MALAZGİRT ZAFERİNİ KİM KAZANDI?

MALAZGİRT ZAFERİNİ KİM KAZANDI?

Gelin bu sorunun cevabını da Prof. Dr. Mustafa Kafalı’nın bir makalesinden okuyalım:

“Bu muharebenin başında, sağ kolda yer alan Uzlar ve Peçenekler karşıdakilerin savaş naralarından onların kendi soydaşları olduğunu anlamaları üzerine topluca oklarını Bizans saflarına çevirmeleri ve başbuğları Tamış idaresinde Selçuklulara katıldıkları görülecektir. Bu hadise millî tarihimiz bakımından üzerinde durulması ve değerlendirilmesi lazım gelen bir husustur.”

Balkanlar’daki Türk halklarından olan Uz (Oğuz) ve Peçenek Türkleri, 1071’de Bizans ordusunda paralı asker olarak yer almışlar. Bunlar, karşılarındaki ordunun kendileri gibi Türk ordusu olduğunu anlayınca, silahlarını Bizanslılara çevirmişler ve onların bozulmalarına yol açmışlardır.

İşin özü, Malazgirt zaferi Türklük bilincine sahip iki Türk boyunun kendi ulusunun yanında yer almasıyla kazanılmıştır.

O ZAFER OLMASA MALAZGİRT’İ KUTLAYAMAZDINIZ

Türk tarihi için 26 Ağustos 1071 çok önemli ama 26 Ağustos 1922 de çok çok önemli. Çünkü bu tarihte ülkemizi kurtaracak Büyük Taarruz başlatılmıştır.

Ne yazık ki AKP Genel Başkanı Erdoğan, 26 Ağustos’taki konuşmasında Mekke, Medine, Kudüs, Çanakkale hatta 15 Temmuz bile dedi ama “26 Ağustos’ta Büyük Taarruz başlatıldı ve sonunda düşman denize döküldü!” demedi. Yani Gazi Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının bu destanını anmaktan özenle kaçındı.

26 Ağustos’u bile böyle bölen/parçalayan bu zihniyeti, biraz yerli ve milli olmaya davet ediyorum.

AK PARTİLİLER MOSKOVA’YA!

Bizler 1960’ların sonlarında Amerikan emperyalizmine karşı mücadele ederken, AKP’nin ağabeyi İsmail Kahraman, Mısır Püskülü Kadir, Fetullah Gülen gibi tipler, “Goministler Moskova’ya!” diye bağırıp yakaladıkları devrimcileri öldürtüyorlardı.

Aradan 50 yıl geçince işler 180 derece değişti. Şimdi, o gelenekten çıkan Ak Partililer Moskova ile sıkı dostlar.

Doğrusu budur.

ABD zorbalığına karşı bölgemizdeki bir süper güçle cephe kurmak en doğru taktiktir. Bu yüzden Rusya ve İran ile yürütülen işbirliğine acilen Suriye ve Irak hükümetleri de alınmalıdır.

Mustafa Kemal Paşa da Kurtuluş Savaşı’nı Moskova ile derin bir stratejik ittifak kurarak kazanmadı mı?

VER MEHTERİ ODA TV!

Türk ordusunun geçen sene Katar’da konuşlanması gündeme geldiğinde, ODA TV’ciler buna karşı çıkan bir tavır almışlardı. Önce Evren Devrim Zelyut’un 14 Haziran 2017’de Aydınlık’ta çıkan “Ya Ekonomi Küçülecek Ya Asker Katar’a Gidecek” başlıklı yazısını hedef tahtasına koymuşlardı.

İşin kötü tarafı, o dönem Aydınlık İnternet sayfasını yönetenler, bu yazının arkasında duramamışlar, yazıyı kaldırmışlardı. Bunun üzerine ben, “Ordular Kahramanlık İçin Değil Ekonomi İçin Vardır” başlıklı bir yazı yazarak Evren Devrim’in görüşlerinin Türk tarihi ile olan bağlantısını göstermiştim.

ODA TV’deki arkadaşlar bunu da “Ver Mehteri Ver Mehteri out, Ver Doları Ver Doları In!” diye alaya almışlardı.

(Meraklısı, şuradan bakabilir: https://odatv.com/ordular-kahramanlik-icin-degil-ekonomi-icin-vardir-2106171200.html)

KAZANCIMIZ KAÇ MİLYAR DOLAR?

Bir yıl içinde bir daha gördük ki hayat, kahramanlık nutuklarıyla değil para ile sürdürülüyor. Eğer o günlerde Türkiye, Katar ile askeri işbirliğine gitmese idi, bir ara 6 liranın bile altına inen dolar şu sıralarda 7 liranın üstünde olurdu.

Peki 465 milyar dolarlık dış borcumuzda bu 1 liralık fark kaç dolara karşılık gelir?

Kabaca 70 milyar dolara...

Evet, Katar’la ilişkimiz devreye girmese şu sıralarda tam 70 milyar dolarlık ek bir yük daha bulunacaktı sırtımızda...

Eğer Türk ordusu ODA TV’cilerin dediği gibi yapıp orada konuşlandırılmasaydı, bugün Katar’dan gelecek 15 milyar dolarlık yatırım parasından da mahrum olacaktık.

Demek ki neymiş?

Ordular mehter marşıyla yürüsünler diye değil, içinden çıktıkları milletlerin ekonomisine katkı yapsınlar diye var imişler...

Zamanla ODA TV’ciler de öğrenecekler ekonominin belirleyici olduğunu...

https://twitter.com/r_zelyut