IŞİD’i FANATİK ATEİSTLİK mi BESLİYOR?

IŞİD’i FANATİK ATEİSTLİK mi BESLİYOR?

Dini emek cephesinden yorumlayan ilahiyatçı İhsan Eliaçık “IŞİD’cilik ve fanatik ateistlik birbirini besler” diyor. [1]

İhsan Eliaçık IŞİD'in fanatik ateistler nedeniyle büyüdüğünü iddia etmesi yanlış yaklaşıp. Ateiste bakıp İslamı yüceltme güdüsüyle tepkisel davranan önemsenmeyecek oranda olabilir ancak. IŞİD’in büyümesinde esas etken dinin insanlık onuru karşıtı yorumlanmasının önünün açılmasıdır. Bunla beraber din algısı IŞİD’le birebir olmasa da ekonomik durumu sıkıntıda olanları da düşünmek gerekir. IŞİD'i yönlendiren ABD olduğundan işsiz, yoksul kesimi bünyesinde toplaması kolay oluyor.

Ayrıca fanatik şekilde ateistlik yapan, din karşıtlığı yapan, dindarları küçümseyen kişi sayısı günden güne azalıyor. Tersine ateist olsa bile öğretmenler odasına “selamün aleyküm” diyerek giren öğretmenlere rastlıyoruz. Yani tersine tanımadığı iş ve arkadaş çevresinde, toplumda ateistliğini gizleme ihtiyacı duyanlar, belli etmek isteyenlere göre daha fazla. Kimi laik olduğunu söyleyenler dinin gerçeğini İslamcılarla yarışma derdine düşmüş. Esas sıkıntı burada. Bırakalım ateisti, inançlı laik Cumhuriyet taraftarları laikliği tutarlı bir şekilde savunmuyor. Laiklik karşıtlarıyla gerçek din tartışıyor, gerekçelerini bilimden, akıldan koparıp inanca dayandırmaya başlıyor. Laiklik mücadelesini önemsemiyor. Fanatiklikten kasıt din karşıtlığı yapmaksa bunu yapmak günümüzde büyük cesaret işi zaten. Egemen din yorumunun dışında yorum getirenler bile “ateist” damgası yerken, dışlanırken, hedef gösterilirken ateistliğini toplumu küçümsemek, dalga geçmek için gösterenlere rastlama olasılığı düşmektedir. Artık tersi olmaya başlıyor; IŞİD’e bakıp “din buysa, ben bu dinden değilim” söylemi gelişiyor. Bu, yazımızın konusu değil elbet.

Eliaçık “IŞİD’cilik ve fanatik ateistlik birbirini besler” cümlesi tepki ile karşılaşınca cümlesine açıklık getirmek için şunu belirtiyor:

“Militan ateist IŞİD'e bakıp Kur'an terör kitabı, Muhammed uçkur düşkünü, sübyancı vs der, dindar da buna bakıp IŞİD'e kayar, böyle bir şey.”

Eliaçık, bu cümlesiyle anlaşıldığı kadarıyla “militan ateist” ifadesini, ateizmini bireysel düzeyde tutmayıp din karşıtlığı propagandası yapanlar, inanç sahiplerini küçümseyenler için kullanıyor. Bireysel ilişkiler bazında dinin gerçeğinin ne olup olmadığı konuşulabilir elbet ama toplumu yönetme iddiasında bulunanlar (dernek, sendika, parti yöneticileri, üyeleri) dinin ne olduğunu/olmadığını topluma öğretmemelidir. İnancına hakaret edilmiş kişi öç duygusuyla fanatik dini akımlara kapılır. Tersinden de dinin emekle, solla bağını kurarak dini kullananlarla yarışa girilmemelidir. Bugün esas tehlike fanatik ateistlerden gelmiyor. İktidar destekli IŞİD anlayışı altında "dinsiz" diye yaftalanma kaygısı yaşayan laik kesimin gerçek İslam yarışması tehlikeli. Bu laikleri dincileştiriyor. Bu yarış, dincilerin elini güçlendirir. Biz karşımızdakine “dinden ne anlıyorsan anla, millet, Cumhuriyet, Atatürk, insan ve kadın onuruna düşman şekilde yorumlama” diyelim yeter. Eliaçık “militan ateistlere şöyle kızıyor:

“IŞİD’e karşı dini ve fikri mücadelemizi destekleyeceğine militan ateist, ‘din IŞİD’in yaptığıdır, Eliaçık yalancı’ diye yaygara yapıyor.”

