Gündem:
ERDOĞAN: 'O ZAMAN BUĞZEDERİZ...!'
ERDOĞAN: "O ZAMAN BUĞZEDERİZ...!"

Başbakan Erdoğan, "Çıkmış bizi Pınarhisar ile hapisle tehdit ediyor. Sen bizi kendin gibi şantaja tehdide boyun eğecek mi sandın? Biz Pınarhisar'a neden gittik? Biz bu yola ülke için bayrak için ölmeye çıktık. Değil hapis, ey Bahçeli senin ölüm tehditlerine bile biz boyun eğmez pabuç bırakmayız" dedi. Türkiye'nin komşu ülkelerde yaşananlara duyarsız kalamayacağını belirten Başbakan Erdoğan, "Mısır'da kardeşlerimiz katledilirken, görmezden gelemeyiz. Suriye'de insanlık ölürken hiçbir şey yokmuş gibi davranamayız. Ya elimizle müdahale ederiz. Ya da dilimizle müdahale ederiz. Bunların hiç birisini yapamıyorsak o zaman buğzederiz" dedi.

BUĞZETMEK NE DEMEKTİR?

Hz Muhammed bir hadiste şöyle söylüyor: “Bir kötülük gördüğünüz zaman elle düzeltin. Buna gücünüz yetmezse dilinizle düzeltmeye çalışın. Buna da gücünüz yetmezse kalben buğzedin. Bu ise imanın en zayıf derecesidir.” İslâm bilginleri bu hadisinin izahını yaparken Peygamberin toplumun her sınıfına hitap ettiğine dikkati çekerek hadisi de buna göre izah etmişlerdir. Bu durumda “elle düzeltmek devletin, askerin ve polisin vazifesidir. Dille düzeltmek eğitimle, öğretmen ve din adamlarının görevidir. Kalben buğz etmek de avâm halkın vazifesidir” demişlerdir. 
Buğz etmek, kötülüğü işleyenlere düşmanca davranmak ve kalben o insandan nefret etmek anlamına gelebildiği için genellikle düşmanca davranmak olarak yorumlanmaktadır.

"ONUN İÇİN HEP BİRLİKTE DUA EDECEĞİZ"

Komşu ülkelerdeki iç çatışmalar nedeniyle her Ramazan ayının buruk geçtiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, "Şüphesiz Rabbim sonsuz bir kudret sahibidir. 'Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur' diyor ya şair. Kul da gerçekten samimi olarak isterse, şerler hayırlara tahvil edilir. Acılar hüzünler huzura dönüşebilir. Onun için hep birlikte dua edeceğiz. Çatışmaların ülkemize sirayet etmesine biz asla izin vermeyiz. Bizim kendi gündemimiz var. Türkiye'yi barış ve istikrara ulaştırma mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu. 

"YA ELİMİZLE YA DA DİLİMİZLE MÜDAHALE EDERİZ YA DA BUĞZEDERİZ

Türkiye'nin komşu ülkelerde yaşananlara duyarsız kalamayacağını belirten Başbakan Erdoğan, "Mısır'da kardeşlerimizi katledilirken, görmezden gelemeyiz. Suriye'de insanlık ölürken hiçbir şey yokmuş gibi davranamayız. Ya elimizle müdahale ederiz. Ya da dilimizle müdahale ederiz. Bunların hiç birisini yapamıyorsak o zaman buğzederiz. (Kin beslemek, nefret etmek) Suriye'de Irak'ta Türkmen kardeşlerimiz tehdit edilirken bana ne deyip tehditlere sırtımızı dönemeyiz. Başlatılan insani yardımlar çerçevesinde, bugüne kadar toplam 40 bin 750 kişilik gıda kolisini, 10 bin battaniye, 12 bin 500 kişilik çadır ile 218 bin değişik ilaç bölgeye ulaştırıldı. AFAD, TİKA ve Kızılay ekibi, Türkmen kardeşlerimize, sivil halka dağıtıyor" ifadelerine yer verdi. 

