ŞERİATIN GÖLGESİ: RABITA!...

ŞERİATIN GÖLGESİ: RABITA!...

Biz onu kısaca "Rabıta" olarak tanıyoruz... Asıl adı, "Rabıtat al- Alam Al- İslami." Suudi Arabistan'ın, dünyaya İslam ihraç etmek, "Dar-ül Harp" yani, Müslüman ama yeteri kadar İslamlaşmamış ülkelerde şeriatçı damarları beslemek, İslamcı kurallara göre yönetilmesini sağlamak üzere oluşturduğu bir örgüt...

Rabıta, dünyanın en güçlü İslamcı örgütü olarak biliniyor. Ve de en zengini!.. Maddi kaynakları hakkında kesin bilgi yok ama Suudi-Amerikan ortaklığı olan Aramco petrol şirketinin fonlarından beslendiği biliniyor.

Sevgili Uğur Mumcu, daha 1980'lerde, Rabıta'nın, önemli bölümü devlet memuru olan din adamlarının maaşlarını, yurtdışı harcamalarını, ödediğini ortaya çıkarmıştı. Hem de Bakanlar Kurulu kararıyla, hem de Cunta lideri Kenan Evren'in imzasıyla!.. Bu büyük skandal ortalığı karıştırmıştı...

-Rabıta, koynumuza girmişti, haberimiz yoktu!..

Tıkır tıkır işliyor

Uğur Mumcu'nun "Rabıta" isimli kitabını mutlaka okumanız lazım...

O günlerden bugünlere nasıl geldiğimizi, başımıza ne çoraplar örüldüğünü gayet açıklıkla göreceksiniz... Sevgili arkadaşım Işık Kansu, bu kitaptan yola çıkarak hazırladığı, "Türkiye Üzerinde Rabıta Gölgesi" isimli yazı dizisinde çok çarpıcı örnekler veriyor. Rabıta'nın adım adım ördüğü yolda, bugün de karşımızda olduğunu, hatta iktidar olduğunu belgeleriyle ortaya koyuyor. 1976 yılında, Rabıta örgütünün Pakistan'da düzenlediği, zamanın Milli Selamet Partili eski devlet bakanı Hasan Aksay'ın Türkiye adına katıldığı "Uluslararası Seerat Kongresi" nde alınan kararların bugün nasıl dibine kadar uygulamaya sokulduğunu gözler önüne seriyor. İşte o örneklerden biri:

- O kongrede alınan karar: Katılan tüm ülkeler, İslami öğretiyi ilkokuldan üniversite seviyesine kadar ders olarak okutmalıdırlar

- Bu da 4+4+4 yasasının 9. Maddesi: Ortaokul ve liselerde, Kuran'ı Kerim ve Hz. Peygamberimizin hayatı isteğe bağlı seçmeli ders olarak okutulur...

Bilindiği üzere Milli Eğitim Bakanlığı vakit geçirmeden ders kitaplarını hazırladı ve eğitime geçildi. Siz "seçmeli" denildiğine bakmayın, "mahalle baskısı" hemen devreye giriverdi, doğal olarak. Üniversitelerde de ilahiyat fakültelerinin sayısı artırılıyor.

Aynı kongrenin kararlarından biri de şöyleydi: "Dünyadaki tüm Müslüman kadınlar, İslami yasaklara uymalıdır." Türbanın artık TBMM'ye kadar girdiğini, okullarda, devlet kurumlarında kadınların süratle kapanmaya zorlandığını düşünün yeter!..

- O kongrede zaten sonunda "Şeriata dayalı modern İslam devleti kurulması" kararı alınmıştı!..

Reyhalı'da hastane kurdular

Peki ben şimdi bu konuyu niçin yazdım?..

Rabıta, tüm haşmetiyle yine karşımıza çıktı da onun için!.. Cumhuriyet gazetesinden Tuluhan Tekelioğlu, Reyhanlı'da, Suriyeli isyancılar için Rabıta tarafından kurulan gizli hastaneleri ortaya çıkardı da ondan!..

Suriye devletine karşı savaşan çapulcular, yaralandıklarında bu gizli hastanelere getirilerek tedavi ediliyorlar. Finansmanı ise Rabıta örgütü yapıyor. Peki, Rabıta'nın böylesine cüretkarca ortalıkta fink atmasına kim izin veriyor?.. Olay ortaya çıkınca fena halde açığa düşen muhterem hükümet ne yapacağını şaşırdı, sonra şu zavallı açıklama hem de dışişleri kaynaklarından geldi:

- Sorumluluk Hatay Valiliği'nde!..

Uyan eyy millet!.. Sınırımızda El Kaide (ki onlar babamız Tayyip diyor), içimizde Rabıta, koşar adım şeriat bataklığına gidiyoruz... Rabıta'nın parasıyla, desteğiyle, onun emrinde, açtığı yolda yürüyenler, ülkeyi Arabistan'a çevirmek için var güçleriyle çalışıyorlar... Buna seyirci kalmak, çocuklarımıza karşı en affedilmez günahı işlemek demektir...

- Bu güzelim ülke bizlere çocuklarımızın emanetidir!..