Gündem:
TÜRKİYE'nin OTOMOBİLİ GÖRÜCÜYE ÇIKTI

TÜRKİYE'nin OTOMOBİLİ GÖRÜCÜYE ÇIKTI

Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu'nun, 2022 yılında üretimine başlayacağı yerli otomobil Gebze'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı törenle tanıtıldı. Devrim otomobilinin benzini olmadığı için yolda kalmasını projeyi boğma kampanyasına çevirenlerin, Türkiye'nin otomobili için de aynı şeyi yapmaya çalışacağını dile getiren Erdoğan, "Ama bu kez izin vermeyeceğiz. Devrim otomobilinin önünü kesmeyi başardılar ama şimdi yaptığımız devrin otomobilinin önünü inşallah kesemeyecekler." diye konuştu.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gebze'de "Bilişim Vadisi"nin resmi açılış töreni ile yerli otomobilin tanıtılacağı "Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu Yeniliğe Yolculuk Buluşması" programında katılımcılara hitap etti. 

Konuşmasına, "Bugün ülkemiz için tarihi bir güne, Türkiye'nin 60 yıllık rüyasının gerçeğe dönüşmesine hep birlikte şahitlik ediyoruz." diye başlayan Erdoğan, yıllardır Türkiye'nin kendi otomobilini üretmesi gerektiğini, montajcılıktan çok daha iyisine layık olunduğunu hep dile getirdiklerini aktardı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkeyi 350 bini bile bulmayan otomotiv üretim potansiyelinden, 1,5 milyonun üzerinde bir otomotiv üretim seviyesine çıkardıklarını belirtti. 

Bu sektördeki ihracatın 32 milyar dolara ulaştığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ama maalesef kendi otomobilimizi üretme çabalarımızdan uzun süre netice alamadık. Bu konuda birçok adım attık, girişimde bulunduk. Bizim hayalimiz, tüm hakları ülkemize ait olan, tasarımcılarımızın ve mühendislerimizin emekleriyle yoğrulan, milli teknolojilerle üretilen, dünyaya adımızı duyuracak bir otomobile sahip olmaktı. Bunun için de bir babayiğit arıyorduk. Nihayetinde milletimizin bu hayaline gönül veren, elini taşın altına koyan babayiğitler ortaya çıktı ve Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu'nu kurdu. Kendilerine şahsım, milletim adına çok teşekkür ediyorum. Sadece işine odaklanmış profesyonel bir ekip kurup çalışmalarını bugünlere getirdiler. Bu iş için 100'ün üzerinde Türk mühendis gecesini gündüzüne kattı, evinden, çoluğundan, çocuğundan ayrı kalma pahasına çalıştı, çabaladı. Bunların bir kısmı da yurt dışındaki prestijli işlerini bırakıp sırf bu projede yer almak için büyük bir heyecanla vatanlarına dönen arkadaşlarımızdan oluşuyor ki CEO'muz böyle bir arkadaşımız. Kendisine özellikle teşekkür ediyorum."

"Yaklaşık 60 yıldır bu hayalin peşinde koştuk"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu süreçte sessiz ama derinden gidildiğini ifade ederek, "İşte bugün ön gösterim araçlarını tam da 2 sene önce söz verdiğimiz gibi ilk kez sizlerle paylaşıyoruz." dedi. 

Bu vesileyle Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği başta olmak üzere projede emeği geçenlere teşekkür eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin yerli ve milli otomobil arayışı malum yeni değil, yaklaşık 60 yıldır bu hayalin peşinde koştuk. İlk yerli otomobil denemesi olan 'Devrim'in hikayesi aynı zamanda bize hayallerimizin nasıl kabusa dönüştürüldüğünün de örneğidir. İşte dışarıda 'Devrim' otomobilini gördük. Daha önce uçak yapan, motor geliştiren, silah üreten müteşebbislerimizin başına ne gelmişse 'Devrim' otomobilinin başına da aynısı gelmiştir. Kimin adına çalıştığı, kimin sesi olduğu, kimin çıkarını koruduğu artık gün gibi aşikar olan birileri çıkıp diğer projeler gibi bunun da hem psikolojik hem de fiili olarak sabote edildiğini görüyoruz. Kayseri'deki uçak fabrikasına sipariş verilmesine, dışarıdan alınan siparişlerin de ihraç edilmesine engel olan zihniyet bugün de unutmayalım yine faaliyetteler, çalışıyorlar. Zor şartlarda kurduğu silah fabrikasında hayranlıkla takip edilen üretimler yapan kişiyi fabrikasıyla beraber havaya uçuranların amacının ne olduğunu zaman içinde hep birlikte gördük. Türkiye'nin kendi motorunu üretmesi için canlarını dişlerine takarak çalışanların emeklerini zayi edenler, aynı kafayla bugün de bizim karşımıza dikiliyor."

