HAKKARİ'de VATAN DEVLETSİZ KALDI!..

HAKKARİ'de VATAN DEVLETSİZ KALDI!..

Ne CHP, ne MHP, ne de diğerleri... Hakkari’de miting yapacak tek muhalefet partisi Vatan Partisi’ymiş... Hani şu sokaklarda gencecik subayların, mühendislerin ve polislerin enseden kurşunlanarak katledildiği Hakkari var ya, işte orada!.. 

Ancak Hakkari’deki bürokrasi 2 Haziran’da, Yüksekova ilçesinde miting yapacak olan Vatan Partisi’ni engellemek için her yolu deniyormuş!.. 

Bürokrasinin engelleme çabalarına tepki gösteren Vatan Partisi Genel Sekreteri Serhan Bolluk, “Hakkari’ye birlik ve kardeşlik için” gideceklerini belirterek şunları söylemiş; 

“Bütün partileri de bu amaç etrafında birleşmeye çağırıyoruz... Ancak Yüksekova Kaymakamı, Hakkari adayımız Namık Ereli’ye ‘seçim mitingimiz için güvenlik önlemi alamayacaklarını, ancak devlet kurumlarını koruyabildiklerini’ açıkladı. Kamu yöneticileri, miting alanına ulaşımı ve mitinge katılacakların güvenliğini sağlamak zorundadır. Bütün makamları uyarıyoruz, miting sırasında yaşanabilecek olumsuz gelişmelerden kamu görevlileri sorumlu olacaktır.” 

Bolluk’un bu haklı isyanından sonra eminim herkes, “Vay Türkiye vay!.. Hakkari’de devlet yok” demiştir ama işin aslı pek öyle değil... Anlaşılıyor ki, Hakkari’de devlet yalnızca “Vatan” için yokmuş!!!  

Çünkü Hakkari Valiliği’nin Erdoğan ve Davutoğlu’nun gelişiyle ilgili yayımladığı genelgeye bakarsanız, devlet işine gelirse var, üstelik kendi bürokrasisini tehdit bile edebiliyor!.. 

Valilik, 26 Mayıs’taki AKP mitingi için devletin tüm kurumlarından gerekli önlemleri almasını isterken, mitinge gitmeyecek kamu çalışanlarının da cezalandırılacağını duyurmuş!.. 

Rezalete bakar mısınız; koca bir ilçeyi terör örgütünün inisiyatifine bırakan devlet, adı “Vatan” olan bir partinin Hakkari’nin Yüksekova’sında miting yapmaması için her türlü korkuyu yaratıyor!.. Yani vatan, kendi vatanında hapis bu ülkede!.. 

Bu rezalet şu gerçeği bir kez daha gözler önüne seriyor; iktidar, vatanı koruma konusunda gaflet, dalalet ve korkaklık içinde!.. 

VATAN PARTİSİ DURURKEN!.. 

Şaşırtıcı bir oyun oynanıyor olmalı ki, kimi şaşkınlar hep aynı tuzakta... “Yeni CHP”liler, yazarları Fethullahçılarla kol kola giren “Yeni Cumhuriyet” gazetesi ve ne yazık ki “Atatürkçü” bilinen bazı yazarlar... 

Hepsi ne yazık ki koro halinde aynı gafleti savunuyorlar... “AKP’nin tek başına iktidara gelmesini HDP durdururmuş!..” 

Herkes bal gibi biliyor ki, bu kesinlikle mümkün değil... Çünkü HDP, AKP’nin bir numaralı ortağı... Asıl önemlisi de, ikisi de cumhuriyetle, Atatürk’le ezeli kavgalı ve ikisi de cumhuriyete karşı rövanş peşinde... 

Çünkü ikisi de geçmişte cumhuriyete savaş açmış olan gerici- bölücü şeyhlerin peşinden gidiyor... Yani AKP de HDP de Said Nursi, Şeyh Said, Seyid Rıza ve diğerlerine hayran bir siyaset yürütüyor... 