"CHP, MHP TÜRKMEN KARDEŞLERİMİZLE İLGİLİ DURUMU ZORLAŞTIRMAK İÇİN ELLERİNDEN GELENİ YAPIYORLAR"

CHP ve MHP'yi sert bir dille eleştiren Başbakan Erdoğan, "Alıkonulan 80 vatandaşımızın, gerek Türkmen kardeşlerimizin can güvenliğini tehdit edecek her türlü girişimden de hassasiyetle sakınıyoruz. Hem CHP hem MHP şu anda bölgedeki durumu, alıkonulan Türkmen kardeşlerimizle ilgili durumu zorlaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. İç siyaset uğruna, hem alıkonulan vatandaşlarımızı, hem de Türkmenleri zora sokacak son derece sorumsuz bir tavır içindeler" açıklamasında bulundu. 

"İŞTE BU KANLI, ALÇAKÇA BİR SİYASETTİR"

Başbakan Erdoğan, "Bizim IŞİD'e karşı kışkırtıcı bir üslupla konuşmamız için baskı yapıyor. Acaba neden? Yangının üzerine körükle gitmemizi bekliyorlar. İşte bu kanlı, alçakça bir siyasettir. 80 vatandaşımız bir örgütün elinde alıkonulmuş haldeler. CHP de MHP de son derece çaresiz bir haldeler. İkisinin de kafası çok karışık. İlke, sınır, fikir kalmadı. Musul'da Allah korusun vatandaşlarımızın başına bir şey gelsin de hükümeti eleştirelim diyecek kadar akıldan vicdandan yoksun bir hale geldiler" dedi. 

"ÖVÜNDÜKLERİ PARTİYİ 4 YIL İÇİNDE ÂDETA PAÇAVRAYA ÇEVİRDİ"

Başbakan Erdoğan, "Devlet Bahçeli, MHP'yi aldı. CHP'nin yedeği, Pensilvanya'nın oyuncağı marjinal sol örgütlerin affedersiniz maymunu haline getirdi. Övündükleri partiyi 4 yıl içinde âdeta paçavraya çevirdi. CHP'nin de MHP'nin de bu iki genel başkandan önce en azından bir kimliği bir ağırlığı vardı" dedi. 

"CHP SİLİVRİ'DE AFFEDERSİNİZ SÖVMENİN DIŞINDA HER ŞEYİ ONLARA SÖYLÜYORDU"

Başbakan Erdoğan, "CHP de MHP de kimliksiz ilkesiz fırsatçı partilere dönüştü. Şu hale bak. CHP genel müdürü çıkmış AYM'yi övüyor. Ama kısa bir süre önce de Silivri'de affedersiniz sövmenin dışında her şeyi onlara söylüyordu. Meclis'te biz bu yasayı çıkarmak için verdiğimiz mücadelede bunlar salonda söylenmedik şey bırakmadılar. Biz bunlara rağmen hep 330'u yakalamanın mücadelesini verdik. Onunla da kalmadık ülkeyi dağ taş demeden dolaştık sonra milletimiz yetkiyi verdi, evet dedi ve bu yasayı çıkardık. Gerçi CHP genel başkanı sandığı bulamayıp hayır diyemedi. Balyoz ve Ergenekon davasından dolayı Pensilvanya'ya söylemedikleri kalmamıştı şimdi Pensilvanya yargısını savunuyorlar. Bir ipte bu kadar cambaz oynamaz. Bakın kafa üstü çakılacaklar" diye konuştu. 

"MHP'Yİ ALTIN TEPSİ ÜZERİNDE ŞANTAJ ÇETELERİNE TESLİM ETTİN"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi sert bir dille eleştiren Başbakan Erdoğan, "Bahçeli çıkıyor her hafta hakaret ediyor. Yılların MHP'sini aldın, CHP'nin oyuncağı haline getirdin. Yılların MHP'sini aldın, marjinal sol örgütlerin kuklası haline getirdin. Yılların MHP'sini aldın, Pensilvanya şantaj çetesinin mahkumu haline getirdin. MHP'nin, iradesini, ilklerini, siyasetini aldın altın tepsi üzerinde şantaj çetelerine teslim ettin" dedi. 