"Kaybettiğimiz 65 yılın hesabını sormayı da milletimize bırakıyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devrim otomobili için harekete geçildiğinde "Türkler otomobil üretemez" diye bir kampanya başlatıldığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"İşin ilginç yanı dönemin Sanayi Bakanını da bu kampanyaya katılmış olmasıdır. Yerli otomobilin hem teknolojik olarak üretilemeyeceğini hem de yeterli pazarı olmadığını söyleyenler birkaç yıl sonra Batılı firmaların ülkemizde kurdukları otomobil fabrikalarını alkışlayarak karşılamışlardır. Nerelerden geçmişiz. Halbuki tam da otomobil piyasasının canlanmaya başladığı bir dönemde bu teşebbüs başarıyla hayata geçirilebilseydi bugün Türkiye bambaşka yerde olurdu. Daha önceki uçak, silah, motor projelerinin sürdürülmesi halinde de bugün bambaşka bir yerde bulunacaktık. Gümüş motor teşebbüsünden 65 yıl sonra hala motorumuzu kendim üretemiyor olmanın sancılarını çekiyoruz. Bu vesileyle ülkemizin ilk motor fabrikası teşebbüsünü başlatan, sanayileşme fikrinin yılmaz savunucusu Necmettin Erbakan hocamızı da rahmetle, minnetle yad ediyorum. İnşallah farklı kurumlarımız nezdinde başlattığımız projelerimiz sonuçlandığında birkaç yıl içinde her türlü ihtiyacımızı karşılayacak şekilde motor meselesini de kökten çözmüş olacağız. Kaybettiğimiz 65 yılın hesabını sormayı da milletimize bırakıyoruz. Size bırakıyoruz." 

"Devrin otomobilinin önünü inşallah kesemeyecekler" 

Devrim otomobilinin benzini olmadığı için yolda kalmasını projeyi boğma kampanyasına çevirenlerin, Türkiye'nin otomobili için de aynı şeyi yapmaya çalışacağını dile getiren Erdoğan, "Ama bu kez izin vermeyeceğiz. Devrim otomobilinin önünü kesmeyi başardılar ama şimdi yaptığımız devrin otomobilinin önünü inşallah kesemeyecekler." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bugünkü noktaya gelebilmesi için 17 yıldır ter döküldüğünü, mücadele edildiğini belirterek, "Milli gelirimizi 236 milyar dolardan 950 milyar dolarlara kadar yükselterek, 4 kat artırdık. Her ne kadar son yıllarda dolar bazında bir miktar düşüş yaşanmışsa da inşallah en kısa sürede trilyon dolar rakamını aşarak hak ettiğimiz yere geleceğiz. İhracatımızı 36 milyar dolardan 170 milyar dolara yükselterek, 5 kat ileriye taşıdık. İstihdamda 9 milyona yakın bir artış sağladık." ifadelerini kullandı.

"Dünyadaki başarılı örneklerden bir benzerini ülkemizde kurmuş bulunuyoruz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ulaşım altyapısına yapılan yatırımlarla Türkiye'nin çağ atladığını belirterek, "Bunun en güzel örneklerinden biri, Türkiye'nin yüz akı projelerinden Osmangazi Köprüsü. Bunlar, bundan da rahatsız oldular. Niye? Bunlar sandalla karşıdan karşıya geçmeye alışmışlar. Biz, körfezi dolaşarak değil, daha kestirme köprülerimizi yapalım, buralardan süratle ta İzmir'e ulaşalım. Daha pek çok mega projeyle yolları, köprüleri, havalimanlarını vatandaşlarımızın hizmetine sunduk" dedi.

