HARCAYAN ama ÜRETMEYEN TÜRKİYE

HARCAYAN ama ÜRETMEYEN TÜRKİYE

2015 yılı 4. çeyrek ve tüm yıl GSYH rakamlarını TÜİK açıkladı. Anladık ki yüzde 4 büyümüşüz, Orta Vadeli Program hedefini tutturmuşuz. G20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen dördüncü ülke olmuşuz. Çin ve Hindistan hariç tüm gelişmekte olan ülkelerin 2 katı büyüme göstermişiz. Buna çok sevindik. Ama nasıl büyüdük, sorusunun yanıtını gerçekçi uzmanlar ve yazarlar veriyor: Hormonlu büyüme. Yani sanayiye, yatırıma ve katma değere dayanmayan büyüme. Yani harca babam harca ekonomisi!

SU GİBİ HARCAMA

Hanehalkımız yani 78 milyon vatandaşımız 2015’de yaklaşık 500 milyar dolara yakın harcama yapmış. 2014’de yapılan harcama da 450 milyar doların biraz üstünde.
Gıda ve içkiye 130 milyar dolar, giyim ve ayakkabıya 22 milyar dolar, konut-su-elektrik-yakıt vb için 91 milyar dolar, mobilya ve ev araçlarına 37 milyar dolar, sağlık harcamalarına 16 milyar dolar, ulaştırma ve haberleşme giderlerine 100 milyar dolar, eğlenceye 20 milyar dolar, eğitime 7 milyar dolar, lokanta ve otellere 36 milyar dolar, çeşitli mal ve hizmetlere 33 milyar dolar harcamışız.
Üstelik harcamalarımızı geçen yıla göre de artırmışız.

HARCAMIŞIZ BÜYÜMÜŞÜZ

Harcayarak büyümeyi başaran nadir ülkelerden biriyiz. Tükettikçe tüketip, tüketimimizdeki artışı büyüme olarak servis ediyor ve bunun üzerinden ekonomik kahramanlık öyküleri yazıyoruz.
Peki, “tükettik, kendi kaynağımızı ve paramızı harcıyoruz, size ne?” diyecek, durumumuz var mı? Dış borcu 400 milyar dolar olan bir ülkenin her yıl yaklaşık 400-500 milyar dolar harcaması varsa, el kesesinden harcıyor, demektir. Yani hovardalık yapıyor, demektir.

KİŞİ BAŞINA REFAH

2015’de kişi başına ortalama 6 bin doların üzerinde harcamışız. Kişi başına milli gelir de 9.261 dolar olmuş. Bu durumda kişiler 3 bin dolar tasarruf mu yapmış oldular. Hayır; KBMG kişilerin gerçek gelirini gösteren bir tutar değildir.
KBMG şu şekilde hesaplanıyor: Cari fiyatlarla tahmin edilen gayri safi milli hasılanın yıl ortası nüfus tahminine bölünmesi ile Türk Lirası olarak elde ediliyor. Hesaplanan bu değer ithalat ağırlıklı ortalama dolar kuruna bölünüyor ve dolar değeriyle kişi başına gayri safi milli hasılaya ulaşılıyor. Bu hesaplanan tutar ile milyonlarca kişinin aldığı ücreti ilişkisi yok.
Aslında her kişi de 6 bin doların üzerinde harcama yapmamıştır. Ortalama hesaplamalar yapıldığı için bu rakamı buluyoruz.
Ama herkesin gelirinin üzerinde bir harcama yaptığı, yani borçlandığı kesin.

BÜYÜMEYE KATKI

Yüzde 4 büyümemizin yüzde 2.98’i vatandaşın tüketim harcamalarından yüzde 0.75’i devletin tüketiminden kaynaklanmış. Bu iki rakamı topladığımızda yüzde 3.73 rakamını buluruz. Bu büyümenin tüketimden sağlandığını göstermektedir. Bundan sonra yatırıma, ihracata bakmaya gerek kalmıyor. Çünkü yok gibi.

GERÇEK BÜYÜME

Yatırım ve net ihracat yapmadan büyümeyi büyüme saymak tüketim harcamalarından sağlanan yaşam keyfini, elde edilen kolaylıkları, ulaşımdaki gelişmeleri, gezme-tozmayı kalkınma kabul etmektir.
Oysa harcamalarla büyümek kalkınma değil el kesesinden al gülüm-ver gülüm diyerek paranın elden ele geçmesi ile lale devri yaşamak demektir.
Not: Dolar bazında harcamaları şu şekilde hesapladık: Cari fiyatlarla yapılan harcama TL tutarını 2015 ortalama kuru olarak aldığımız 2.8 TL’ye böldük ve yaklaşık rakamları bulduk. TL tam bir fikir vermediğinden dolar bazında hesaplama yaptık. Sabit fiyatlarla yapılan harcama tutarlarının da okuyucuya bir şey ifade etmeyeceğini düşünüyoruz.


https://twitter.com/MPamukoglu
https://www.facebook.com/mustafa.pamukoglu.90