CHP'DE FEYZİOĞLU ALARMI...

CHP'DE FEYZİOĞLU ALARMI...

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, 7 Haziran seçim sonuçlarını CHP açısından “başarısızlık” olarak nitelendirdi ve ana muhalefet partisini kurultaya çağırdı... 

7 Haziran seçim sonuçlarının, “Recep Tayyip Erdoğan döneminin kapanması” olarak nitelendirilmesinin CHP’nin “başarısızlık sebeplerinin sorgulanmasına engel olmadığına” dikkat çeken Feyzioğlu şunları söyledi; 

“AKP’deki büyük düşüşe rağmen CHP’nin ne oy oranı, ne de milletvekili sayısı arttı. Aksine gerileme yaşandı. Sayın Genel Başkanı ve Parti Meclisi, hiç kuşku duymadığımız ilkeli duruşlarının gereğini yapmalı; partiyi iktidara taşıyacak ilkelerin görüşüleceği, seçimli Büyük Kurultayı derhal toplamalıdır... CHP; kuruluş felsefesine gönül vermiş, güven veren bir kadro tarafından yönetilmemesi durumunda, bırakınız iktidar alternatifi olmayı, ilk genel seçimde ana muhalefet partisi olma niteliğini kaybedeceği aşikardır.” 

KONGREYİ TETİKLEYEN ÇIKIŞ!.. 

Küçük bir anket yapılsa, CHP tabanının çok büyük bölümünün Feyzioğlu ile aynı görüşte olduğu ortaya çıkacak... 

Nitekim önceki gün Ankara’da toplanan partililer de “Hep hezimet... Yeter artık, bu yönetimle olmuyor” diye isyan ettiler... 

Çünkü son 5 yılda; 2 genel, 1 yerel, 1 referandum ve 1 de cumhurbaşkanlığı seçimini kaybeden bir ana muhalefet yönetimine eleştiri getirilmesinden doğal bir şey de olamaz... O yüzden kimse boşuna kızmasın!.. 

Peki, CHP’ye sahip çıkılması gereken bir dönemde duyarlılık gösteren Feyzioğlu niçin hedefte?.. Medyadaki CHP düşmanları, yönetim başarısızlıklarını örterken başarı isteyen Feyzioğlu’na niçin saldırıyorlar?.. 

Örneğin, CHP’li Sezgin Tanrıkulu’na yakın olan Ankara Barosu’nun, alelacele Feyzioğlu’nu istifaya çağırması nasıl bir gaflettir acaba?.. 

Kimileri, “zamansız bir çıkış” olduğundan yakınsa da Feyzioğlu’nun tepkisi en azından CHP’nin sahipsiz kalmayacağına yönelik bir işaret olması açısından da yaşamsaldır...  

Nitekim Feyzioğlu’nun çıkışının ardından parti yöneticileri apar topar bir açıklama yaparak “kongre süreci”nin önümüzdeki hafta başlatılacağını duyurdular... Yani bir olağanüstü kurultay talebinin önünü keseceklerini de açıklamış oldular. 

CHP’yi gerçekten sevenler gidişatla ilgili duyarsız kalırlarsa, hem onlarca tavize rağmen partiyi büyütemeyen yöneticiler kadar ana muhalefete zarar verirler hem de CHP’yi bir sonraki seçimde büyük bir hezimete sürüklerler...  

HDP NE YAPIYOR?.. 

“Barış, kardeşlik”, “Türkiye partisi” propagandası... Taban Atatürk heykellerini yakarken mitingde Atatürk posteri açılması ve toplantılarda Türk Bayrağı dalgalandırılması... 


Bunların hepsi seçim propagandasının takiyeci yöntemleri... Ne yazık ki hepsi geride kaldı...  


HDP önce Kandil’den gelen uyarılar üzerine “emanet oy” gerçeğini reddederek partiye salt Erdoğan karşıtlığı nedeniyle oy veren AKP ve CHP’lilerin desteğini hiçe saydı... 

