FAİZ MERAKI REZİDANS SATIŞLARI YÜZÜNDEN Mİ?

FAİZ MERAKI REZİDANS SATIŞLARI YÜZÜNDEN Mİ?

Padişahımız efendimiz, başbakanımız İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'nden mezun olduğunu söylüyor ya, haliyle ekonomiden de anlıyor, bu nedenle kafayı son günlerde yüksek faizlere taktı.

Hergün fırçalıyor Merkez Bankası Başkanı'nı. "Ne bu yüksek faizler yaaa, milletle dalga mı geçiyorsunuz?" diyor.

Başbakanımız efendimiz faizlerin yükselmesinin enflasyona etkisi olduğunu buyuruyor ve "düşürün" fetvası veriyor.

Sorun enflasyon mu, orasını bilmiyorum, çünkü ekonomiyi İİTİA'dan değil de dünyaca önemli üniversitelerde öğrenen ekonomistler "o sadece küçük bir faktördür" görüşünde.

Ama yüksek faizin konut satışında önemi var. Son zamanlarda milyon dolarlara satılan o lüks mü lüks rezidanslarda satışlar durma noktasına gelmiş. Çünkü banka faizleri aylık yüzde 1'in üzerine çıkmış.

Şimdi ne olacak yapılmış onca rezidans ve müteahhitlerin iştahla beklediği yeni rezidans alanları?

Mahdum bey de konut işinde olunca, eee, tabii olmaz bu kadar yüksek faiz....

MERHABA

Yaklaşık bir yıl oldu yazılarıma zorunlu ara vereli.

Ne yapalım Türkiye burası. "Padişahımız efendimiz" yazılarımdan belli ki hoşnut değildi ve çalıştığım gazetenin sahibi "Kusura bakma buraya kadarmış, ama dostuz biliyorsun, bunu unutma" dedi.

Söyleyecek bir şey var mı?

Yok.

Bazı dostlarım "neden iki satır laf etmedin, herkes senin kendiliğinden istifa ettiğini sanıyor" dediler.

Bir şey fark etmez ki. Benim hedefim öyle ya da böyle bana yazma olanağı veren gazete sahibi değildi.

Ülkemiz gerici bir zihniyetin baskıcı, dayatmacı tavrının istilasına uğramışken, asıl hedefi şaşırıp da "zorla gazete sahibi yapılmış" bir patrona laf sokuşturmanın hiç gereği yoktu.


Zamanında "Yahu sen de biraz suyuna gitsen, ben ne zorluklar çekiyorum" dediğinde "İyi de sevgili patron ne demeye aldın bu gazeteleri?" diye sormuştum zaten. Yetmez mi?

Ama inanıyorum ki, Türkiye'nin "burjuvazisi" de bir gün bu ülkeye olan borcunu hatırlayıp "onur ve gururun da" geçerli akçe olduğunu fark edecektir.

Şimdi işlerini götürmek için boyun eğmenin gerekliliğine inanıyorlar.

Bu yolun sonunun olmadığını mutlaka görecekler ve öyle ya da böyle "burjuva ahlakının" gereklerini de yerine getireceklerdir.

Bir yıldır yazı yazamıyordum yazamamasına ama Ulusal Kanal'da her akşam yaptığım yorumlar yine ulusalkanal.com.tr'de yayınlanıyor.

Şimdi Aydınlık okurlarıyla da buluşuyorum.

Salı, çarşamba, Perşembe günleri bu köşede birlikteyiz.

Hepinize merhaba...

SEÇİM BİTTİ O BAYRAK İNDİ

AKP'nin "hayaldi gerçek oldu" sloganı vardı ya, işte bir tanesi daha gerçekleşti.

İlk kez bir grup gösterici askeri birliğin içine kadar girdi ve göndere çekili Türk bayrağını indirdi.

O bayrağı "namusu gibi" korumak zorunda olan Türk askeri de "aman açılıma bir zarar gelir sonra" bahanesiyle olayı sadece seyretti.

Haberi dünkü Aydınlık'ta okudunuz. Diyarbakır'da, Lice olaylarında hayatını kaybeden bir kişinin cenazesinden sonra çıkan olaylarda bir grup kent içindeki 2. Hava Kuvvetleri Komutanlığı bahçesine giriyor, bir kişi, ki askere göre çocuk, göndere tırmanıyor, Türk bayrağını yerinden söküp aşağı indiriyor.

Hatırlarsınız 30 Mart seçimlerinden önce AKP "damardan" bir propaganda filmi çekmişti. Yüksek Seçim Kurulu "Hiçbir siyasi parti Türk bayrağını ve İstiklal Marşı'nı propaganda amacı olarak kullanamaz" diyerek bu reklamı yasaklamıştı ama, padişahım efendimiz "Vız gelir tırıs gider, reklamı yayınlamayanı yakarım" diyerek yasağı tanımamıştı.

O reklamda Türkiye'nin her yerinden gelip kopanlar, tıpkı Brad Pitt'in Zombi filminde olduğu gibi canhıraş biçimde birbirlerinin üstüne tırmanarak Türk bayrağını dev bir göndere çekiyordu.

Seçimler bitti. Propaganda olarak çekilen Türk bayrağına da ihtiyaç kalmadı demek ki, bir terör örgütüne "bayrağı indirme" ihalesi verildi.

Bunu da gördük ya, gam yemeyiz artık.

Ama bir sorun var. Şimdi o bayrağı tekrar göndere kim çekecek?

Benim adayım Genelkurmay Başkanı.

"Açılıma zarar vermeden" bir gece yarısı gelip o bayrağı tekrar yerine çeksin.


https://twitter.com/can_atakli_