Meclis’teki tüm partiler, devlet ve medya da biliyor ki, HDP Meclis’e giderse, saf tutacağı ilk parti AKP olacak... Çünkü Türkiye’nin dönüştürülmesini en iyi bu ikili yürütecek ve geriye cumhuriyet diye bir yapı da kalmayacak... 

Gafiller böylesi bir koalisyonda, “açılım-özerklik” tuzağında ülkenin nasıl uçuruma gideceğini hep birlikte görecekler ama şu sorunun yanıtı da merak ediliyor: 

“PKK gerçeği ve onun şiddeti dayatarak kazanım elde etme politikasının yol açtığı kaos ne çabuk unutuldu?..” 

Ve asıl önemlisi de bu gerçeği unutan gafiller neden “tek vatan, tek bayrak, laiklik ve cumhuriyet” diyen Vatan Partisi’ndeki devinimi ve mücadeleyi görmekten kaçınıyorlar? 

“HDP barajı geçerse mutlu oluruz” diyen Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet’in “kinci cumhuriyetçi” yazarları ile Bekir Coşkun gibi “Atatürkçü” bilinen yazarlar HDP’yi parlatırken, neden “Vatan Partisi de barajı geçsin, cumhuriyet yanlısı güçlerle koalisyon kursun” demiyorlar acaba?.. Söyler misiniz nedennnnn?.. 

URFA ERDOĞAN’DAN NEYİ GİZLEDİ?.. 

Bu ülke böyle tuhaf bir ülke işte... İyiyle kötünün, doğru ile yanlışın birbirine karıştığı şaşırtıcı bir ülke burası!.. Yani her açıdan tezatlar ülkesi bu ülke... 

Sonu nereye varırsa varsın, çelişkiler ve plansızlıklar üzerine temeller atılan bir ülkedir burası... 

Gaflet o kadar büyüktür ki bu ülkede, herkesin yaptığı yanına kazanç kalır ve kimse çıkıp ihmalkar gafillerden, sorumsuzlardan hesap soramaz!.. 

Anımsayın lütfen; bu köşede tam üç kez “Urfa’da 2 bin yıllık kaya mezarları ile tarihi taş ocaklarının üzerine gecekondular yapılıyor, AKP’li belediyeler oy uğruna tarih katliamına göz yumuyor” diye yazmadık mı?.. 

Hatta bu köşede, tarihi katledenler ve buna göz yumanlarla ilgili Urfa Cumhuriyet Savcılığı’na açıkça suç duyurusunda bulunmadık mı?.. 

Ne yazık ki Urfa’da tarih katliamı sürüyor ve ne yazık ki Urfa’da devletin otoritesi yok!..  

En çok neye şaşırdık biliyor musunuz; Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarih katliamının sürdüğü Urfa’da önceki gün, Arkeoloji Müzesi, Arkeopark ve Edessa Mozaik Müzesi açılışını yaptı...  

Erdoğan açılış yaparken yanında tarih katliamına sessiz kalan Kültür Bakanı olacak zat da vardı... Ve tabii ki tarihi eserlerin üzerine gecekondu yaptıran AKP’li belediye başkanları... Hepsi Erdoğan’dan tarih katliamını gizlediler... 

Ancak bir Urfalı çıkıp da “Kardeşim, bir yandan yüz milyonlarca lira harcayarak müzeler açıyorsunuz, diğer yandan da bu müzelerde sergilenecek tarihi katlediyorsunuz... Utanmıyor musunuz?” demedi... 

Geleceği turizmde olan Urfa, yerel yöneticiler aracılığıyla kendi ayağına kurşun sıkmaya devam ediyor... Urfa Valisi ve savcısı da definecilerle tarih cellatlarının yakasına halen yapışmıyor... Yazıklar olsun...


https://twitter.com/FARACYAZIYOR
https://www.facebook.com/mfarac