FİKRET OTYAM EBEDİYETE UĞURLANDI

Vatan Partisi üyesi ve Aydınlık Gazetesi yazarı, değerli aydınımız ressam Fikret Otyam bugün Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde düzenlenen törenle son yolculuğuna uğurlandı...

FİKRET OTYAM EBEDİYETE UĞURLANDI

Vatan Partisi üyesi ve Aydınlık Gazetesi yazarı, değerli aydınımız ressam Fikret Otyam bugün Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde düzenlenen törenle son yolculuğuna uğurlandı.

Ankara’da, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’ndeki törene Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Maltepe Belediye Başkanı ve Fikret Otyam Sanat ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kılıç, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, Rahşan Ecevit, eski bakanlar ve sanat dünyasından birçok isim katıldı. Çağdaş Sanatlar Merkezi’ne getirilen tabutun üzerine kalpaklı Mustafa Kemal Atatürk resminin yer aldığı bir bayrak serildi. 



Pek çok siyasetçi ve aydınımızın katıldığı törende sanatçının yakınları ve sevenleri birer konuşma yaptı. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de törende büyük ustanın ardından veciz bir konuşma yaptı.




Otyam'ın ardından bütün duygulara tercüman olan Perinçek'in konuşması şöyle;

"Fikret ağabeysiz, Fikret ustasız, Fikret babasız  yaşamak, çok zor. Ancak onun hatıraları, bıraktığı her şey, güzellik kaynağı, sevinç kaynağı. O’nu özlerken bile yüzümüz gülüyor ve içimiz ferahlıyor.

Hiç kimse O’nun kadar bizden değildir. Sevgisiyle sövgüsüyle, her şeyiyle baştan ayağa Anadolu toprağı kokar. Yurdumuzun her köşesinde dostları, ahbapları vardır. Hepsiyle bir macerası, bir hikâyesi bulunur. Erdemliler ve düşkünler, diriler ve yaralılar, seçkinler ve sıradanlar, hepsi O’nun katında aynı rütbededir ve O’nun canlarıdır.

Şarkın destanlarında, Firdevsî’nin Şahname’sinde kahramanlar 700 yıl, 800 yıl yaşarlar. Fikret Usta da bizlere bin yıl yaşamış gibi geliyor. Yaptığı işler, sıradan bir Adem oğlunun hayatına sığmaz.

Birikimi de bin yıllardır zaten. Dede Korkut’la, Nasrettin Hoca’yla, Hacı Bektaş’la, Yunus Emre’yle, Karacaoğlan’la, Kazak Abdal’la, Bekri Mustafa’yla, Nâzım Hikmet’le, Aşık Veysel’le, Orhan Kemal’le, Bedri Rahmi’yle, Rasin’le, Abidin Dino’yla düşüp kalkmıştır, onlarla yaşıttır.


O’nu ancak efsanelerin, masalların içinde anlatabiliriz. Yaptıkları resimlere bakınız, hepsi masal rengindedir. Yazdıkları, söyledikleri, hep masal tadındadır.

Göreceksiniz, hiç kimse O’nun bizleri bırakıp gittiğine inanmayacak. 

Bir gün Malatya’nın bir köyünde çeşmeden su içerken görecekler. 

Başka bir gün Pasinler’in eteklerinde bir kahvede peykeye bağdaş kurmuş, hikâye anlattığı söylenecek. 

Diğer bir gün Nevşehir köylerinde Abdallarla saz çalıp türkü söylediğini rivayet edecekler. 

İster inanın ister inanmayın, Torosların yörükleriyle keçi otlattığını duyacaksınız.

Bu milletin bilincindeki yaşamı sonsuzdur. 

Gönüllerdeki yeri eşsizdir."



Törende konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fikret Otyam’ın kaleminin yetmediği yerde palet ve fırçasına sarıldığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, “Gördüklerini yaşadıklarını yazı diliyle anlatmak kadar resmetmeyi de denedi. Son nefesine kadar yaşam enerjisini yitirmedi. Kalemi ve fırçası elinde öldü. Tıpkı 50 yıl önce Fikret Otyam’ın resim sergisini gezen ve anı defterine kısa bir not düşen rahmetli CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’nün de hakkını teslim ettiği gibi. İnönü, ‘Otyam’ın sergisini gezdik. Bir cilt kitap okur gibi çok şey öğrendik. Özellikle genç kuşakların Fikret Otyam’ın vatan sevgisini örnek alması umuduyla’ diyor.” ifadelerini kullandı.

