SAVAŞINIZ BATSIN EY ZALİMLER!..

SAVAŞINIZ BATSIN EY ZALİMLER!..

Ortadoğu halkları ve devletleri için “vatan-millet” külliyen hikaye artık!.. Külliyen yalan, zırva ve uydurma!..
“Rant” savaşıdır dünyada son yıllarda yaşananlar... İnsanlığın savaşı değil bu!.. Cehennemi andıran siperlerde kan içinde yaşananlar, sinsilerin, acımasızların, “büyükbaş”ların kan eşittir “para” savaşlarıdır!!!
Ve başkalarının yani Batı’nın gelecek kaygıları için Irak-İran savaşından bu yana neredeyse 40 yıldır insanlar ölüyor Ortadoğu’da...
Afganistan’da, Pakistan’da, Afrika’da, Libya’da, İran’da ve en acısı da yanı başımızdaki Suriye ve Irak’ta...
Mezheplerin planlanmış, körüklenmiş, kışkırtılmış savaşı değil bu yalnızca... Kralların, aşiretlerin, kolonilerin, ağaların savaşı da değil... Petrol, silah, altın, maden savaşı, dolar, riyal savaşıdır bu...
Ve pek tabii bu savaş Türklerin, Arapların, Kürtlerin, Yezidilerin, Alevilerin, Sünnilerin savaşı da değil...
Başkasının, başkalarının dayattığı, sonunda parçalanma, zayıflama, tükenme olan acımasız ve pervasız bir savaştır bu?..
Başkaları için ölüyor insanlar Ortadoğu’da ve ne yazık ki artık bizim topraklarımızda...
Özetle; Amerika’nın, Avrupa’nın, silah tüccarlarının, petrol rantiyelerinin ve belki de 50 yıl sonra su kaynakları tamamen kirleneceği için, Dicle ve Fırat nehirleri üzerinde hesap yapanların, planları çok eskilere dayanan amansız savaşıdır bu...

Böl-parçala-yağmala!..

Unutmayınız, kesinlikle vatan-millet savaşı değil bu?..
Başkalarının gelecekte iyi ve zengin yaşama uğruna körüklediği bir savaştır bu...
Israrla vurgulayalım; ABD ve müttefiklerinin belki de 1980’lerde planladığı, “50 yıllık kalkınma planı”nın nefes aldırmadan dayattığı savaş bu...
Birbirine komşu, birbirine akraba, birbirinden ekmek-su alan, evlerinin duvarları sırt sırta olan uluslar işte bu yüzden birbirine düşürüldü... Ülkeler işte bu yüzden savaş cehennemine çevrildi... Ve devletler işte bu yüzden parçalandı...
Bir sahiplenme sinsiliği, tükenmeyen bir açgözlülük için kurgulandı her şey Ortadoğu’da...
Kendini bile vurma pahasına; el koyma, paylaşma, yağmalama planları için atıldı bombalar, durmadan havalandı uçaklar, devrildi devasa kuleler ve bitmedi faili belli suikastlar...
Unutmayınız; 11 Eylül 2001’de, ABD’deki İkiz Kuleler bu yüzden vuruldu, 3 bin kişi bu karanlık Ortadoğu senaryosu için katledildi...
15-20 Kasım 2003’te, İstanbul’da HSBC Bank, İngiltere Başkonsolosluğu ve iki sinagoga birer ton patlayıcı yüklü kamyonlar işte bu yüzden taarruz etti, en az 60 kişi öldürüldü...
Komşumuz Irak, ABD ve dostlarının Ortadoğu’yu yiyip bitirme telaşıyla cehenneme dönüştürüldü, Saddam Hüseyin işte bu kirli savaşı legalleştirmek uğruna kendi topraklarında acımasızca katledildi...
Bağdat işte bu yüzden 20 yıldır kan gölü, Kuzey Irak işte bu yüzden ABD’nin “ileri karakol” planı için var edilmeye çalışılıyor ve o coğrafyada savaş “derin parçalama” planı henüz tamamlanmadığı için bitirilmiyor...

