Gündem:
'PARANOYAK BİR OTOKRAT'
'ERDOĞAN PARANOYAK BİR OTOKRAT'

17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının ardından AKP hükümetiyle Fethullah Gülen Cemaati arasında ayyuka çıkan kavga ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tavrı, Batı basınının ilgisini çekmeye devam ediyor. Son olarak, Britanya’nın etkili gazetelerinden The Guardian’da yayımlanan bir makalede, haftasonunda yapılan ‘paralel‘ operasyonu eleştirildi; Erdoğan ‘paranoyak bir otokrat‘ olarak nitelendi.

Simon Tisdall imzalı makalenin tam metni şöyle:

Erdoğan yönetimindeki Türkiye’ye hala güvenilebilir mi?

Aralarında gazeteci, medya çalışanları ve eski emniyet müdürlerinin de bulunduğu 30’dan fazla kişinin açıkça saçma komplo suçlamaları üzerinden gözaltına alınmasıyla, Recep Tayyip Erdoğan’ın paranoya siyaseti bir çirkin safhaya daha girdi. İstanbul’da kimse ülke çapındaki baskınların emrini bizzat onun verdiğinden şüphe etmezken, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın son darbesi AB ve ABD için daha büyük ve zorlu bir sorunun altını çiziyor: Erdoğan yönetimindeki Türkiye artık güvenilir ve demokratik bir Batılı müttefiki olarak görülebilir mi?

Haftasonundaki baskınlar, genel yayın müdürü Ekrem Dumanlı’nın da gözaltına alındığı Zaman gazetesinin yanı sıra sahte delil ürettiği yaptığı ve iftira attığı öne sürülen diğer basın kuruluşlarını hedef aldı. Sert tepkiler gecikmedi. Muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu baskınları ‘demokrasiye darbe‘ diye niteledi. ABD yargı bağımsızlığının ve adil yargılanma hakkının risk altında olduğunu vurguladı. Washington, Erdoğan’ın ‘bu temel ilkeleri ve Türkiye’nin kendi demokratik temellerini ihlal etmemeye’ özen göstermesi gerektiğini belirtti.

Brüksel’den yapılan eleştirel açıklamada, Erdoğan ve yeni-İslamcı partisi AKP’nin artık AB üyeliği konusunda ciddi olmadığına dair uzun süredir duyulan endişenin altı çiziliyordu. AB, ”Bu operasyon, Türkiye’nin de bir parçası olmayı arzuladığı Avrupa değerlerine ve standartlarına ters düşüyor” açıklaması yaptı.

AB’nin endişeleri meşru

Erdoğan’ın pazartesi günü verdiği iğneleyici yanıt da, AB’nin endişelerinin meşru olduğunu gösterir nitelikteydi. Cumhurbaşkanı, düşmanlarının kendisine kirli oyunlar oyunlar oynadığını, dolayısıyla bunu hak ettiklerini söylüyordu. ”Basın özgürlüğü diyorlar ama konunun bununla alakası yok. Böyle bir adım atarken AB ne der diye düşünmeyiz, AB bizi alır mı almaz mı, bizim böyle bir derdimiz yok” diyordu.

Zaman gazetesinin önünde toplananlar, ‘Özgür basın susturulamaz’ yazılı pankartlar taşıyordu. Fakat bu çok da doğru değil. Zira 2003’ten bu yana üst üste üç dönem başbakanlık yaptıktan sonra bu yıl cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan, Türkiye’de ana akım medyanın büyük kısmının yanı sıra, mecliste, mahkemelerde ve emniyet güçleri üzerinde fiili bir kontrole sahip.

