçi hareketi” tasfiye etmeyi başarmıştır. Haziran 2015 seçiminden sonra Erdoğan “yenilikçi hareket darbesinden” korkmaktadır. Davutoğlu’nun sadakatinden emin değildir. Gül’le bir araya gelme zorunluluğu hissetmiştir.

Tespit 4) Gül, Batı’nın desteğini almadan Erdoğan’a karşı çıkmamıştır. Destek gelmiştir ve “muhalefet bayrağını” açmıştır. Son İngiltere’ye gidişleri ve sürekli bir siyaset bilimci ile görüşmesi gizlidir. Londra merkezli Economist dergisi son olarak ne yazdı: “En uygun başbakanlık adayı Gül’dür.”

Tespit 5) Erdoğan; -DYP’den kopup- ANAP ve DSP ile koalisyon hükümeti kuran DTP benzeri hareketin AKP içinden doğmasından çekinmektedir. Son görüşmelerinde Gül’ün nabzını yoklamıştır.

Tespit 6) Erdoğan, kendine güvence verecek bir koalisyon hükümeti aramaktadır. Deneyimsiz bulduğu Kılıçdaroğlu ve ekibini kandırabileceğini düşünmektedir.

Tespit 7) Erdoğan, tıpkı kafasındaki -cumhurbaşkanlığı yapma biçimi gibi- başkanlık sistemini de “şimdilik” rafa kaldırmıştır. Saraya (gerekirse Çankaya Köşkü’ne) hapsedilmeye razıdır. Zaman kazanmak istemektedir…

HDP’yi sonra yazmayı düşünüyorum…

Soner Yalçın

Sözcü Gazetesi

Haber Habere