Malatya'da 6 Şubat depremlerinin ardından Mahmut Çalık Konteyner Kent'e yerleştirilen depremzedeler, tahliye amaçlı elektriklerin kesildiğini belirterek, “Kış günü çocuklarımızla ne yapacağız? Okullar tatil olana kadar süre verilsin” çağrısında bulundu.

6 Şubat depremlerinin ardından Malatya’daki Mahmut Çalık Konteyner Kent ve diğer konteyner alanlarında kalan yurttaşlardan, aralık ayı başı itibarıyla konteynerleri boşaltmaları istendi. Tahliye için verilen sürenin dolmasıyla birlikte Mahmut Çalık Konteyner Kent'in elektrikleri kesildi. Kış günü elektriklerin kesilmesiyle soğuk hava koşulları nedeniyle mağdur olduklarını belirten konteyner sakinleri, yetkililerden yaşadıkları soruna çözüm bulmalarını talep etti.

Deprem konutlarının yapımının henüz tamamlanmadığını ifade eden depremzedeler, kuraları çekilen konutların bir kısmının oturulacak seviyede olmadığını, bazı binaların ise mevsim sonuna yetiştiği için kurumadığını ve nemli olduğu gerekçesiyle yerleşilemediğini söyledi. Kentte kiralık ev bulmanın hâlâ en büyük sorunlardan biri olduğu da vurgulanıyor.

Çoğunluğu eğitimcilerden oluşan konteyner sakinleri, okullar tatil olana kadar, en azından haziran ayına kadar kendilerine süre tanınmasını talep ediyor.

Yetkililer tarafından deprem sonrası konteynerlerde kalanlara “Aralık ayı başına kadar süre” tanındığı ifade edilirken, 4 Aralık itibarıyla Mahmut Çalık Konteyner Kentin elektrikleri kesildi.

“Bu soğuk ve karanlıkta deprem gecesini yeniden yaşıyoruz”

Eğitim çalışanları adına konuşan Mesude Akbaş, yaşanan mağduriyeti şu sözlerle aktardı:

“Bu şehir bir deprem felaketi yaşadı. Eğer önceki yaşadıklarımız depremse, bu bir felaketti, bu bir kıyametti. Yaşayanlar biliyorlar neler yaşadığımızı. Ancak iki gündür bu karanlıkta, bu soğukta biz o deprem gecesini tekrardan yaşıyoruz. Tekrardan o korkulara büründük, ürpertilere büründük. Soğuk ve karanlık geceler başladı.

Burası, eğitim emekçilerinin kalmış olduğu Mahmut Çalık Konteyner Kenttir. Buradaki emekçiler, evleri teslim edilmemiş hak sahipleri ya da ikinci dönem tayin alıp gidecek emekçilerimizden oluşmaktadır. Ve birkaç ay içinde hiçbir ev sahibi, bu insanlara, bu eğitim emekçilerine ev vermemektedir. Millî Eğitim, AFAD, diğer kurumlarımız, hepsi de bize çıkmamızı söylüyorlar. Ama biz bu çaresizlik ve mobbing altında öğrencilerimize ders vermeye çalışıyoruz. Ailelerimize yetişmeye çalışıyoruz. Burada çocuklar var, yaşlılar var, hastalar var. Bu soğukta, bu karanlıkta deprem günlerini hatırlayarak biz nasıl yaşayabiliriz? Bu sıkışmışlık, bu baskı hangi insanlığa sığar?

Ben devlet yetkililerimize sesleniyorum. Buradaki herkesin de benim söylediklerime imza atacağına eminim. Hepsi aynı duyguları paylaşmaktadır. Bir an önce buna çözüm bulunmasını ve en azından hazirana kadar bize bir süre verilmesini istiyoruz.”

“Eğitim-öğretim yılına kadar kalabilirsiniz denmişti”

ANKARA'DA "EMEKLİLERİN MİTİNGİ"İÇİN BAZI YOLLAR KAPATILIYOR
ANKARA'DA "EMEKLİLERİN MİTİNGİ"İÇİN BAZI YOLLAR KAPATILIYOR
İçeriği Görüntüle

Konteyner sakinlerinden Mehmet Ekmen, verilen sözlerin tutulmadığını belirterek şöyle konuştu:

“Sıraç Hanım’ın (AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak) geldiği zaman demişlerdi ki, ‘Burada eğitim-öğretim yılına kadar kalınacak’ diye. Şayet bu kalınma sağlanırsa, buradaki insanlar şimdiye kadar yapılanın iyilik olduğunu söyleyeceklerdir. Aksi takdirde buradaki verilen emeklerin de boşa gideceğini izah etmeye çalışıyorum.”

“Elektrikler kesildi, çocuğuma yemek yapamıyorum”

Çocuğuyla birlikte kalan Ayten Turgut, yaşadıkları zorlukları şu sözlerle dile getirdi:

“Üç senedir buradayız. Bize 2026 temmuz ayına kadar resmi yazıyla açıklandı. Sözleşmenin ona göre ayarlandığı söylendi. Biz de ona göre bu şekilde burada kaldık. Şu an eve çıkamıyoruz. Benim çocuğum mağdur, ben tek başımayım. Şu an soğuk. Çocuğa yemek yapamıyoruz. Çocuğum gelir gelmez, ‘Anneciğim, ilk önce ne yemek yaptın bana?’ diyor. Ben şu an çocuğuma yemek yapamıyorum. Bir kiraya çıkamıyorum, tek başımayım. En azından bir lojman veya bir ev gibi yerler olsaydı girebilirdik ama şu an öyle bir imkânımız yok. Biz hiçbirimiz buralı değiliz. Emin olun ki ben Malatya’dan bir gün gidersem, burası benim aklımda kötü kalacak. Bunu açıkça söyleyeyim.

Elektrikleri kestiler iki gündür. Buzdolabımızda kalan her şey ziyan oldu, heder oldu. Şu an hiçbir şey koyamıyoruz. Ben bugün alışveriş yaptım, o bile şu an dışarıda. Hiçbir şeyle ısınamıyoruz. Gelmişiz, burada ateş yakmışız, öyle ısınıyoruz.”

“Çocuğum dershaneye gidiyor, uzak bir yere taşınmamız imkânsız”

Üniversiteye hazırlanan çocuğuyla birlikte kalan Musa Topçu ise ulaşım sorununa dikkat çekti:

“Ben de depremzedeyim. Bir yıldır burada kalıyorum. Çocuğum burada İbni Haldun Lisesi’ne gidiyor. Aynı zamanda burada Bireysel Dershanesi’ne gidiyor. Ben de ev arıyorum, ev bulamıyorum. Başka yerlerde var fakat çocuğum saat dörtte okuldan çıkıyor, akşam ona kadar dershaneye devam ediyor. Başka yerlere gitsek gidiş-geliş sıkıntısı da var. Devlet yetkililerimizden bizlere en azından haziran ayına kadar süre verilmesini talep ediyoruz.”

Kaynak: ANKA