TÜRK’ün ATEŞLE İMTİHANI…

Başlık malum. Halide Edip Adıvar’ın, Kurtuluş Savaşı’nın nasıl kazanıldığını konu alan kitabının adı. Ortalarda 16 Nisan’a ilişkin bir Kurtuluş Savaşı lafı dolanırken aklıma başka başlık gelmedi de…

1940’larda yapılmış olan ve Cumhuriyet’in itibarlı yapılarından biri olarak bilinen Karaköy Yolcu salonunu, anılarla dolu Liman Lokantası’nı bir gecede yıkacaksınız! Yıllardır bekleyen AKM’nin o yürek yakan görüntüsünü unutup, Taksim’in tam ortasına cami konduracaksınız. İnsanlar evlerine ve işyerlerine giderken alt, üst geçitlerden,  tünellerden, otobanlardan başını kaldırınca sadece çimento görecek. Hafriyat kamyonları durmadan can alacak, her gün geçtiğiniz köprü süresiz kapatılacak, inşaatlarda çalışanların yüz ifadesinde sadece yorgunluk bıkkınlık okunacak ve bunun adı yeni Türkiye’nin yeniden ihyası ve Kurtuluş Savaşı olacak öyle mi?

Yerinden kalkan referandum için tehdit içeren sözler edecek, iç savaş tehlikesi olur diyecek, silahlarla resim çektirecek, hayırcıları vatana ihanetle suçlayacak, Atatürk’e dil uzatacak, yüksek tepelere, tabana “bak neler dedim, beni unutma” mesajları verecek, kendince hem politik yatırım yapacak, hem partisinin önemli adamı sayılacak. Ve bunun adı Kurtuluş Savaşı olacak öyle mi?

Buraya kadar özet idi. Şimdi sazı başbakan yardımcısına verelim! “Şenlik içinde bir kampanya yapacağız” buyurmuş Kurtulmuş! Şimdi şenliğe bakma zamanıdır.

Hayır diyen esnaf, liseli, üniversiteli, ev kadını gözaltına alınıyor. Üniversitelerde akademisyen avı başlatıldı. Yüksek öğretim oluk oluk kan kaybediyor! Tutuklu hükümlü 156 gazeteci içeride, sorgusuz sualsiz yatıyor! Temmuz’dan bu yana akademik yaşamdan kopartılan hocaların toplamı bütün darbe dönemlerini ona katlamış. Cüppeler ayaklar altında ezilip duruyor.

Evlerin içinde;  kederle, yoksunlukla, itilmişlikle, itibarsızlaştırmayla yaşamaya çalışan ailelere “ne haldesin” diyen yok! O evlerden çıkan tek ses; “sorma ne haldeyim” oluyor. Korku, baskı, ihraç, katliam, şehit, cenaze, hapislik, gözdağı arasında “şenlik havasında kampanya yapacağız” diyor yönetim! İnsan o şenliğin içini ve içeriğini gerçekten merak ediyor…

Türkiye’nin ilk kez ev sahipliği yaptığı Erzurum’daki 13. Avrupa Gençlik Olimpik Kış Festivali’ne katılan sporcu ve yöneticilere bir cemaatin kendilerini “irşat ve tebliği ekibi” diye niteleyen özel giysili üyeleri tarafından el ilanları dağıtılarak, yerli ve yabancı sporcular imana davet edilerek propaganda yapılıyor.

Yıllardır siyasi yelpazenin farklı uçlarında dolaşanlar, başkanlık sisteminin en büyük muhalifleri bugün en sıkı savunuculara dönüşüyor. Dün eleştirenler bugün başkanın niyetine, etkisine, yetkisine, ehliyetine övgüler dizerken, başkanlık sisteminin erdemlerini anlata anlata bitiremiyor.

Sözün özü şu ki; TÜİK 14-24 yaş arası genç işsizlerin oranının yüzde 22.6 olduğunu açıklıyor! 3 gençten birinin işsiz olduğu, gerçek işsiz sayısının 7 milyonu bulduğu, insan gücü ve iş gücü planlamasının uzun süredir yapılmadığı ülkemizde içişleri bakanı 3.5 milyon mülteci için 25 milyar dolar harcadık diyor! Yönetim ise dış borçla yapılan pahalı köprülerle, pahalı tünellerle, pahalı geçişlerle övünmeyi sürdürüyor…

Şimdi gel de bu koşullarda şenlik havasında geçecek olan kampanyayı merak etme!
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87