Gündem:
BİR AY İÇİNDE HDP'nin DURUŞU DEĞİŞTİ
BİR AY İÇİNDE HDP'nin DURUŞU DEĞİŞTİ

CHP ile 1 saat 40 dakika, MHP ile 1 saat 45 dakika görüşen Davutoğlu'nun HDP ziyareti 1 saat 58 dakika sürdü. Görüşme sırasında sosyal medyada da en çok merak edilen konu seçim mitingleri sırasında ''Demirtaş'a artık Selahattin demeyeceğim'' diyen Davutoğlu'nun HDP liderine adıyla hitap edip etmediğiydi. Bu sorulara yanıt HDP kaynaklarından geldi. Edinilen bilgiye göre, görüşme sırasında Davutoğlu'nun HDP liderine birkaç kez 'Selahattin Bey' dediği öğrenildi.


Sivil plakalı araçla parti genel merkezine gelen Davutoğlu'nu HDP Grup Başkanvekilleri İdris Baluken ve Pervin Buldan ile Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder karşıladı. Davutoğlu ve beraberindeki heyet daha sonra HDP Genel Merkezi'nin üçüncü katındaki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantı salonuna geçti.

Burada basına kapalı gerçekleşen ve 11.00'de başlayan görüşme 12:58'de bitti. Böylece; CHP ile 1 saat 40 dakika, MHP ile 1 saat 45 dakika görüşen Davutoğlu, en uzun ziyaretini 1 saat 58 dakika ile HDP ile gerçekleştirmiş oldu.


HEYETLERDE YER ALAN İSİMLER

Başbakan Davutoğlu'na görüşmede eşlik eden AKP'nin HDP heyetindeki isimler; Mehdi Eker, Efkan Ala, Yalçın Akdoğan, Adnan Boynukara, Zehra Taşkesenlioğlu oldu.    

HDP heyetinde Eş Genel Başkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın yanı sıra HDP Grup Başkanvekilleri İdris Baluken ve Pervin Buldan, Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile MYK üyesi Zeynep Karaman da hazır bulundu.


MAKAM ARACINA KADAR EŞLİK ETTİLER

Görüşme sonrası Eş Genel Başkanlar Demirtaş ve Yüksekdağ, Davutoğlu'na makam aracına kadar eşlik etti. 

GÖRÜŞMEDE 'SELAHATTİN BEY' HİTABI

Başbakan Davutoğlu, 2 Mayıs'ta partisinin Çankırı mitinginde 1 Mayıs'la ilgili açıklamasında Taksim’in önemini belirtmek amacıyla Kudüs’ün Museviler için önemli olduğu örneğini veren HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a yüklenmiş ve  “Adından utan. Artık ona Selahattin demeyeceğim” demişti.

Bugünkü görüşmede en çok merak edilen konulardan biri de yaklaşık 2 saat süren görüşmede Başbakan Davutoğlu'nun HDP liderine 'Selahattin' deyip demediğiydi. Sosyal medyada da geniş yer bulan bu merakı HDP kaynakları giderdi. HDP kaynaklarından edinilen bilgiye göre Davutoğlu, HDP liderine birkaç kez 'Selahattin Bey' dedi.

GÖRÜŞME SONRASI DAVUTOĞLU'NUN AÇIKLAMALARI


Başbakan Ahmet Davutoğlu, HDP ile yapılan koalisyon görüşmesinin ardından "Yüzde 13 oy almış bir partiyi yok sayamam. Aldığım görev gereği görüşmem gerekir. 1 aylık süreçte HDP’nin duruşunun değiştiğini gördük. Doğrusu da budur" dedi.

İşte Davutoğlu'nun açıklamaları:

Halkın verdiği oya duyduğumuz saygı gereği herkesin herkesle konuşabileceği ortam olmalı.  Vatandaşlarımızın tercihinin dışlanmasını doğru görmem. Bu demokratik bir tavırdır. HDP ile yaptığımız güreşmede özellikle üzerinde durduğumuz konu şu oldu. 7 Haziran’da ortaya çıkan tablo ile herkes kendi yerini doğru konumlandırmak zorundadır.

