BUNU YAZMAK GEREK
SAVAŞ BAŞLIYOR HALKIN UMURUNDA BİLE DEĞİL
bakarız artık.
CANIMI SIKAN ŞEYLER
METEOROLOJİ BIKTIRDI ARTIK
Meteorolojiye bakacak olursak yılbaşı öncesinden bu yana İstanbul'a kar yağacak. Bir ayı aşkın süredir hemen her gün gazete ve televizyonlarda “hava durumu” ile ilgili açıklamalar izliyoruz. “Kar şu gün başlayacak” diyen bir açıklamada. Bekliyorsunuz, kar falan yağmadığı gibi hava bahardan kalma gibi oluyor. Sonra yeni bir açıklama geliyor; “Çok şiddetli bir kar fırtınası geliyor.” Amanın hemen tedbir almalı. Ama söylenen zamanda kar yine yok. Dün baktım yine açıklama yapılmış meteorolojiden; “Perşembeyi bekleyin, günlerce kar yağacak.” Bekleriz paşam, perşembe dediğin nedir ki, yarın işte. Niye böyle oluyor? Meteoroloji son yıllarda en iyi çalışan kurumlardan biriydi. Saatlik tahminleri bile tutuyordu. Şimdi durum çok farklı. Yönetimden gelen hatalar yüzünden mi oluyor bunlar yoksa havalar gerçekten mi ne yapacağını şaşırdı da hiçbir tahmin tutmuyor?
MERAK ETTİĞİM ŞEYLER
“EN KISA ZAMAN” NE ZAMANDIR?
Çok önemli günler yaşıyoruz. Her an bir savaş başlaması ihtimali varken askeri ve diplomatik faaliyetler de sürüyor bir yandan. Örneğin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar dün Belçika'daydı. Brüksel'de başlayan NATO Askeri Komite Genelkurmay Başkanları Toplantısı açılış oturumunda konuşan Orgeneral Hulusi Akar “NATO, terörizmle mücadele söz konusu olduğunda, terörist örgütler arasında ayrım yapmamalıdır. DEAŞ ile mücadele ne kadar önemliyse PKK/PYD/ YPG, FETÖ ile mücadele de o kadar önemlidir” dedikten sonra PYD ile ilgili hassasiyetimizi de dile getirdi. Akar “PKK'nın bir uzantısı olduğu açık delillerle ispatlanmış olan terör örgütü YPG'nin operasyonel ortak adı altında desteklenmesi ve silahlandırılmasına müsaade edemeyiz ve etmeyeceğiz. Bu hatadan en kısa sürede dönüleceğini umuyoruz” diye konuştu. Kaç gündür “Bak geliyoruz” uyarılarını dinliyoruz. AKP Genel Başkanı her an Suriye'ye girebileceğimizi söyledi dün yine. Akar ise “en kısa zamanda” diyor. İyi de şu “en kısa zaman” ne zamandır acaba?
FIKRA GİBİ
ŞEREFSİZLER BİZDE HAKARET OLMAZ ANNADIN mı?
Yıllar öncesinde dinlediğim bir gerçek hikaye vardı. İlin adı bende saklı olsun, emniyet müdürü çok küfürbazmış. Hemen her cümlesinde mutlaka küfürlü bir kelime olurmuş. Sporda şiddete karşı kampanyaların başladığı dönemde maçlarda küfür de yasak edilmiş ve kulüpler sorumlu tutulmaya başlamıştı hatırlarsınız, işte bu sırada emniyet müdürüne de ilin valisi “aman” demiş “bu haftaki maça bakan bey gelecek, gözünü seveyim seyirci küfürle tezahürat yapmasın.” Emniyet müdürü “Emriniz olur” demiş. Ardından kentteki bütün amigolar emniyete çağrılmış, müdür bey hepsine talimat geçmiş “bu maçta asla küfür edilmeyecek.” Maç günü gelmiş çatmış, müdür sahada gözü seyircilerde. İlk yarı güzel geçmiş. İkinci yarıda üst üste hakem hataları olunca bir grup seyirci ünlü “hakem” tezahüratına başlamaz mı? Valinin kendisine hışımla baktığını gören müdür küfür eden tarafa dönüp avazı çıktığı kadar “Ulaaaaan … çocukları, size küfür yok demedik mi?” diye bağırmış. Bu anekdotu dün Erdoğan'ı dinlerken hatırlayıverdim. Erdoğan AKP grup toplantısında konuşurken “Milletimizin değerlerine hakaret etmek siyaset değildir. Bunun adı olsa olsa millet düşmanlığıdır. AK Parti olarak biz hizmet yarışında iddialıyız. Ama konu CHP'nin başındaki zatın ve onun il başkanının yaptığı gibi hakarete küfre geldiğinde maalesef orada pek de iddia sahibi değiliz. Çünkü bizim anamızdan, babamızdan aldığımız bir terbiye var. Bu kişilerin seviyesine inmeye bizim yetiştiğimiz gelenek izin vermez” dedi. Geçenlerde yazmıştım, Erdoğan'ın 10 dakikalık konuşması içinde geçen bazı kelimeleri sıralamıştım. “Alçak, şerefsiz, namussuz, cibilliyetsiz, çukur, rezil, hain” bunlardan birkaç tanesiydi. Erdoğan'ın “Bize çok hakaret ediyorlar ama biz etmeyiz” demesi o anlattığım olaya benzemiyor mu?
DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER
ESİP GÜRLÜYORUZ AMA ELİN AMERİKALISI BİLDİĞİNİ SÖYLEYİVERİYOR
Artık savaş kapımızda. AKP Genel Başkanı Erdoğan her gün en az iki kere esip gürlüyor Amerika'ya karşı. “Kolla kendini” diyor “Bak girmek üzereyiz” diye devam ediyor sonra da “Teröristlerle birlikte gömerim seni de” tehdidini savuruyor. Ancak bütün bunlar söylenirken Amerika'ya aslında hiç dokunmuyoruz bile. Örneğin hep gündemde olan İncirlik Üssü ile ilgili iktidar kılını bile kıpırdatmıyor. Kıpırdatmadığı gibi “Madem Amerika bu kadar kötülük yapıyor niye İncirliği kapatmıyoruz?” sorularına bile cevap vermiyor. Kamuoyu Erdoğan'ın sözleriyle gururlanırken elin Amerikalısı da çıkıp “PYD'ye yardım eden uçaklar İncirlik'ten kalkıyor” diye açıklama yapıyor ama kimse tınmıyor. Amerika'nın Ankara eski Büyükelçisi James Jeffrey ülkesinde yapılan bir panelde aynen şunları söylemiş; “Amerika IŞİD'e karşı savaşta PKK bağlantılı grubun öncülüğündeki güce destek veriyor, Türkiye buna her gün tepki gösteriyor ama bu gücü destekleyen uçaklar büyük oranda Türkiye'deki üslerden kalkıyor. Erdoğan buna her gün izin veriyor.” Amerikalılar bile İncirlik Üssü'nün hangi melanetler için kullanıldığını itiraf etmekten çekinmiyor ama bizim iktidarımız nedense bu üsle ilgili hiçbir şey yapmıyor.
https://twitter.com/can_atakli_