İstanbul’un kalabalık sokaklarında sarı taksiye binmek, şehir hayatının vazgeçilmez rutinlerinden biri. Ancak o direksiyonun başında oturan Taksi esnafının yaşadığı zorlukları çoğu zaman kimse fark etmiyor.
İstanbul'un her gün daha yoğun hale gelen trafiği, artan araç fiyatları ve yükselen faiz oranları, fahiş tamir bakım yedek parça sigorta fiyatları, İstanbul’daki taksi esnafını mali açıdan adeta çıkmaza sokmuş durumda.
Bir taksi şoförünün en büyük yatırımı, kullandığı araçtır.
Fakat son yıllarda yaşanan ekonomik dalgalanmalar, İstanbul trafiğinde yoğun olarak yıpranan, eskiyen araçların değişmesini gerektirmekte ise de, otomobil fiyatlarının hızlı yükselişi, taksicilerin araç değiştirme şansını ulaşılması güç noktalara taşıdı. Sıfır araç almak hayal olurken, İkinci el piyasası da fiyat artışlarından etkilendi. Birkaç yıl önce alınan araçların güncel fiyatları, birçok esnafın “yenileme” hayalini rafa kaldırmasına neden oldu.
Öte yandan, son 7 yıldır İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyüp Aksu tarafından her yıl “ÖTV muafiyeti çıkacak” yönünde açıklamalar yapıldı. Bu açıklamalar, taksi esnafında her seferinde bir umut yarattı. Bu beklentiyle hareket eden birçok esnaf, araç alımını erteledi.
Enflasyonun daha düşük olduğu dönemlerde uygun fiyata alınabilecek araçlar, bu bekleyiş esnasında fiyatları ikiye katlanarak, hayal oldu. Bugün gelinen noktada, araç fiyatları rekor seviyelere çıkmış durumda. Esnaf hem ucuz aracı kaçırdı, hem de şimdi aynı aracı çok daha pahalıya almak zorunda kaldı.
Görüldüğü gibi esnaf İTEO Başkanına güvenmenin ceremesini, cebinden ödeyerek, zarar ederek çekmiş oldu.
İstanbul büyükşehir Belediyesi'nin koyduğu araç yaşı sınırlamasına takılan taksiler, araç değiştirmek için bankaların kapısını çaldığında yüksek faiz oranlarıyla karşılaşıyor. Finansmana ulaşmak her zamankinden daha güç. Aylık faizlerin yüzde 4-5 bandında seyrettiği bir ortamda, araç kredisi çekmek demek, yıllarca borç yükü altında faiz ödemek, ezilmek anlamına geliyor. Bu da taksi esnafının zaten azalan kazancını iyice eritiyor.
Tüm bu tablo içinde, taksi esnafı bir yandan geçim derdiyle boğuşuyor, diğer yandan ise ayakta kalmaya çalışıyor.
Tek amacı müşterisine kaliteli hizmet vermek olan İstanbul taksi esnafı, maliyetler altında eziliyor.
Şoförlük artık sadece bir meslek değil, sabır ve dirayet sınavı. Her gün binlerce insanı taşıyan bu emekçiler, daha iyi şartları fazlasıyla hak ediyor.
Yapılması gereken, taksi esnafının yükünü hafifletecek çözümler üretmek. Devlet destekli araç yenileme programları, düşük faizli krediler, vergi teşvikleri… Bunların hepsi, hem esnafı rahatlatır hem de şehrin ulaşım kalitesini artırır.
Unutmayalım, İstanbul trafiğinde bir taksinin direksiyonundaki yorgun ama direnen yüz, aslında bu kentin hikayesinin ta kendisidir.