'HUMAN RIGHTS WATCH' ERMENİ ÇIKARLARINA HİZMET EDİYOR

'HUMAN RIGHTS WATCH' ERMENİ ÇIKARLARINA HİZMET EDİYOR

"Ülkede faaliyet gösteren tüm Sivil Toplum Kuruluşları (STK) "Human Rights Watch" gibi önyargılı olduğu ispatlanmış kurumları boykot etmelidir. 

"Human Rights Watch" örgütü Azerbaycan'la ilgili son raporunu açıkladı. 

Raporda Azerbaycan'a karşı haksız ithamlar yer almıştır.

Daha önce de bu sıradan olan bazi teşkilatlar Azerbaycan'la ilgili haksız ithamlar ileri sürdüler. Sanırım, bu kurumların verdiği raporlar kendilerinden başka kimseye ilginç gelmemekte ve inandırıcı olmamaktadır. Çünkü herkes bu kurumların hangi prensiplerle işlediği çok iyi bilmektedir.

Güney Kafkasya'da demokrasinin, kültür zenginliğinin, beşeri değerlerin, siyasi ve vicdan özgürlüğünün en çok korunduğu ülke Azerbaycan'dır. Bunu bütün dünyanın da kabul etmekte olduğu, bu yönde yapılan tüm uluslararası forumların Bakü'de tertip edilmesinden anlaşılmaktadır. 

Bir soru ortaya çıkıyor: “BU RAPORLAR NEYİN VE KİMİN önerisi üzerine HAZIRLANMAKTADIR?”

Ben STK Başkanı olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki, ne ben, ne de işbirliği yaptığım onlarca STK’larda hiç kimse böyle bir sorgulamaya tâbi tutulmamışızdır. Sivil toplumun üyesi olarak bizim pozisyonumuz özel olarak araştırılmamış, sorgulanmamıştır. Ancak, anlaşılıyor ki bu sözlerimiz onlar için o kadar da önemli değil…!

Onlar için önemli ve ilginç olan, Ermeniperest Hatice, Leyla Yunus gibilerin on binlerce hibe hesabına verdikleri raporlardır. 

Raporda bildirildiğine göre, Azerbaycan son iki yılda asılsız suçlamalarla en az 50 bağımsız ve muhalif siyasi aktivist, gazeteci, blogger ve hukuk savunucularını tutukladı ve çoğu halen hapistedir. Bakü, STK’ların etkinliğini düzenleyen kısıtlayıcı yeni yasalar ve diğer taktiklerle, birçok kurumun banka hesaplarını dondurarak bu bağımsız grupları susmaya mecbur etmiştir. 

Sanırım, örgütün Güney Kafkasya temsilcisi Georgi Gogi öncelikle gidip Gürcistan'da yıllardır hapiste bulunan yüze yakın siyasi tutuklu hakkında sert raporlar hazırlatmalıdır. Sonra diğer ülkelere geçebilir…! 

Azerbaycan'ın artan ekonomik ve siyasi gücü birçok devletin gözüne battığından burada "demokrasi boğulur" gibi saçma fikirlerin öne çıkartılması daha kolay gelir kaynağına dönüşüyor. 

Ben, bizim bazı sivil toplum kuruluşlarımızın bu alanda çok pasif kalmalarını maalesef çok kötü bir durum olarak kabul ediyorum.

Çoğu zaman cevap vermek yerine sadece susma yolunu seçiyoruz.

Biz STK olarak bu kurumların adaletli rapor hazırlamalarını sağlamalayacak çalışmalar yapmalıyız. Aksi takdirde bu raporlar ayda, yılda bir defa değil, haftada bir kez gelecek.

Biz buna önem vermeyecek olursak bizim suskunluğumuz dünya tarafından ‘kabullenme’ olarak kabul edilebilir.

Sanırım buna benzer bir çok ulusal meselede biz daha yenilikçi teknikleri kullanarak ortaya somut pozisyonumuzu koymalı ve etkili bir yöntem oluşturulması konusunda daha ciddi düşünmeliyiz.

Bu yönde yapılan siyaset sistematize edilmeli, merkezileştirilmelidir.

Ülkemize karşı yapılan kara propagandaya karşı son derece hızlı bir şeklilde bilgilendirici ve ‘STOP’ diyebilecek düzeyde güçlenmeliyiz. 

Sabuhi M.Abbasov 
Türk-Slav Birliği Başkanı

https://twitter.com/SabuhiABBASOV
https://www.facebook.com/sabuhi.abbasov.96

www.gundem.az 
www.xeber1.az