CUMA HUTBESİNDE YENİ YIL VURGUSU

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan Cuma hutbesinde, farklı coğrafyalarında kimileri hayatta kalabilme mücadelesi verirken dünyayı bir eğlence gezegeninden ibaret görmenin hazin bir manzara oluşturduğu anlatıldı.

Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan bütün camilerde okutulan ‘Sayılı nefeslerimizi tüketirken’ başlıklı Cuma hutbesinde yaklaşan yeni yıl ön plana çıkarıldı.

Hutbede Kuran-ı Kerim’de “Allah, hanginizin daha güzel işler yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır” ayetini indirdiği, Hz. Muhammed’in ise, insanların sağlık ve boş vakitleri değerlendirme konusunda aldandığına dair hadisleri bulunduğu hatırlatıldı.

Hutbede; insanların büyük bölümünün bitmeyecek sandığı hayatın ‘göz açıp kapatıncaya kadar’ bir zamanda tükendiği, ebedi özgürlüğe ancak iman, salih amel; helal ve haramlara riayet etmekle ulaşabileceği vurgulandı.

Hutbede, her bir an, her saniyenin insanların en kıymetli sermayesi olduğu, iyi ve güzel işler yaparak sorumluluk bilinciyle geçirildiği en bir ömrün Allah katında kazanca dönüştürülebileceği, buna karşılık haram ve kötülüklerin esaretinde tüketilmiş bir ömrün ise heba edildiği anlatıldı.Ömür sermayesinin her geçen gün tükendiği, sonunda fani dünyadan baki aleme göç edileceği belirtilen hutbede yeni bir yılın eşiğinde herkesin dün ve bugünün her alanda muhasebesini yapması gerektiği belirtilerek, “İslam dünyasını kasıp kavuran, kardeşi kardeşe kırdıran fitne ateşi, kalplerimizi sızlatıyor mu? Çocukları, kadınları, yaşlıları, masum canları hedef alan silahlar, onların başına atılan tonlarca bombalar bizim de yüreklerimizi dağlıyor mu? Yoksa modern dünyanın ürettiği kendinden başkasını düşünmeme hastalığı gözümüzü kör, kulağımızı sağır edip vicdanımızı esir mi aldı?” diye soruldu.

“DÜNYAYI EĞLENCE GEZEGENİNDEN İBARET GÖRMEK HAZİN”

Hutbenin son bölümünde acısı ve tatlısıyla geride bırakılan bir yılın muhasebesinin yapılması gereken saatlerin acı biçimde bir takım yanlışlarla heba edildiği ifade edilirken şöyle denildi:

“Tüketim çılgınlığı, haz ve eğlence kültürü teşvik edilerek başta gençlerimiz olmak üzere milletimizi var eden yüce değerler yozlaştırılmaya çalışılmaktadır. Dünyanın farklı coğrafyalarında kimileri hayatta kalabilme mücadelesi verirken dünyayı bir eğlence gezegeninden ibaret görmek ne hazin bir manzaradır! Geliniz; Bugünümüz, ömrümüze işaret koyacağımız gün olsun. Sermayemiz güzel ahlakımız ve salih amellerimiz olsun. Ecelimiz gelmeden evvel, dünümüzü ve bugünümüzü bir kez daha gözden geçirelim. Yarınlarımıza dair hayallerimiz, hesabını veremeyeceğimiz hayaller olmasın. Sayılı nefeslerimizi, kayıplara, ah vahlara, hüsrana değil, ebedi bir hayatın kazanılmasına vesile kılalım.Hutbemi Peygamberimiz (s.a.s)’in şu hikmetli tavsiyesiyle bitirmek istiyorum: “Beş şey gelmeden önce beş şeyin değerini iyi bil; ölümden önce hayatın, meşguliyetten önce boş zamanın, yokluktan önce varlığın, ihtiyarlıktan önce gençliğin ve hastalıktan önce sağlığın.”