"BAHÇELİ SENİN ÖLÜM TEHDİTLERİNE BİLE BİZ BOYUN EĞMEZ PABUÇ BIRAKMAYIZ"

Başbakan Erdoğan, "Çıkmış bizi Pınarhisar ile hapisle tehdit ediyor. Sen bizi kendin gibi şantaja tehdide boyun eğecek mi sandın? Biz Pınarhisar'a neden gittik? Tekrar etmekte fayda var. Talim Terbiye Yüksek Kurulu'nun tüm okullara tavsiye ettiği "minareler süngü kubbeler miğfer camiler kışlamız müminler asker" ve bununla bizi yargıladılar. Sağ olsun daha sonra Pınarhisar'da bizi misafir ettiler. Şimdi bir başka yerde misafir ederler. Yeter ki hak için verdiğimiz bu mücadele yolunda olsun. Sen düşün Bahçeli, bu millet, size, 5 yıllığına yetki vermişti ama 3,5 yılda gittiniz. Gölcük depreminin Düzce depreminin altında kaldınız. Vatandaş daktiloları filan Başbakanlığın önünde atıyordu. Biz ihtiyacımız olan ürünleri bulamaz hale gelmiştik. Petrolü alamaz hale gelmiştik. Siz bize böyle bir Türkiye teslim ettiniz. Biz bu yola ülke için bayrak için ölmeye çıktık. Değil hapis, ey Bahçeli senin ölüm tehditlerine bile biz boyun eğmez pabuç bırakmayız" açıklamasında bulundu. 

"BUGÜN DE AYNI ŞEKİLDE ADAY DAYATTILAR"

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin Başbakan Erdoğan, "Her şeyden önce bizim için ölüm mukadderdir. Bu böyle bir mücadelede de olabilir. Veyahutta giderken bir trafik kazasında olabilir, veyahutta bir ayağın bir taşa takılır, gayet normal giderken kalp. Her şey olabilir. Çünkü her nefis er veya geç ölümü tadacaktır. Mesele ölümden korkmak değil, bir Müslümana bu yakışmaz. Mesele yine şairin ifadesiyle 'ölümü korkutmaktır.' Biz bunun için buradayız. 2 bin yılında Devlet Bahçeli başbakan yardımcısıydı. DSP ANAP MHP birlikte iktidar idiler. Bir cumhurbaşkanı adayını dayattılar hatırlayın. MHP vekili adaylığını açıkladı dilekçesini yırttılar. Meclis içinde dövdüler. MHP bu ya. Ya bunlarda ne ararsan ilkellik adına var. Kendi arkadaşlarını dövüyorlar. Aracına, insanlar tekme tokat dövülür de bunlar arabayı da dövüyorlar. MHP o gün DSP ve ANAP'ın oyuncağıydı. Şimdi CHP'nin oyuncağı. Bugün de aynı şekilde aday dayattılar" diyerek eleştiride bulundu. 

"MHP'NİN KENDİ İRADESİ YOK MU?"

Başbakan Erdoğan, "Tezgah aynı. MHP'nin kendi iradesi yok mu? Belki kazanamaz, belki yenilir ama en azından izzetiyle yenilir. Ben inanıyorum ki MHP'ye gönül veren kardeşlerim bu seçimlerde de sen bizim irademize saygısızlık yaptın diyecekler ve kendi iradelerini en güzel şekilde sandıkta değerlendireceklerdir. Aynı şey CHP'ye gönül veren kardeşlerimiz için de geçerli. Şimdi MHP hem yeniliyor hem de bu genel başkan yönetiminde izzetini kaybediyor. 10 Ağustos'ta bir kez daha yenilecekler, ama izzetleriyle değil alınlarındaki lekeyle yenilmiş olacaklar. Benim milletim artık omurgalı siyaset istiyor. Millet her rüzgarın önünde eğilen, üzerine bir de ağır yenilgi alan zavallı siyasetçi görmek istemiyor. Bu CHP ve MHP'nin düştüğü çukura bakınca sorumluluğumuzun ne kadar büyük olduğunu idrak ediyoruz. Biz muhalefetin bu zavallı haline bakacak, rehavete kapılmayacak tam tersine saflarımızı sıklaştıracağız. Hepinizin çok ama çok iyi bildiği hususları bugün genişletilmiş il başkanları toplantımızda tekrar hatırlatmak isterim. Bu ülkede yıllar boyunca siyaseti bir rant kapısı olarak görenler oldu. milletin oyuyla iş başına geldiler. Bir iki sene hükümette görev aldılar. Her seferinde ülkeyi millete çok ağır faturalar yükleyerek gittiler. Milletin derdini hiçbir zaman dert edinmediler. Toplam ortalama iktidarların dönemi 16 ay. Böyle bir ülke istikrar güven ülkesi olabilir mi?" diye konuştu. 

