GAZETECİLİK BİTİRİLEMEZ!..

GAZETECİLİK BİTİRİLEMEZ!..

Hele Türkiye’de..
Muhalif gazete(ciy)seniz..
En çileli meslek, en zor iştir
Gazetecilik..
Bedel ödersiniz, ödetirler..
Gözaltına alınırsınız....
Mahkeme kapılarında süründürülür..
Zindanlarda çürütülürsünüz…
Yandaş olmayan…
Gazeteniz, mali baskılarla sindirilir.
Reklam ve ilan ambargosu…
İle karşı karşıyadır…

***

Bilinçli baskı, sindirme…
Korkutma sözkonusudur!..
Sosyal medyada linç edilirsiniz.
İktidar sahipleri…
Asla ve asla…
Eleştiriye tahammül edemezler..
"Çok Medyalı Tek Ses" oluşturlar..
Adı da Havuz Medyası olur..
Manşetleri de ortak olur(!)
Otosansüre tavan yaptırırlar.
Eleştiri hakkını…
Düşünce özgürlüğünü körelten..
Yasalar çıkartırlar…
Geceyarıları torba yasalarla…
Teslim olmanızı, biat etmenizi isterler…
Bizim gibi demokrasisi…
Gelişmemiş otoriter rejimli ülkelerde…
Güç sahipleri ..
Muhalefet yapan gazete(ci)lere…
Düşmandırlar!
Onlar hiçbir şekilde Özgür Basın..
İstemezler!..

*** 

Cumhuriyet’te Orhan Bursalı yazmış:
"Havuzladıkları medya satmıyor, 
Ama esas dertleri …
Havuz -iktidar- dışı medyanın…
Çok satması, ve esas medya..
Okur ve izleyicisinin de 
Orada olması(…) 
Milletin bilgi edinme hakkını…
Tamamen havuzlayamadılar.
Endişeliler…
Hâlâ buralarda gerçekler, 
Olgular kıyısından köşesinden…
Dile getiriliyor. 
Özgür vicdan henüz…
Tam esir alınamadı!"
Yerinde tespitler Usta’dan!..
Rejim değişikliğine gidilse de..
Güven ve istikrar ortamı..
Bir türlü sağlanamasa da…
Cehaletin, işsizliğin, yolsuzluğun..
Ve kutuplaşmanın
Tavan yaptığı…
Büyüyen Türkiye’de(!)  
Gerçekleri eğip bükmeden…
Toplumla paylaşmak için...
Onurla, objektiflikle  yapılan..
Biata dirençli, dik duruşlu …
Gazetecilik bitirilemez!..
Napolyon sözüyle sonlayalım:
"Ben üç gazeteciden korktuğum kadar yüz binlik ordudan korkmam!.." 
Nokta!


https://twitter.com/Atikopruluoglu