Yatırımlarla güçlü bir bilim ve teknoloji iklimi tesis edildiğine işaret eden Erdoğan, şu bilgileri verdi:

"Bugün 207 üniversitemiz, 1572 araştırma geliştirme ve tasarım merkezimiz, 85 teknoloji geliştirme bölgemiz, bu altyapı etrafında çalışan 112 bin araştırmacımız var. Bilişim Vadimiz ile işte bu sisteme yeni ve çok güçlü bir aktörü daha dahil ediyoruz. Böylece dünyadaki başarılı örneklerden bir benzerini ülkemizde kurmuş bulunuyoruz. Burası Milli Teknoloji Hamlemizi, ulusal ve uluslararası düzeyde temsil edecek bir yerdir. Bilişim Vadisi 3 milyon metrekarenin üzerinde bir alanda kurulan, yaklaşık 200 bin metrekare kapalı bölümüyle ülkemizin en büyük teknoloji geliştirme merkezidir. Savunma sanayinde elde ettiğimiz başarıları diğer alanlara da taşıma gayesiyle kurduğumuz bu vadiyle yarının Türkiye'sini daha sağlam temellere oturtmayı hedefliyoruz."

"170 bini aşan yazılımcı sayımızı, hızla 500 binin üzerine çıkaracağız"

Yeni teknolojilerin en verimli ve en önemli bileşenin yazılımlar olduğunun altını çizen Erdoğan, katılımcılara şöyle seslendi:

"Yazılımda bir sıçramayı burada yaşayacağız. Bunun için 170 bini aşan yazılımcı sayımızı, hızla 500 binin üzerine çıkaracağız. Çocuklarımıza yazılım geliştirme yetkinliği kazandırmak için eğitim öğretim faaliyetlerini daha da artıracağız. Bilişim Vadimiz, açacağımız yeni nesil yazılım okullarından birine de aynı zamanda ev sahipliği yapacak. Teknoloji şirketleri, sivil toplum kuruluşları ve ilgili kurumlarımızla birlikte çalışıyoruz. Bilişim Vadisi, Açık Kaynak Platformu'nun da aynı zamanda merkezi olacak. İşte tüm bu avantajlarından dolayı Bilişim Vadisi, Türkiye'nin Otomobili Projesi'ne de ev sahipliği yapıyor. Otomobilimizin fiziken üretileceği fabrika ise bu endüstrinin kalbinin attığı Bursa'da olacak. Merak ediyorsunuz, 'Bursa'da neresi olacak?' diye. Onun da müjdesini vereyim. Gemlik'te Silahlı Kuvvetlerimize ait olan büyükçe bir yerimiz var. Yaklaşık 4 milyon metrekarelik bu alanın inşallah şu anda takribi 1 milyon metrekaresini buraya tahsis edeceğiz ve süratle de inşallah fabrikamızın orada yapımına başlayacağız. Bu yatırımın Gemlik, Bursa'ya hayırlı olmasını diliyorum."

"2022 yılında Türkiye'de tüm şarj altyapımız da hazır olacak"

Erdoğan, fikri ve sınai hakları Türkiye'ye ait olan araçla birlikte dünyanın rekabetçi bir Türk markasıyla tanışmış olacağını söyledi.

Bu markaya ilişkin tüm stratejik kararların Türkiye tarafından alındığını, fikirlerin Türk mühendisleri tarafından hayata geçirildiğini ifade eden Erdoğan, "Atılan adımlar için kimseden lisans ve icazet almıyor, her türlü teknik özelliği kendimiz belirliyoruz. Başka bir ifadeyle oyunun kurallarını artık biz koyuyoruz. Suriye'de biz koyuyoruz. Libya-Türkiye arasında biz koyuyoruz. Silahlı, özellikle savunma sanayisinde biz koyuyoruz. Şimdi burada da yine biz koyuyoruz." diye konuştu.