Görüşmede, Demirtaş’ın açıkladığı 3 ilke üzerinden duruldu. Barış, demokrasi, adalet ilkeleri kapsamında görüşmelerimizi kendilerini aktardık. Barış söz konusu ise kimse silahla barışı tehdit edecek şekilde ülke topraklarını yer alamaz. Gelin HDP olarak bu tavrı sergileyin.

Biz tek parti iktidarı olma şansı bulamadık. Ama demokrasiyi bağlılığımızı gösteriyorum ve kaç oy almış olursa olsun kimseyi dışlamadan siyasetimizi TBMM çatısı altında alıyorum. HDP’nin TBMM’ye 80 vekille girmiş olması fırsattır. Silahlı grupların Türkiye içindeki varlığı çelişki teşkil eder. Demirtaş'ın dünkü açıklamalarını da dinledim ve görüşlerimi ifade ettim. Çevredeki çatışmaların Türkiye’ye gelmesini istemiyorsak bütün bu baskılara, şiddete karşı ortak tavır belirleme sorumluluğumuz var.

Hangi terör grubu olursa olsun Türkiye’nin duruşunun bilindiğini istişare ettik. Türkiye’nin ve çevre bölgelerdeki sorunları istişare ettik. İletişimi her an açık olmamız gerektiğini ifade ettik. Koalisyonla ilgili görüşlerimizi paylaştık. Gelecekteki gelişmeler bağlamında bizim ilkesel tutumumuzu anlatma imkanı bulduk. Türkiye’deki tüm silahlı unsurların Türkiye dışına çıkma hususundaki sözlerin yerine getirilmesi gerektiğini konuştuk. Kamu düzenin tartışma konusu olmadığını açık yüreklilikle konuşma imkanı bulduk. Misafirperverlikleri nedeniyle kendilerine teşekkür ediyorum.

“Demirtaş dün PKK silah bırakmalıdır, bunun muhatabı Öcalan’dır” dedi Nasıl değerlendirdiniz?

ÇOK İYİ NİYETLE BAŞLATTIK

Biz çözüm sürecini çok iyi niyetle başlattık. Neydi ekonomik geri kalmışlık var, halka hizmet edilmiyor, Kürtçe şarkı dinlemiyoruz gibi şikayetler vardı. Sıralamıyorum ama çok geniş bir demokratikleşme süreci hayata geçirildi. Bu gerçeklik üzerine bugün HDP güçlü bir grup olarak TBMM’de bulunuyor. Bütün bu argümanlar birer birer yok olmuşken hala silahlı grup bulundurmanın anlamı nedir? Bu soruyu HDP’ye soruyoruz. HDP oy verenlere de söylüyoruz lütfen bunu sorun. "Biz size silahlı mücadele için oy vermedik" deyin.

Bu soru daha çok sorulmalı. HDP’ye destek veren aydınların bu soruyu gündeme getirmesi lazım. Barış ve demokrasi derken silaha ihtiyaç duyuluyor. Açık ve net tavır almanın tam vaktidir. Kendisine ifade ettim. Demokratik bir zafer kazandınız. Zafer derken kendisini iki katı oy aldık ifadesini kastettim.

BÜTÜN SİLAHLAR TESLİM EDİLSİN

Bu silahsızlaşma öyle ya da böyle gerçekleşecek. Siz çağrıda bulunun Türkiye’de bütün silahlar teslim edilsin. Demokrasi arttıkça silahların azalması sonra da sıfıra inmesi lazım. 12 yıl içinde Türkiye’de demokrasi arttı silahların sayısı azaldı mı? Bu soruları sormanın vakti.

Kimseye tepeden bir dil kullanmadım. Dün MHP ile görüşürken de bugün de. "Silahsızlanmayı biz söyleriz ama onlar dinlemezler" Birinci onlar dinleyene kadar söylemeye devam etmeniz gerekiyor. Süreç devam edecekse etkili olduğunuz varsayılır. Etkiniz yoksa görüşmelerin anlamı ne. Etkiniz yoksa sürece hangi yolla katkıda bulunacaksınız. Biz dörtlü parti olarak hep birlikte çağrı yapacaksak. Buradan da çağrıda bulunayım. Bizler demokratik standartın en üstü çıkması için hazır olduğumuz ama terör ve şiddet içeren müdahaleye karşı ortak tavır alacağımızı bildiren bir deklarasyon imzalayalım.

