Gündem:
TÜM BİLDİĞİ KALLEŞLİK, DOLAP ÇEVİRMEK ve YALAN SÖYLEMEKTİ!
TÜM BİLDİĞİ KALLEŞLİK, DOLAP ÇEVİRMEK ve YALAN SÖYLEMEKTİ!

İşte Usta Gazeteci, Araştırmacı ve Yazar Soner Yalçın'ın ODA TV ve Sözcü Gazetesinde yayımlanan 'Anlatılan senin hikayen' başlıklı o yazısı;

Anlatılan senin hikayen

Kitaplar “doğacağı” zamanı bilir!..
Önceki gün postamdan bir kitap çıktı:
“Franz von Papen’in Anılarından: Beni Hitler’i Başbakan Yapmakla Suçluyorlar.” (Tarihçi Kitabevi)
Franz von Papen’i (1879-1969) bilirsiniz; II. Dünya Savaşı döneminde Almanya’nın Ankara Büyükelçisi (1939-1944) idi. Ankara’daki bombalı suikastten kurtulmayı başarmıştı.
I. Dünya Savaşı’nda da Osmanlı Ordusu içindeki Alman subaylardan biriydi.
Anılarında Türkiye nasıl geçiyordu?
Keza:
Hitler ile ilişkisi de hayli ilgi çekiciydi?
Hitler’in iktidarı ele geçirmesinde Papen’in katkısı çoktu; Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg’un”manevi oğlu” gibiydi; Hitler’e başbakanlığın verilmesini sağladı.
Hitler’i kontrol edeceğini düşünüyordu. Hitler’in Almanya’yı yönetemeyeceğini, büyük sorunlar karşısında birkaç ay sonra bırakıp kaçacağını hesaplıyordu. (Deniz Baykal’ın aynı gerekçeyle Erdoğan’ın siyasal yasağını kaldırması gibi!)
Katolik Merkez Partisi’nin aşırı sağ kanadına mensup Papen, Hitler’in kabinesinde başbakan yardımcısı oldu.
Almanya’nın o günleri çok kitaplara konu oldu. Fakat…
Hitler ile bu derece yakın çalışma arkadaşlığı yapan Papen’in tanıklığı önemliydi.
Biliyorsunuz…
Bugünlerde Hitler, Türkiye’nin yine gündeminde.
Peki…
Papen’e göre Hitler nasıl biriydi?
Başka diktatörlere benziyor muydu?
Okudukça benzerliğe şaşıracaksınız…

“Ahlaktan yoksundu”

Ancak…
Hitler’in kişiliğinden önce merak ettiğim şuydu:
Papen nasıl kandırılmıştı?
Papen nerede hata yaptığını şu cümlelerle açıklıyor:
“Ben Hitler Hareketi’nin toplumda uyandırdığı milliyetçi ve sosyal etkiden, inanılmaz dinamizminden ve enerjisinden çok etkilenmiştim. İşte en büyük hatam… İkinci hatam ise, Hitler’in güç elde etmek için duyduğu dinmek bilmeyen açlığını küçümsemek olmuştur. Gücü temsil etmek, öncelikle kendisi için bir tatmin aracıydı.”
Papen, Hitler’in kişiliğini bir olayla şöyle anlatıyor:
“Ülkeyi yönetmeye başladığında çok mantıklı nedenler öne sürerek (yarı askeri faşist milisler) Kahverengi Gömleklileri ve parti içindeki aşırı fanatikleri engelleyeceğine bizleri inandırdı. Kabine toplantılarında Yahudilere yapılan zulümler ve keyfi tutuklamalara karşı ayaklandığımızda hemen hiddetleniyor ve Kahverengi Gömleklilerin disiplinden yoksun olduklarını söyleyerek acı acı yakınıyor; kamu düzenini sağlamak için ciddi önlemler alacağını tekrarlıyordu.”
Papen ekliyor:
“Uzun bir süre bu parti başkanını yetenekli bir devlet adamına dönüştüreceğime inandım. Çok sonraları, onun kişiliğinde bu dönüşümü sağlayacak hiçbir temel olmadığını fark ettim. Bu adamın hatalarla, yanlışlarla dolu olduğunu da geç anladım… Hitler ile sık sık yaptığım görüşmeler sonucunda partilileri kamu düzenini sağlamak için huzuruna çağırarak onlara talimat verdi. Onun bu davranışlarının ikiyüzlülük olduğunu anlamamız için epey zaman geçmesi gerekecekti. Resmi görüntüde parti, aşırılıkları cezalandırıyordu. Ama aslında yapılanları memnuniyetle kayda geçiriyorlardı…
Hitler, Hristiyanlığın öngördüğü ahlaki ilkelerden yoksundu. Tüm bildiği kalleşlik, dolap çevirmek ve milli meseleler konusunda yalan söylemekti… Karakterinin ana öğesi olan egemenlik tutkusu ve yenilmez olduğuna inancı Hitler’de hastalık derecesindeydi. En küçük muhalefete tahammülü yoktu..”
Şaşılacak ne vardı?
Hitler’in sloganı şu değil miydi:
“Ya Hep Ya Hiç!”