"MAFYA İŞ BAŞINDA, ÇETELER İŞ BAŞINDA"

Başbakan Erdoğan, "Ülkeyi daha da fakirleştirip kenara çekildiler. Mafya iş başında, çeteler iş başında. Onlar kabine kurdular, hükümetleri indirdiler, hükümetler kurdular. Biz işte bu kısır döngüye son vermek gayesiyle Ak Parti'yi kurduk. 12 yılımız dağ taş demeden yollarda geçti. Biz 780 bin kilometrekareye mahkum olmadık. Tam aksine tüm dünyayı fellik fellik dolaştık. Övünerek söylüyorum bizim ihracatçımızın dünyada gitmediği ülke kalmamıştır. 12 yılımız bu şekilde devam etti bundan sonra da böyle devam edecek. Hep dert dinleyerek ülkemizde günlerimizi aylarımızı geçirdik. Dertlere çare üretme gayreti içinde olduk. Ha yüzde 100 bunları hallettik mi, şüphesiz ki hayır. Niye? Hayat her gün güncelleniyor. Buna yetişmek kolay bir iş değil. bir çoğumuz haftalarca çocuklarını eşlerini göremediler. Bırakınız eşlerimizi çocuklarımızı kendi canımızdan dahi geçtik. Öyle dönemler oldu, işte şu anda hasta yatağında olan hastalarımız var. bunlar durup dururken olmuyor. Bu mücadele esnasında olanlar. Bu gayret içerisinde olanlar. Ama biz ne dedik? bu can bu millete bu vatana feda olsun. Şu anda ak babalar pusuya yattılar. 12 yıl boyunca pusuda beklediler. İstediklerini alamadılar. Bugün de yarın da alamayacaklar" ifadelerine yer verdi. 

"DÜŞMANLARIMIZ İÇİN AZAP OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Başbakan Erdoğan, "Akbabalar pusuya yattı. Ak Parti içinde bir nifak çıksın diye bekliyorlar. 12 yıl boyunca beklediler bir şey alamadılar, alamayacaklar. Biz dost ve kardeşlerimiz için umut, düşmanlarımız için azap olmaya devam edeceğiz. Asırlardır isimleri değil hep davayı konuştuk. Bugün de davamızı konuşacağız. İsimler fanidir. Ama bu mücadele bu dava bu hareket bakidir. Gazi Mustafa Kemal, Adnan Menderes, Turgut Özal, geldiler mücadele ettiler, göçüp gittiler. Baki kalan dava oldu, Türkiye Cumhuriyeti oldu ve milletimiz oldu. Daha nice isimler gelecek, göçüp gidecek. Allah'ın izniyle bu millet de bu ülke de var olmaya bu şanlı bayrak dalgalanmaya devam edecek. Bundan hiç şüpheniz olmasın" dedi. 

"ARAMIZDAN BİRİNİ ÖLÜME DEĞİL SADECE CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMINA UĞURLAYACAĞIZ"

Makamların geçici olduğunu vurgulayarak, cumhurbaşkanlığı seçimlerine değinen Başbakan Erdoğan, "Hatırlatmak isterim ki, aramızdan birini ölüme değil sadece ve sadece cumhurbaşkanlığı makamına uğurlayacağız. Görev değişecek yetki değişecek dava şuuru değişmeyecek. Kim ki isimleri tartışırsa partimize teşkilatımıza değil bu büyük kadim davaya haksızlık eder. İsimler de rütbeler de makamlar da mevkiler de bu dava içinde hareket içinde ehemmiyeti en düşük olan unsurlardır. Sadece şu salondaki her bir kardeşim gerektiğinde vazife verildiğinde o vazifeyi hakkıyla yapabilecek güce beceriye sahiptir. Son derece bir hassas bir imtihandan geçiyoruz. Bu süreçte teşkilatımızın her kademesindeki bir arkadaşım, ikbal hırsıyla değil dava şuuruyla hareket edecektir. Cumhurbaşkanı adayımız kim olursa olsun, gelen yada giden her kim olursa olsun, AK Parti'nin emaneti büyük Türkiye sancağının en güçlü şekilde dalgalanacağından hiç kimsenin şüphesi olmasın Önümüzdeki süreç bir imtihandır" ifadelerine yer verdi. 

