"DOKTOR RIZA, 'ÇEK FİŞİNİ GİTSİN" DEDİ"
Yenidoğan Çetesi Davası'nda savunma yapan tutuksuz yargılanan sanık hemşire yardımcısı Batuhan Çetin, "Kaya bebek gece 03.00 gibi daha da ağırlaştı. (Doktor) Rıza'yı arıyorum, satürasyonu kötü diyorum, gelecek misiniz diyorum '500 gram zaten bu bebek Şehmuz'un üzerine kayıtlı. Elinden geleni yap yaşamazsa çek tüpünü gitsin' dedi. Yoğun bakımda kameralar vardı. Hüseyin Günerhan ve Doğukan Taşçı kameralara uygulama üzerinden ulaşabiliyordu. Denetim gelmeden önce hastanenin bilgisi oluyordu, yukardan doktor iniyordu" dedi.
Yenidoğan Çetesi Davası'nın ilk duruşmasına dokuzuncu gününde Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmaya, 22 tutuklu sanık cezaevinden getirilirken bazı tutuksuz sanık ve taraf avukatları hazır bulundu.
"Denetim gelmeden önce zaten bilgisi oluyordu"
Tutuksuz yargılanan sanıklardan hemşire yardımcısı Batuhan Çetin, savunmasında doktor Şehmuz Çelik'in hastaneye nadiren geldiğini belirterek, "Yapılan usülsüzlüklerden bilgim yok. Hüseyin Günerhan gittikten sonra Damla Atak geldi. Komple yoğun bakım değişti. İşletme olduğunu biliyordum. Geceleri İlker Gönen geliyordu. Gece doktor görmedim. Gündüz nadiren Şehmuz geliyordu. Onun yerine Hüseyin Günerhan geliyordu. Yenidoğan yoğun bakıma Oktay'ın geldiğini denetimler hariç hiç görmedim. Denetim gelmeden önce zaten bilgisi oluyordu. Ona göre yukarıdan doktor iniyordu. Bir kere denetimciler geldiğinde sadece Hüseyin Günerhan ile iletişim kurmuş neden olduğunu bilmiyorum" dedi.
Batuhan Çetin, ''Kaya'' bebeğin ölümü hakkında da şunları anlattı:
"Bebeğin doğumuna da ölümüne de şahit oldum. Doğduktan sonra hiçbir doktor müdahale etmedi. Entübasyonunu hemşire yaptı. Yoğun bakıma alındı bebek. İkinci günün gecesinde kötü bir şekilde kanadı. Hemşire müdahale etti. Astirasyon sonucu kanaması oldu. Damla Atak'a haber verildi ama hastaneye gelmeye tenezzül etmedi. Bebeği teslim aldığımızda çok soğuktu. Bebeğin nabzı düşüktü. 60-55 nabızlarda teslim edildi. Akşam 6'da üç hemşire yardımcısına bırakıldı. Sorumluluğu hiçbir zaman kabul etmedim. Bebeği ölümünü geceye bırakmak için çok uğraştılar. Damla Atak, 'Başım çok ağrıyor beni arama' dedi.
"500 gram zaten, çek tüpünü gitsin' dedi"
Ben akşam Rıza Keykubad'ı aradım bebeğin kötü olduğunu ex olacağını (öleceğini) söyledim. Gece gelip vizit attı, bebeğin kötü olduğunu ex olacağını biliyordu. 8-9 gibi monitör ötmeye başladı. Bebek gece 03.00 gibi daha da ağırlaştı. Rıza'yı arıyorum 'satürasyonu kötü' diyorum 'gelecek misiniz' diyorum '500 gram zaten bu bebek Şehmuz'un üzerine kayıtlı. Elinden geleni yap yaşamazsa çek tüpünü gitsin' dedi. Ben yetkim olmadığı için sadece kalp masajı uyguladım.
"Şehmuz Çelik sadece kaşesini kullandıran bir doktordu"
Ben bu kalp masajını yapmasaydım vicdanım rahat etmezdi. Ben elimden geleni yaptım ve bundan dolayı yargılanıyorum. Sanık olarak getirildim ama tanık olmam gerekirdi. Şehmuz hoca bebeği hiç görmedi, belki 1-2 haftadır hiç gelmiyordu hastaneye, sadece kaşesini kullandıran bir doktor.
"Beni tehdit ettiler"
Müzeyyen hanım beni çağırdı odasına Kaya bebeğin ölümünden sonra, ertesi gün tekrar çağırdı. Başhekim, başhemşire vardı odada. Beni tehdit eder gibi konuştular. Doğukan Taşçı'yı aradığım için beni tehdit ettiler.
"Yoğun bakımda kameralar vardı, çalışıyordu"
Yoğun bakımda kameralar vardı. Yoğun bakımda biri bilgisayardan video izlesin hemen arayıp kapattırırlardı. Hüseyin Günerhan ve Doğukan Taşçı kameralara uygulama üzerinden ulaşabiliyordu. Ben Damla Atak geldikten sonra her gece nöbet tutmaya başladım. Mobing değil midir bu? Kameraların çalışmadığına dair ifadelere inanmıyorum kesinlikle çalışıyordu."