Taşeronluğun sonu!..

Evet; başkalarının “kirli para savaşı”dır yanı başımızda ve ne yazık ki içimizde yaşanan acılar...
Sosyalist Libya’nın, mezhep bölünmeleri rantiyeye hizmet edebilsin diye katliam merkezine dönüştürülmesini unutmayın... Muammer Kaddafi işe bu yüzden kiralık Selefi din tacirleri tarafından linç edildi...
El Kaide işte Ortadoğu’yu parçalamayı hedefleyen bu kanlı plan yüzünden sinsice ortaya çıkarıldı... Usame Bin Ladin bu nedenle uzun süre kullanılıp meçhullere atıldı...
IŞİD ve benzerlerinin sokaklarda katliam yapması da Ortadoğu’yu “din” adına parçalayarak susturmakta kullanıldı...
Laik Suriye; paslı ve kirli planın en uç noktası olarak halen işte bu yüzden ateş altında inletiliyor... Alevi-Sünni, Arap-Kürt, dinci-Türkmen kışkırtması işte başkalarının rezil savaşı uğruna körüklendikçe körükleniyor...
Ne yazık ki Türkiye de bir “taşeron” gibi, başkalarının savaşı uğruna en yakın komşusuna bile düşman edildi, ediliyor...
IŞİD bu yüzden topraklarımızı üs seçti, canlı bombalar bu yüzden patlıyor, PKK işte bu nedenle 32 yılda en az 60 bin kişinin ölümüne yol açtı...
Meydanlar, çarşılar, sokaklar, kamu binaları, devletin araçları ve en nihayetinde havaalanları bu parçalanmış Ortadoğu karanlığı için havaya uçuruluyor, masum insanlarımız alçakça katlediliyor...

Eş başkanlık tuzağı!..

Savaşın kirli yüzüne ayna tutan yukarıdaki satırların tek nedeni yürek yakan Atatürk Havalimanı saldırısı da değil...
Ne yazık ki “terörle yaşamaya alışacağız” diye fetva veren kiralık yandaş kalemlerin de yaşadığı bu ülkede, patlayan bombalar bizim savaşımızın bombaları değil...
Ve de ne acıdır ki, son 30 yılda bu ülkeyi yönetenler “terör” adı altında dayatılan kirli savaşın “Büyük Ortadoğu Planı”nın (BOP) iğrenç kışkırtmaları olduğunu görmediler, görmek istemediler ve taşeronluk tuzağında oyunlara gelmeye devam ettiler!..
Aksini düşünen saflara sormak lazım; Suudi’nin Selefi teröristinin, Afganistan’daki El Kaide militanının laik Türkiye Cumhuriyeti’nde ne işi var?.. Dinci terör neden bombalar patlatıyor buralarda...
Özellikle AKP iktidarının rezalet dış politikası, komşularla düşmanlık stratejisi de ne yazık ki ülkemizin, insanımızın savaşı olmadığı için her gün yeni acılar yaşıyoruz...
Başkalarının savaşları için bizim topraklarımızda askerler, polisler şehit oluyor, bebekler, çocuklar, kadınlar, gençler katlediliyor ve bu ülkeyi yönetenler bir şey yapamıyor...
Merak ediyoruz; Başta Erdoğan olmak üzere bu ülkeyi komşularla düşmanlık ve başkalarının planlarına hizmet ederek yönettiğini iddia edenler halen “Büyük Ortadoğu projesinin eş başkanlarından bir tanesiyiz” diyebiliyorlar mı?..
Bu sorunun yanıtı “evet”se; kandan, katliamdan, kışkırtmadan, taşeronluk belasının sonuçlarından ders almayanlara külliyen yazıklar olsun!..

https://twitter.com/FARACYAZIYOR
https://www.facebook.com/mfarac