1 AY İÇİNDE HDP'NİN DURUŞU DEĞİŞTİ

Yüzde 13 oy almış bir partiyi yok sayamam. Aldığım görev gereği görüşmem gerekir. 7 Haziran’ın ertesi günü Demirtaş asla Ak Parti’nin içinde olduğu hükümete içerinden ve dışarıdan destek vermeyeceğiz dedi. Bu ifade açık ve net. AK Parti’nin dışındaki ihtimaller çalışıldı. Bu ifadeye cevap vermedim. Yüzde 40 oy almış bir partiyi dışlayacak formüller yürümez. 1 aylık süreçte HDP’nin duruşunun değiştiğini gördük. Doğrusu da budur. 

Her konuyu görüşürüz fakat koalisyon ortaklığı çerçevesi oluşmuş değil. Ama görüşmeye de devam ederiz. Kuracağımız hükümet Türkiye’nin bütününü temsil etmesi önemlidir. CHP, MHP ile görüşülürken HDP’nin ne düşündüğü önemlidir. Bu çerçevede HDP ile oluşturulmuş bir mekanizma yok.

GÖRÜŞME SONRASI HDP'NİN AÇIKLAMALARI

HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Başbakan Davutoğlu'nun ziyaretinin ardından açıklamalarda bulundu.

Önder, "Bir AK Parti ve CHP koalisyonunu bu üç başlık altında gerçekleşmesi doğrultusunda bu yapıya yapıcı bir muhalefet tutumu alacağımızı belirttik." dedi.

İşte Önder'in açıklamalarından satır başları::            

Karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Partimizin yaklaşım ve önerilerini paylaştık. Sayın Başbakan da kendi düşüncelerini açıkladı. Başta 7 Haziran sonuçlarının değerlendirmesi olmak üzere, izleyecekleri yol ve yöntemleri bizimle paylaştılar. Koalisyon ayrı bir başlık olarak ele alındı. Partimizin adalet, barış ve demokrasi başlığı altındaki 3 temel ilkesel duruşumuzu aktarma imkanı bulduk.

Bir Ak Parti ve CHP koalisyonunu bu üç başlık altında gerçekleşmesi doğrultusunda bu yapıya yapıcı bir muhalefet tutumu alacağımızı belirttik. Başbakan da koalisyon ve diğer teme meselelerimiz hakkındaki fikirlerini paylaştık. Temaslarımız gerektikçe sürmesi, kesintiye uğramaması konusunda mutabık kaldık. 

Bu ülkedeki hükümetin oy kaybı, tek başına yeniden iktidarı elde edememesi ve yeni kurulacak olan değişik hükümet alternatiflerinin temle meselesi çözüm süreci olmak zorunda. Ülkemizdeki bozucu alanların; istihdamdan tutun kadın meselesine kadar ekonomik bunalmışlığımızdan bölgesel sıkışmaya kadar tümü barış süreci konusunda alacağımız tutumla bire bir ilgilidir. Barış meselesi demokratik çözüm meselesi bu ülkenin bir alt başlığı değil teme meselemizdir. Hiçbir hükümet görüşmesi çözüm sürecinden ayrı ele alınamaz çözüm süreci de hükümet meselelerinden ayrı ele alınamaz.

Öcalan bu ülkede barış ve demokratik hareketlerin tema geliştiricisi ve teminatı olmuştur. Bizim ona sıradan bir ziyaret yapmamız söz konusu değildir. Devlette devamlılık esastır denir ya…

Barış sürece o kırılmasına sebep olan, yok sayılan doğru bulunmayan Dolmabahçe deklarasyonu şartlarına dönerek daha ileri bir noktadan ele alınmak durumunda. Bu ülkemizi ilgilendiren konu olmaktan çıkmış bölgemizin, komşularımızın ve insanlığı ilgilendirecek bir  durum almıştır. Bizim talebimiz görüşmekle ilgili bir talep değildir. Süreç bağlantılıdır.
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87

KAYIP EKONOMİST OLAYINDA YENİ GELİŞME
Balıkesir'in Gönen ilçesinde, 17 Haziran 2023'te sabah yürüyüşü için evinden ayrıldıktan...

Haberi Oku