KRALİÇELER de ÖLÜR

İngiltere Buckingham Sarayı'ndan ‘’8 Eylül Perşembe 2022’de Kraliçe’nin bu öğleden sonra Balmoral’da huzur içinde öldü.’’ Açıklaması yapıldı. Elizabeth II için Buckingham Sarayı'nda bayraklar yarıya indirildi.

Kraliçeler de ölür. Kime kalmış ki bu dünya?

Kraliçe Elizabeth II, ömrünü çocuklarını dahi hiçe sayarak Britanya Krallığı’na adamış, kraliçe olmak üzere yetiştirilmiş bir kadındı. Hayatını anlatan filmi seyrettiğimde derinden etkilenmiştim. Modern Britanya'nın üzerine inşa edildiği kaya gibi iradeli Elizabeth’in saltanatı altında İngiltere büyüdü, gelişti ve onun sayesinde bugün büyük bir ülkedir.

İkinci Dünya Savaşı'ndan hemen sonra tahta çıktı ve 76 yıllık iktadarıyla Britanya’nın ruhu oldu. Yedi ülkeden oluşan küçük bir gruptan, dünyanın her kıtasını kapsayan 56 ulustan oluşan bir aileye kadar Milletler Topluluğu'nun gelişimini destekledi.

Çanlar 96 yaşında hayata gözlerini yuman Kraliçe Elizabeth II için çalıyor. Dünyamıza imzasını atmış, Dünya kadınlarına örnek bir profildir. Huzur içinde yatsın.  

Geleceği öngörmek, devlet insanları için çok önemli olduğu gibi, araştırmacılar içinde çok önemli. Evren tüm sırlarını James Webb Uzay Teleskopu’nun çektiği derin renkli uzay fotoğraflarında görüldüğü üzere Astronomi’nin sil baştan olduğu günümüzde; Evren, yüzlerce galaksi her birinde on milyarlarca yıldız ve etraflarında sayısız gezegenden oluşuyor. Bu gezegenlerin bir kısmi Güneş gibi bir kısmı da Dünyamız gibi. Anlaşıldı ki yalnız değiliz.

Ve gelecek nasıl gelecek?

Sizlere gözden kaçtığını düşünerek 21 Haziran’da Uniq İstanbul’da gerçekleşen Culture Next 2022’den bahsetmek istiyorum. Bu konferansta TBWA Ajansının her yıl global olarak gerçekleştirdiği bir araştırma Ipsos ve Oksijen gazetesi katkılarıyla ‘’Yarınları öngörme toplantısı’’ haline dönüştürüldü.  Trendlerin sorgulandığı araştırma 600 kişiyle sahada görüşülerek gerçekleştirildi. Ortaya çıkan 36 trend içinden Türkiye için anlamı olan 5 trend belirlendi. Bu trendlerin ülkemizde önümüzdeki yıllarda hayatımıza anlam katacak ve  şekillendirecek  trendler olduğu düşünülerek konferans konusu hazırlandı.

Döngüsel Ekonomi; Dünyanın kaynaklarının tükeniyor olmasıyla, Dünya  atıkların yarısının gıda atığı olduğu tespitiyle; fazla üretip atmak lüksümüz olmadığı- karbon etkisi ve iklim değişiklikleri-yakın gelecekte kıtlık yaşanacağı ve bunun için kaynağından tüketimi önleme konusunun son derece önemli olduğu…

Cinsiyet Kurallarının Reddi; Çocukluktan içselleştirilen erkek-kadın cinsiyet kodları yaşantımızı çeşitli şekillerde kısıtlayarak, erkek-kadın ve diğer cinsler üzerinden sorgulamadan üstümüze yapışık kalırken; insan olmanın öneminin geri plana atılması…

Hayalet Mod; İnternet üzerinde veri gizliliğinin kötü kullanıma açık hale geliyor olması, internet altyapısıyla bağlandığımız yerlerde kimliğimizin belirlenmesiyle, gerçek mahremiyetin tam anlamıyla uygulanmıyor olmasının getireceği sakıncalar…

Zihin Bakımı; Fiziksel vücut bakımının yanı sıra, beyin ve zihin bakımının gerekliliği, düşünmeyi durdurmanın, günlük hayat içinde meditasyonun, stresi azaltmanın çareleri…

Akışkan Gerçeklik; İnsanlığın teknolojik alanda -NFT, Metaverse vs. gibi- çılgın bir ilerleme kaydetmesi, bunun sürdürülebilir ve erişilebilir oluşu; ele alındı ve irdelendi.

Enteresan değil mi? Acaba yukarıdaki trendler ileriki zamanlarda toplum üzerinde nasıl etkiler yaratacak? Yaşayıp göreceğiz.

Evren’de  su olduğunu yeni öğrendik.  Phonex takım yıldızına bağlı WASP 96b’nin etrafında tespit edilen pus ve buluttan anlaşıldı. Bilim adamları çalışıyorlar. Sosyal hayata çok etkisi olmasa da Uzay Fiziği önemli çünkü insanoğlunun Dünya’da var olmayı sürdürülebilmesi gerekiyor. Çocuklarımıza ve torunlarımıza yaşanabilir bir Dünya bırakmayı borçluyuz.

Bu nokta da bilginin, bilimin, ilimin dolayısıyla okumanın önemi ortaya çıkıyor. 8 Eylül ‘’Dünya Okuryazarlık Günü’’ idi. 1967’den beri Dünyaca kutlanıyor. Ulusal düzeyde gerçekleştirilen Okuma Yazma Seferberlikleriyle hızlı bir ivme yakalayıp, 1927'de 11'lerde olan oranı Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2020'de yüzde 97,42'ye ulaştırdık. Türkler ortalama yılda 7 kitap okuyormuş.

Yılda en az 60 kitap okuduğumu varsayarsam, ben kimlerin okuması gereken kitapları okuyorum ki?

Bizler Kutsal Kitabı OKU! Diye başlayan Müslüman dininin insanları değil miyiz?

Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87