Basın özgürlüğünün olmaması 'itibarı üzerinde leke'

Erdoğan’ın, bağımsız gazeteciliği sindirip baskı altına alma ve eleştiriye hiçbir şekilde hoşgörü göstermeme konusunda kötü bir şöhreti var. Şiddet yoluyla bastırılan Gezi Parkı protestoları sırasında, Twitter ve diğer sosyal medya araçlarına sövüp saydı ve bunları kısa bir süreliğine yasaklamaya çalıştı. Türkiye’nin insan hakları alanındaki sicili, özellikle de Kürt azınlığa yönelik adaletsiz tutumu, İnsan Hakları Örgütü’nün son raporlarının da ortaya koyduğu gibi, ülkenin itibarı üzerinde bir leke olarak duruyor.

Erdoğan’ın öfkesinin odak noktalarından biri, geçen yıl yardımcılarını, bakanları ve ailelerini hedef alan yolsuzluk suçlamaları. Erdoğan, eski müttefiki olan Fethullah Gülen’i bir komplo kurmakla suçluyor ve bir darbe girişiminin mağduru olduğunu savunuyor. Uluslararası Şeffaflık Örgütü’ne göreyse, yolsuzluk Türkiye’de ciddi bir sorun. Fakat geçen yıl başlatılan soruşturma kapatıldı; soruşturmayı yürütenler cezalandırıldı veya görevden alındı.

Putin’le benzeşiyor

Erdoğan, tarihi darbelerle dolu olan orduya da geçmişte benzer suçlamalar yöneltmiş, geniş çaplı tasfiyeler ve davalar başlamıştı. Erdoğan’ın Başbakanı Ahmet Davutoğlu’ysa, son gözaltıları Türkiye Cumhuriyeti’ne sadakat ‘imtihanı’ diye niteledi.

Erdoğan’ın paranoyak otoriterliğiyle Rusya’nın benzer biçimde kendine güvensiz otokratı Vladimir Putin arasında kıyaslama yapmak artık alışıldık bir durum. Ve bu kıyaslamalar, Türkiye’nin jeopolitik yöneliminde son dönemde yaşanan değişikliklerde kendini gösteriyor. Bu değişikliklerin simgesiyse, Rusya’nın tam da AB’yle Güney Akım doğalgaz boru hattı projesinden vazgeçtiği sırada, Türkiye’yle yeni bir doğalgaz anlaşmasını açıklaması oldu.

Erdoğan bu sırada öfke dolu Batı karşıtı söylemlerini sürdürüyor ve IŞİD’le mücadelede de, NATO anlaşması kapsamındaki yükümlülüklerine rağmen tam işbirliğini esirgiyor. Türkiye, Kobani’de kuşatma altındaki Kürt güçlerine yardımı da reddetti.

Cameron Davutoğlu’ndan sadece ders aldı…!

Geçen hafta Ankara’yı ziyaret eden Britanya Başbakanı David Cameron, Türkiye’den Suriye’ye geçen yabancı cihatçılar konusunda daha fazla işbirliği talep etmişti. Fakat, en azından kamuoyunun görebildiği kadarıyla, alabildiği tek şey Davutoğlu’ndan Batı’nın sorumlulukları hakkında ‘dersler‘ oldu. Ziyarete katılanlar, Cameron’ın Erdoğan’la görüşmelerinde insan hakları ve basın özgürlüğünü gündeme getirmediğini de söylüyor.

Cameron’ın ev sahibiyle yüzleşmekte isteksiz davranması utanç verici olduğu kadar, hem  Britanya’nın önceliklerini ifşa etmesi, hem de Londra (ve AB’nin) son dönemde Türkiye üzerinde ne kadar az nüfuz sahibi olduğunu göstermesi bakımından iyi bir örnekti. Ziyaret, Erdoğan’ın ‘yüceliğinin’, Türkiye’yi Batılı demokrasilerden ne kadar uzaklaştırdığını da ortaya koydu.


Cumhuriyet Gazetesi
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87

KAYIP EKONOMİST OLAYINDA YENİ GELİŞME
Balıkesir'in Gönen ilçesinde, 17 Haziran 2023'te sabah yürüyüşü için evinden ayrıldıktan...

Haberi Oku