Otyam’ı lise yıllarında tanıdığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Rahmetli babam Cumhuriyet gazetesi okurdu. Onun röportajlarıyla Anadolu’yu tanıdı. Acıyı, kederi, hüznü onun fotoğraflarıyla, onun kalemiyle öğrendik. Gerçekten o hepimizin öğretmeniydi. Son kez onunla Maltepe Belediye Başkanı’nın önceliğini yaptığı bir vakıf toplantısı dolayısıyla birlikteydik. Onu kaybetmek benim açımdan da çok büyük bir acıdır” şeklinde konuştu.

CENAZE HACIBEKTAŞ'TA DEFNEDİLDİ


Otyam’ın cenazesi sonrasında, karayolu ile dün akşam Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesine getirildi. Saat 17.00’de ilçenin Cumhuriyet Meydanı'nda Ressam, gazeteci ve yazar Fikret Otyam için tören yapıldı. Protokolde yer alanlar ve vatandaşlar, tabutun önünden tek tek geçerek el sürdü. Dede Mehmet Turhan'ın 'helallik hizmeti sunmasının' ardından Fikret Otyam’ın tabutu, cenaze aracıyla defnedileceği Aydınlar Mezarlığı'na getirildi. 


Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu törende yaptığı konuşmada, "Burada Fikret Otyam'ı Hünkarın huzurunda sırlamak için biraraya geldik. Neden Hacıbektaş İz Bırakan Aydınlar Gömütlüğü’nde Fikret Otyam en görkemli, en aydın kişiliğiyle yer alıyor. Bunun tek bir nedeni var: Burası Ortaçağ karanlığından beri ilim ve kültürün merkezi, aynı zamanda aydınlanmanın da merkezidir. Rönesansçılarda Hacı Bektaş Veli’nin aydınlanmacılığından yararlanmıştır. Kendisinden 300 yıl sonra bile olsa. İşte ülkemizin ender yetiştirdiği aydınlardan Fikret Otyam’da buraya yakışıyordu. Kendisi buraya gömülmek istediğini belirttiğinde memnuniyetle demiştik. Ayrıca 17 Ağustos’ta açacağımız İnsanlık Müzesi’nde ailesinin izni olursa kendisine de özel bir yer ayıracağız" dedi.

Mezarlıkta da helallik töreni yapıldıktan sonra Dede Mehmet Turhan, çevre illerden gelenlerin yanlarında getirdikleri toprakları Otyam’ın mezarına serpti. İlhan Selçuk ve kardeşi Turan Selçuk'un yan tarafında hazırlanan mezara Fikret Otyam, boynundan çıkarmadığı '12 imam' kolyesiyle defnedilme isteği de yerine getirildi. 

ALEVİLERCE KUTSAL KABUL EDİLİYOR

İlhan Selçuk, ağabeyi Turan Selçuk ve ünlü halk ozanı Mahzuni Şerif’in de kabirlerinin bulunduğu Çilehane mevkiindeki mezarlık, Hacıbektaş Belediyesi tarafından 'İz Bırakan Aydınlar Mezarlığı' olarak adlandırıldı. Çilehane (Delikli Taş) 13. yüzyılda yaşamış olan Türk mutasavvıfı Hacı Bektaş Veli’nin ara sıra çile çıkarmak için bulunduğu bir mağaraya deniyor. İnanışa göre Hacı Bektaş-ı Veli bu mağarada çile çıkardıktan sonra atıyla o küçük delikten rahatça geçermiş. Bu sebeple Çilehane’yi ziyarete gelenler bu delikten geçmeye çalışırlar. Delikten geçebilenlerin, sevaplarının günahlarından daha fazla olduğuna inanılır; delikten geçemeyenler ise bir adak adayıp, onu dağıtmak zorundadır. Burada zayıf-şişman ayrımı yoktur, günahsızlar için mağaranın ağzı genişler ve kişi oradan rahatça geçer deniyor. Delikli Taş, Zemzem Çeşmesi, Mahzuni Şerif’in mezarı, İlhan Selçuk ve Turhan Selçuk’un mezarı, Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Aşık Mahsuni, Aşık Veysel heykelleri, Ozanlar Yolu, Karanlıktan Aydınlığa İnsanlık Anıtı’da, Çilehane adı verilen bu geniş arazide bulunuyor. Çilehane’nin yanında yine Hacı Bektaş Veli ile ilgili Minder ve Kulunç kayalar da bulunuyor.

Haberler