Eliaçık, Kemalist ve sosyalist kesimle, ateistlerle iletişim kurmak, ortak mücadele geliştirmek, desteklemek, destek görmek istiyor. Eleştirisi ise, yıkıcı din eleştirilerinin insanları şiddet yanlısı örgütlere yöneltebileceği tezi üzerine kurulu. Eliaçık gibi "sol ilahiyat" savunucularıyla iletişim kurulmalıdır. Peki nasıl bir iletişim?

Sol ilahiyat, İslamı değerlerin, ayetlerin, hadislerin sağın elinde emek ve kadın sömürüsü amacıyla kullanılmak üzere çarpıtıldığını, oysa İslamın özünün emek, eşitlik olduğunu iddia eden teolojik çabadır. Sol ilahiyat, "gerçek din bu değil" tartışmasına "Sol"dan yanıt arama çabasıdır.

Sol ilahiyat ezilenden yana getirdiği yorumla dini, dünya işlerine karıştırmaktadır. Sol ise dinin kendisine yönelik bir iddianın, teolojinin tartışma sınırlarına girdiğini belirterek dini hüküm vermekten kaçınmalıdır. Sol açısından mesele dinin özünün ne olduğu veya güncel olarak "gerçek İslam"ın ne olduğu değil dinin toplumsal işlevidir. Kemalistler, sosyalistler dinin baskı, sömürü, kadın düşmanlığı yönünde işlevsel bir araç olarak kullanılmasına izin vermemelidir. Bireylere inançlarının nasıl olacağını anlatmak cumhuriyetçilerin görevi değildir. Dini soldan yorumlama çabası hem solu hem de siyaseti dinselleştirir. Aksine dini siyasete, sömürüye araç yapanlar topluma gösterilmeli ve engellenmelidir.

Dini soldan yorumlama çabası hem solu hem de siyaseti dinselleştirir. Aksine dini siyasete, sömürüye araç yapanlar topluma gösterilmeli ve engellenmelidir. Örneğin kadın hakları (iş yaşamına katılma, giyim, boşanma, kürtaj), işyerlerinde emek mücadelesinin nasıl örgütleneceği, Diyanet'in emek ve kadın sömürücülüğü, cemaat ve tarikatların siyasete, devlete el atması gibi güncel konular üzerinden tartışılabilir.

Dahası dinsel görünümlü ama özünde sınıfsal olan çelişkiler açığa çıkarılarak Sol ilahiyatla temas artırılabilir. Çünkü bugün pek çok kimse düşünce ve davranışlarına inancından gerekçeler aramaktadır. Örneğin tekeşliliği savunan bir kişi bunun Kur'an'ın emri olduğunu iddia etmektedir. Görüşünü emekçinin hakkının ödenmesi gerektiği "işçinin hakkını alnın teri soğumadan veriniz" şek-lindeki hadise dayandırmaktadır. Bu bakımdan Sol ilahiyat sadece bunu teorize edenler arasında değil, belli ölçülerde halk içinde de yaşamaktadır. Bu bakımdan ezilenlerin, yoksulların, emekçilerin sınıf mücadelesindeki tavrı, inançlarıyla kurdukları ilişki üzerinden irdelenebilir. Mücadeledeki tavırlarında her an tutarlılık aramak da doğru değildir. Çünkü toplumsal hareket tarihseldir ve o tarihi anda toplumdaki ve mücadeledeki çelişkileri bağrında taşır. [2]

“IŞİD İslam'ı temsil etmez, İslam eşitlikçi, insan onuruna dayalı bir dindir” diyene "hayır IŞİD İslam’ı temsil ediyor" demek doğru değildir. Bunu yapmadan ama gerçek İslam yarışmasına da girmeden dini eşitlikçi, emekten yana yorumlayanlarla ortak söylem ve işbirlikleri geliştirilmelidir.
 

Dipnotlar

[1] http://www.abcgazetesi.com/ihsan-eliaciktan-ateistleri-kizdiracak-aciklamalar-62365h.htm, erişim tarihi 30.08.2017.
[2] Konu ile ilgili “Laikliği Doğru Anlamak” kitabımın “Kurtuluş Teolojisi ve Sol İlahiyat'ın İşlevselliği” başlığına bakabilirsiniz, s.198-207.

Tarihçi-Yazar Mustafa Solak

https://twitter.com/karahuseyinler