YENİ HÜKÜMETİN EKONOMİ ROTASI

YENİ HÜKÜMETİN EKONOMİ ROTASI

Piyasalar Davutoğlu olayından sonra büyük tedirginlik yaşadı ve bunu siyasi bir risk olarak algıladığı için dalgalanmalar yaşadı. Yeni hükümetin hemen kurulması ve son zamanlarda ekonomide eleştirilerini bir bir sıralayan Mehmet Şimşek’in yarım da olsa ekonomin patronluğunda kalması piyasaları rahatlatmış gözüküyor.
Dolar frene bastı, borsa yukarı doğru eğilimde, faizler 50 baz puan indi. Bütün bunlar piyasa oyuncularının risk algısında rahatladığını gösteriyor.

AYNEN DEVAM

Yeni hükümet ekonomik politikalara aynen devam edecek. Cumhurbaşkanı ve danışmanlarının öteden beri istedikleri faiz indirimleri gerçekleşecek. Zaten Merkez Bankası sadeleştirmenin sonuna gelineceğini yüzde 7.5 politika faizi ile yüzde 8.5 efektif faiz oranında bir zemin yaratılacağını öngördü.
Hükümetin para politikası, rant ekonomisi, inşaat sektörünü desteklemesi, özelleştirdiği kuruluşların zararlarını telafi edici politikalara devam etmesi kesin. Döviz kurlarının artmaması için küresel gevşek para politikasından da yararlanmak isteyecek. Sıcak paranın gelmesini sağlayacak ve kaynağı belirsiz paradan medet umacak.

YAPISAL REFORMLAR

Yapısal reformlar sık sık tekrarlanacak ve güzel sözlerle umut algısı yaratılacak. Ancak Türkiye ekonomisinde model değişikliğine gitmek bu hükümetin becerebileceği iş değil. Rant yaratan ve bunu belirli bir zümreye dağıtan bir ekonomik modeli değiştirmek AKP’nin siyasi karakterine ters düşer. Üstelik kalkınma ciddi bir planlama ve çok iyi bir dış politika ile gerçekleştirilebilir. Çevremiz yangın yerinde iken, terör ve isyan Güneydoğu’yu viraneye çevirmişken, Rusya ile kapıları kapatmışken kalkınma hamlesine girişmek çok zor.
Öncelikle uluslararası ilişkilerimizi nitelikli ve saygın bir yere oturtmamız lazım. Elinde beş benzemez varken rest çeken poker oyuncusu gibi herkese posta koyarak kalkınmanızı sağlamanız mümkün değil.400 milyar dolar dış borcunuz var. Dış ticaret dengeniz devamlı açık veriyor. Turizm gelirlerinizi bir türlü 50 milyar dolar seviyesine çıkartamıyorsunuz ve teknolojiyi dışarıdan transfer ediyorsunuz.Bu dengesizliği tersine çevirmedikçe tüketen bir ekonomi olmaya devam edersiniz. Yeni hükümet de tüketim ekonomisi anlayışından vazgeçmeyecektir.

TÜNELİN SONU

Dolar inse de çıksa da, borsa yükselse de, faizler düşse de, piyasada tüketim canlılığı artsa da, inşaat terörü rant yaratmaya devam edip satışlarda patlama da olsa Türkiye ekonomisi ve her şeyi ile uzun bir tünele girmek üzere. Kısa kısa tünellere girip çıkmasına aldanmayalım. Bizi bekleyen uzun bir tünel var.
AB’ne posta atarak,dünya 5’den büyüktür, diyerek, Avrasya’yı ihmal ederek, dost ülke sayısını artırmayarak bir yere varmak mümkün değil.
Üstelik yeni hükümetin önceliği sorumsuz Cumhurbaşkanını sorumsuz devlet başkanı yapmak. Bunun gerektirdiği çalışmalara ve siyasete odaklanmak. Muhalefet de böyle oldukça bunu başarmaları hiç de zor değil. Kedi fare misali bir dönem yaşıyor ve yaşayacağız.
Ama! olan, orta direği çökmüş, yoksul ama mutlu olduğunu sanan aldanmış milyonları ve tüketim ve borca dayalı ekonomisi ile Türkiye’ye olacak. Çünkü uzun tünelin sonunda bizi bekleyen canavarlar var!.. Bu canavarları korkutup kaçıracak bir anlayışı bu hükümetten beklemek ise, hayal.

https://twitter.com/MPamukoglu
https://www.facebook.com/mustafa.pamukoglu.90