Gündem:
ARINÇ'tan İMAMOĞLU YORUMU

ARINÇ'tan İMAMOĞLU YORUMU

Habertürk'te Mehmet Akif Ersoy'un sorularını yanıtlayan 22. Dönem TBMM Başkanı Bülent Arınç İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında açılan davalara yönelik "Damdan düşen halini damdan düşen bilir diyorlarsa Ekrem İmamoğlu ile başka olaylar arasında paralel kurmak çok mümkün" değerlendirmesinde bulundu.

Bülent Arınç "İmamoğlu davası nasıl sonuçlanır?" sorusuna şu yanıtı verdi:

Ben 5 yıl ağır hapse mahkum oldum. 2 sene sonra beraat ettim. Ardından milletvekili, Meclis Başkanı, Başbakan yardımcısı oldum. Sayın Cumhurbaşkanı da hapis yattı, Başbakan oldu, şimdi Cumhurbaşkanı. Bütün bunları yapan bir insanın 'biz buna siyasi yasak getirelim, birileri getirsin' derseniz, benim 3 sene evvel konferanslara bakınız, bu kişiyi büyütürsünüz. Hiç de emeline ulaşamazsınız. Kimin önüne farklı şekillerde geçerseniz o adamı büyütürsünüz. 18 bin oy farkıyla kazanmış bir insanı 850 bin oy farkıyla kazanmış bir insan haline getirirsiniz. Bunu yapmayın diye yalvardım. Belki sakalım yok diye dinlemiyorlar ama. Her şey aşikar, bu hakim şöyle demiş, o hakim araya girmiş vs. Hiçbir şey gizli kalmıyor. Bugün her şey ortada. Sosyal medya bir taraftan, bir taraftan çıkan fotoğraflar.

Sonuç itibariyle söylüyorum, enim Cumhurbaşkanınla kader, dava arkadaşlığım var 1978'den beri. Biz aynı davaya inanmış insanlarız. Erbakan hocadan davamızı iyi, güzel ve doğru olarak öğrendik. Bu millet için siyaset yapmayı halka hizmet Hakka hizmet olarak öğrendik. Türkiye'de özgürlük alanlarını genişletmek istedik. Bu bizim davamızdı. Siyasete girme niyetim yok. Meclis Başkanlığından sonra gel sana milletvekilliği verelim deseler ayıp, gülünç olur. Ben ne istediğimi yazıda belirttim. Lütfen daha anlayışlı bir gözle onu okusunlar.
Siyasetçilerin bir hastalığı var. Bu hastalık bize çevremizden gelir. Sizi gördüğünüzde sevenler açısından söylüyorum, fotoğraf çektirmek isterler. Uzak durmaya çalışırım, en azından yalnız olmasın, iki üç kişi olsun derim. Ne restoranda, ne yolculukta, ne parkta yürürken vesaire. İki kişinin fotoğrafları ortaya konuyor. Seçkinci olun, kiminle fotoğraf çektireceğine dikkat edin. Sayın Cumhurbaşkanınla görüştüm, görüşeceğim."

Bülent Arınç'ın açıklamalarından diğer detaylarsa şöyle:

'Rahmetli Sinan Ateş'i tanımam vefatıyla beraber içimiz yandı'

"Özellikle sosyal medyada bir türlü kalemşörler, troller hiç bakmadan, bir takım itirazı olan insanlarla karşılaşıyorum. Rahmetli Sezai Karakoç 'anlamak masraflı iştir, emek ister' diyor. Sosyal medyada biraz da akıllarından zoru olan insanların yanlış anlamayı değil; tersinden anlamaya meyyal olduklarını görüyorum. Bir şeyin tamamını okumadan bir tarafını eksik görüyorlar olabilir. Bugün binlerce telefon ve mesajla 'ağzına sağlık' diyenlerin yanında 'neden bunu söyledin' diye iki konuya dikkat çekiyorlar. Birisi rahmetli Sinan Ateş'le ilgili. Rahmetli Sinan Ateş'i tanımam. Vefatıyla beraber içimiz yandı. İki tane masum yandı, bir eşin feryatlarını karşılıksız bırakmam mümkün değil. Bu tür olaylarda bizim herhangi bir şey söylememiz doğrudan, bir tarafta yer aldığımızı söylememiz, birileri tarafından istismar edilebiliyor. Bir müslüman olarak arkasından fatihaları, yasinleri okuduğumu söyledim. Bu konuda yorum yapmak istemedim. Tam da olayın üzerine gidilirken 'sen ne karışıyorsun' deyip hazırda bekleyen insanlar var. Bunlar küfür ve hakaret timleridir. Nerede olduklarını herkes bilir. Orada bir Erbakan hocamızın örneğini verdim. Böyle hususlarda derdi ki, mesela bu kardeşimizin vefatında diyelim, hakikaten bu alçakça cinayet, ama burada savcılık soruşturma açtı. Benim için teminat şudur. Sayın Cumhurbaşkanımızın yakınlarından aldığım bilgiye göre bu hadiseden fevkalade üzülmüş, 'Bunu araştırıp bulacaksınız, bana sonucunu getireceksiniz' demiş.

'Ben suçu biliyorum da suçluyu bilmiyorum"

Diğer tarafa baktığınızda aynı camia içinde farklı isimler farklı şeyler ortaya koyuyorlar. Bunların bir kısmını tanıyorum. 80 ülkücüleri beni gerçek abileri olarak kabul ederler. Ben Manisa ülkücülerinin davasını 3 sene takip etmiş insanım. Siyasi anlamda hiçbir zaman ülkücü olmadım; ama ülkücülerin davasına yürekten inanan insanım. 'Kanımız aksa da zafer İslam'ındır' diyen insanlarla hiçbir ayrılığım olmadı. Bu konuda bildiğim bir şey yok. Suç belli; cinayet. O suçlular araştırılırken 'Bence budur, şudur' demek esasen doğru değil. Bugün çok değer verdiğim gazetece arkadaşımız bana mesaj atmış; 'madem suçluyu biliyorsun niye söylemiyorsun' diye. Ben suçu biliyorum da suçluyu bilmiyorum. Rahmetli Sinan Ateş'e gönlümden parça koparak üzüldüğümü ifade ediyorum. Küçük yaşta babasız kalmış, eşinin acısıyla yanıp tutuşan hanımefendiye karşı yapacağım desteği manevi anlamda yapmaya çalışıyorum."



Sputnik Türkiye
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87

BURSALI, ERDOĞAN'dan ÖZÜR DİLEDİ
Monoca’da lüks yat kulübünde ıstakoz yiyip sosyal medyadan paylaşan ve AKP’de hedef tahtasına konan...

Haberi Oku