AKP ile SEYİT RIZA PARKI'NDA AÇILIM ORTAKLIĞI

AKP ile SEYİT RIZA PARKI'NDA AÇILIM ORTAKLIĞI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, memleketi Tunceli'deydi.

Burada bir dizi görüşme yaptı.

Ardından da Seyit Rıza Parkı'nda Tuncelilere seslendi. Yanlış okumadınız Seyit Rıza Parkı'nda.

Seyit Rıza kim?

Bir feodal bey.

Cumhuriyet yönetimininin tüm uyarıları, tüm iletişim kurma ve uyarılarına rağmen Cumhuriyet yönetimini, rejimini, devrimlerini tanımayan, kendi aşireti dışında tüm aşiretlere kan kusturan, feodal bir aşiret reisi.

Cumhuriyet'e isyan etmiş bir Ortaçağ kalıntısı.

CHP'nin Genel Başkanı gidiyor, bu adamın BDP'liler tarafından dikilen heykelinin bulunduğu parkta konuşuyor.

Yazıktır.

Çok yazıktır.

“CHP varsa herkes için var” sloganını biz gericilik, ortaçağ için anlamamıştık.

CHP gericilik, feodalizm, ağalık, şeyhlik, seyitlik gibi devrim kanunlarının karşıtı kavramlar için olmamalıydı.

Ancak Kemal Kılıçdaroğlu, maalesef konuşma yapmak için Seyit Rıza Parkı'nı seçti.

Hakikaten yazık oldu.

Aklımıza, Kılıçdaroğlu'nun 17 Kasım 2012'de, CHP Gençlik Kolları'nın örgütlediği “Gençlik soruyor Kılıçdaroğlu yanıtlıyor” toplantısındaki sözleri geldi.

Toplantıya, Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP), Öğrenci Kollektifi ve bazı öğrenci grupları da katılmıştı. Kılıçdaroğlu o toplantıda, Seyit Rıza ile ilgili bir soruya “Seyit Rıza’yı yargılayan mahkeme de özel mahkemelerdir, biz özel mahkemelere karşıyız” diyerek yanıt vermişti. Kılıçdaroğlu, Dersim olayıyla ilgili “özür dileyecek misiniz” sorusuna da, “Dersim’in mağduru biziz, bir işin mağduru özür diler mi” sözleriyle cevap verdi.

Dersim'in mağduru...

Evet Tunceli'de yapılan operasyonda, biz eminiz ki, çok sayıda masum insanımız da hayatını kaybetmiştir.

Bunu hiç kimse reddetmiyor.

Ancak bu insanlarımız için, Seyit Rıza denen o gerici feodali suçlayacaklarına, Cumhuriyet yönetimini suçlayanların safında olmak da nesin nesi?

O parkta konuşma yapınca konu dönüp dolaşıp geliyor AKP ile açılım ortaklığına.

Elbette o parkta konuşursan, kusura bakma AKP ile ortaksın suçlaması otomatik olarak gelir insanın aklına, yüreğine...

Ne demiş Kemal Kılıçdaroğlu: “Hiç kimsenin ölmesini istemeyiz. 'AKP giderse barış süreci ne olacak?' diyorlar. Süreç kimsenin tekelinde değildir.”

Açık söyleyeyim, ben de şahsım adına hiç kimsenin ölmesini istemiyorum.

Ama kalkıp da, terör eylemlerine başvurmuş bir isyan hareketiyle de oturup müzakere edilmesini savunmuyorum.

O zaman hukukun ne anlamı kalır.

Kılıçdaroğlu'nun bu pasını, BDP'nin Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak anında gole çevirmiş “AKP sandıkta kaybederse bile çözüm süreci bitmez” diyerek...

CHP, PKK ile bu paslaşmaya geldiyse, bence logo değişimi de yakındır.

Altı Ok'un yerine eşbaşkanlık logosu koyar, Cumhuriyet'i kuran partinin bugünkü kadroları, Cumhuriyet'i parçalayan parti olarak tarihe geçerler.

Maksat iktidar, maksat tarihe geçmek olsun.

Bir Atatürk gibi geçmek var, bir Vahdettin gibi.

Seçim CHP yönetiminin...




https://twitter.com/ErdalKeskin_