Fuhuş kumpası

Ya Prusya Ordusu?..
Ordu nasıl Hitler’e teslim olmuştu?
Papen şöyle diyor:
“İlk günlerin en korkunç olaylarından biri, orduyu manen çökertmek olmuştu. (Hitler tarafından Savunma Bakanı yapılan General) Blomberg Hitler’e gözle görülür sempatik yaklaşımlar sergiliyordu. Ancak bu noktada orduda üst düzey görevli subayların büyük çoğunluğu bu duruma karşı çıktılar. Ne yazık ki eski Prusya askeri disiplini ve sadakati temeliyle eğitilmiş bu askerler üzerinde Savunma Bakanı’nın etkisi ağır bastı.”
Eklemeliyim:
Werner von Blomberg’e, Hitler’e itaatinden dolayı “Lastik Lion” deniliyordu.
Göring ve Himmler’in “marifetiyle” 60 yaşında, 26 yaşındaki Erna Gruhn ile evlendirildi. Kadının fuhuş ile meşgul olduğu ortaya çıkarılınca, Blomberg’in bütün görevleri ve mevkileri elinden alındı.
Yerine getirilen Werner von Fritsch de eşcinsel olduğu iddiasıyla azledildi!(TSK’ya kurulan fuhuş kumpası gibi!)
Sonuçta:
Prusya Ordusu şaşkına çevrilerek teslim alınıverdi.
Dönelim tekrar Papen’e…
Ya burjuvalar? Burjuvalar Hitler’e niye sesini yükseltmedi?
Papen bir cümleyle özetliyor:
“Burjuvalar acınacak derecede şaşkınlığa düşerek çöküşlerini hazırladılar.”
Son olarak…
Papen’in dönemin siyasal partileri hakkındaki sözlerini aktarayım:
“Tabii ki partilerin şaşırtıcı boyutta öngörü yoksunu olmaları ve çapsızlıkları, olayların gelişmesinde en önemli rolü oynadı. Eski bir sosyalizm savaşçısı Noske şöyle demiştir: ‘Halkı ve görüşlerini temsil eden adamlar, demokrasi tarihinde görülmemiş bir yobazlık sergileyerek kendi varoluşlarını sağlayan kurumlarını inkar ettiler.’ Doğrudur…”
Gelmekte olan tehlikeyi görüp, partileri harekete geçirmek için Papen’in anılarını okumak şart…

Soner Yalçın
SÖZCÜ Gazetesi



Haber Habere
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Misafir Avatar
Erol Koptagel 8 yıl önce

bu ismi taa otaokulda öğrenmiştim.bir hocamızın lakabı "bacaksiz papen" di̇;öğretmeni̇ buna benzetti̇kleri̇ i̇çi̇n bu lakabi vermi̇şler.gerçektende von papeni̇n lakabi da buymuş.

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87

MANSUR YAVAŞ'tan SERT TEPKİ
Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Çalışma ve...

Haberi Oku