"BİZE VE VATANIMIZA SALDIRILDIĞINDA SEYRETMEKLE YETİNENLER OLDU"

Başbakan Erdoğan, "Bir imtihan süreci, Gezi olaylarıyla, 17-25 aralık darbe girişimleriyle son derece büyük imtihanlar maruz kaldık. Hamdolsun bizler de teşkilatımız da dim dik durarak, omurgalı durarak, geri adım atmayarak bu alçakça saldırılara göğüs gerdik. Öyle zamanlar vardır ki gerçek mücevherle sahte mücevheri ayırt edersiniz. Biz de bir yıl içinde ayırt etme fırsatını bulduk. Mesele kendi bahçelerinde saldırıldığında değil, arkadaşlarına kardeşlerine vatan topraklarına saldırıldığında tepki verebilmektir, mesele budur. Üzülerek söylemeliyim ki bize ve vatanımıza saldırıldığında seyretmekle yetinenler oldu" açıklamasında bulundu. 

"AMAN YARABBİ BU DEVLETİN MEKANİZMALARI İÇERİSİNE BUNLAR NASIL SIZDILAR?"

Başbakan Erdoğan, "Ama millet de teşkilatımız da bu suskunluğu not etmiştir. Bunlar kayıtlarda var. şu anda elimize gelen belgeler bulgular bunları gördükçe aman yarabbi. Bu devletin mekanizmaları içerisine bunlar nasıl sızdılar? Bu ülkeye nasıl ihanet ettiler? Bu ihanet şebekesini bizim sadece ülkemizde değil tüm dünyada tanıtmak görevimizdir. Bunu dün AB büyükelçileriyle yaptığım toplantıda onlara da söyledim, anlattım ve onların bu süreçte ilgili veballerini de kendileriyle konuştum. Tüm bunlara rağmen biz aramızda muhabbeti muhafaza edeceğiz. Biz yol üzerindeki tuzaklara düşmeden menzile doğru gece gündüz ilerlemeye devam edeceğiz. Dost zor zamanlarda ve yolculukta belli olur. Dostumuzu hasmımızı daha iyi öğrenerek, bıkmadan usanmadan Türkiye'yi büyüteceğiz" ifadelerine yer verdi. 

"SALI GÜNÜ ADAYIMIZI ANKARA TİCARET ODASI'NIN KONGRE MERKEZİ'NDE AÇIKLAYACAĞIZ"

AKP'nin cumhurbaşkanı adayının salı günü Ankara Ticaret Odası'nın Kongre Merkezi'nde açıklanacağını yenileyen Başbakan Erdoğan, "İnşallah salı günü adayımızı Ankara Ticaret Odası'nın Kongre Merkezi'nde açıklayacağız. Açıklanmasının ardından bir kez daha yollara revan olacak, adayımız için yetki isteyeceğiz. Bir kez daha çok çalışacağız, kapı kapı dolaşacağız. Bu seçim 2015 genel seçimlerinin bir işaret fişeğidir. Bakın şu anda 9 kişilik yönetim kurulu üyesine sahip sandık oranımız yüzde 83. Temenni ederim ki bu tespitler doğrudur. Bazen kağıt üzerinde oluyor da ama uygulamaya gelince maalesef olmuyor. Pazar günü Türkiye genelinde, bu 9 kişilik yönetim kurulu üyeleri toplantı yaptılar. Eksiklerimiz ortaya çıktı, nerelere takviye yapacağımız ortaya çıktı. İnşallah, ilk cumhurbaşkanlığı seçimlerine, Türkiye'nin ve dünyanın sandıklara en iyi sahip çıkan partisi olarak girmiş olacağız. 10 Ağustos seçimlerinin ardından farklı bir Türkiye'nin kapıları aralanacak. Daha güzel bir Türkiye'de hizmete devam edeceğiz. Kendi iç değerlendirmemizi yapıp salı günü de açıklamayı yapacağız" diye konuştu. 


DHA
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87

KAYIP EKONOMİST OLAYINDA YENİ GELİŞME
Balıkesir'in Gönen ilçesinde, 17 Haziran 2023'te sabah yürüyüşü için evinden ayrıldıktan...

Haberi Oku