Sonra Altan Tan adlı Atatürk düşmanı yobaz, CHP için utanmadan televizyonda “inek” tanımlaması yaptı... 

Ve bir de Muş Milletvekili Burcu Çelik Özkan, “Gidin bu şehirden... Yoksa elinizdeki keleşleri size çevirmesini biliriz” diyerek korucuları açıkça ölümle tehdit etti. 

Ve en nihayetinde HDP asıl amacını bir kez daha açıkladı; “Öcalan serbest kalsın...” 

Söyler misiniz; seçimlerin üzerinden henüz 6 gün geçmesine rağmen gerçek yüzünü göstermekten kaçınmayan HDP bu kafayla mı “Türkiye partisi” olacak?.. 

HDP bu kafayla giderse, bırakın olası erken seçimde barajı aşmayı, kendi kitlesinden bile oy alamayacak hale gelebilir... 

HDP’lilerin bir an önce seçim başarısını nasıl elde ettiklerini göz önüne alıp kendilerine gelmelerinde çok büyük yarar var... Hem de tüm Türkiye için!.. 

AKP-MHP KOALİSYONU... 

7 Haziran seçimlerinin sonucunu kimse başarı saymasın... Hele onca yolsuzluk ve yıkıma karşın birinci olmayı beceremeyen muhalefet partileri hiç böbürlenmesin... 

Evet, AKP iktidardan gitti ama ne yazık ki açık ara farkla halen “birinci” parti... Ve ne yazık ki tüm muhalefet ya aleni ya da perde gerisinden AKP ile koalisyon pazarlığında!.. Yani AKP her olasılıkta yine iktidarda... Peki kimle?.. 

Parti yönetimi hükümet olmak için can atsa da yolsuzluklardan yakınan CHP tabanında öfke var... Aydınlık’ta dün de yer aldığı gibi parti yönetimi koalisyonda beklentilerine ulaşamazsa, “uğraştık olmadı” bahanesine sığınacak... 

HDP ile bir koalisyon ise pek mümkün değil... Onların “Öcalan’a özgürlük” talebi tüm kapıları örtmeye yetiyor... 

Geriye kaldı AKP-MHP koalisyonu... Bahçeli’nin seçim akşamı kapıları kapamasından itibaren AKP-MHP koalisyonu olacağını söylemiştim... Açıklamalarım sosyal medyada da duruyor...  

Çünkü Bahçeli’nin bu çıkışıyla pazarlıkta elini güçlendirme stratejisi yürüttüğünü sezdim... MHP liderinin son birkaç gün içinde koalisyona yeşil ışık yakması da bunun kanıtı... 

Çünkü iki parti de birbirine muhtaç... AKP, MHP ile olası bir koalisyonda HDP-PKK çizgisinin “açılım” dayatmasını frenlemiş olacak... 

Bu arada devlet kadrolarındaki cemaatçilerin yerine ülkücüler getirileceği için de MHP, “paralel yapı”yla mücadeleye karşı çıkmayacak... Hükümeti kim iyi kullanırsa o parti büyüyecek, diğeri ise baston olacak...  

AKP, iktidarını yine koruyacak, MHP ise tabandan gelen “iktidar olalım” talebini karşılamış olacak... 

Peki böylesi bir koalisyon yürür mü?.. Yürümesine yürür de HDP baskı oluşturup sıkıntı yaratırsa, erken seçim hiç de uzak olmayan bir süreçte kaçınılmaz hale gelecek... 

Baştan beri ne demiştik; “HDP özellikle CHP’nin desteğiyle seçim barajını yıktı ama cumhuriyetin önüne de bir set” çekildi...

Söyler misiniz, bugünkü kaosa bakarsanız haksız mıyız?..


https://twitter.com/FARACYAZIYOR
https://www.facebook.com/mfarac