Dünya otomotiv sanayisinin yeni bir yol ayrımında olduğunu, yaşanan değişimlerin takip edildiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Elektrikli otonom ve ağ bağlantılı teknolojilerin liderliğinde yeni üretim modelleri ortaya çıkıyor. Şu an bu yarışta herkes eşit şartlarda. İhracatı 32 milyar doları bulan otomotiv sektörümüzü bu değişime adapte etmek zorundayız. Ağırdan alamayız. Hızla bunu yakalayacağız. Yapay zeka her alanda olduğu gibi otomobillerde de giderek öne çıkıyor. Sanayimizi tüm unsurlarıyla bir sonraki çağa şimdiden hazırlamak istiyoruz. Türkiye'nin Otomobili projesindeki teknoloji birikimimiz diğer pek çok sektörün de önünü açacak, aynı zamanda ateşleyicisi olacaktır. Bunun için hata yapma lüksümüz yoktur. Kuralları koyan biz olduktan sonra bu çalışmada kimlerden destek aldığımızın, kimleri çalıştırdığımızın da bir önemi kalmıyor. Bu konudaki kinayeler ya cehaletin ya husumetin ya da öz güvensizliğin ürünüdür. Türkiye'nin en güzide kurumlarından yetişmiş mühendisler şu an yerli otomobilin matematik modellemeleri ve dayanıklılık testleri üzerinde çalışıyor. Sınıfının en geniş iç hacimli, en yüksek performanslı ve en uygun maliyetli aracını inşallah üreteceğiz. Aracımız sıfır emisyonla çalışarak çevreyi hiç kirletmeyecek. Seri üretime geçtiğimizde, Avrupa'nın klasik olmayan, doğuştan elektrikli ilk ve tek SUV modelinin inşallah sahibi olacağız."

Üretime geçtikten 3 yıl sonra binek otomobillerde Türkiye'de en yüksek yerlilikte üretilen tek markanın Türkiye'nin Otomobili olacağını vurgulayan Erdoğan, "Geçenlerde televizyonlarda izlediniz mi, İstanbul'da şoförler odası açıklamasını yapıyor. 'Biz 2020'nin sonuna kadar araç almayacağız, üretimi bekleyeceğiz, üretim yapıldığı andan itibaren kendi yerli otomobilimizi alacağız.' diyor. 2022 yılında tüm Türkiye'de şarj altyapımız da hazır olacak. Tüm kurumlarımız bu al yapı için hazırlıklara şimdiden başladı. Dolayısıyla bu otomobil yerli ve millidir. Ama yerlilikten ve millilikten anlamayanlar var. Onlar bizi hiç ilgilendirmez. Biz işimize bakacağız. Hiç kimse bu gerçeği perdelemeye çalışmamalı." diye konuştu.

Erdoğan, tüplü televizyonlardan panel televizyona geçilirken eski oyuncuların önemli bir kısmının devre dışı kaldığını, yeni oyuncuların yükselişe geçtiğini belirterek, aynı şekilde tuşlu telefonlardan akıllı telefonlara geçerken de benzer bir sürecin yaşandığını anlattı.

"Türkiye'nin Otomobili'ni elektrikli olarak üreterek geçmişin veya bugünün değil, doğrudan geleceğin teknolojisine uzanıyoruz." diyen Erdoğan, tasarımıyla, bataryasıyla, şarj istasyonlarıyla bu otomobil projesiyle ülkeyi geleceğin dünyasına hazırladıklarını kaydetti.

"Küresel bir marka peşindeyiz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünyada bunu yapabilen pek az ülke olduğunu dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Türkiye daha en başından elektrikli otomobil alanına girerek herkesten bir değil, birkaç adım birden öne geçiyor. Bu otomobili sadece kendi ihtiyaçlarımız için üretmiyoruz. Biz küresel bir marka peşindeyiz. Avrupa gibi yakın pazarlardan başlayarak tüm dünyada bu otomobili yollarda gördüğümüz gün hedefimize ulaşmış olacağız. Üretim ve ihracat stratejimizi buna göre belirliyoruz. Milletimizin de bu araca sahip olmak için sabırsızlıkla beklediğini biliyorum. Bu otomobilin ticari olarak satışa sunulacağı 2022 öncesinde milletimizin projeye ve milli teknoloji hamlesine olan desteğini göstermek üzere ön satış süreci başlatılabilir. Dünyada benzer projelerde kullanılan bu yöntemi ülkemizde de hayata geçirebiliriz. Milletimizin ön satışta ortaya koyacağı taleple bu projeye sahip çıkacağına yürekten inanıyorum. Recep Tayyip Erdoğan olarak şahsın adına ilk ön siparişi de buradan veriyorum. Bu proje için tüm cesaretini ve azmini ortaya koyan babayiğitlerimize teşekkür ediyorum."

Erdoğan, özel sektör koordinasyonunu yürüten TOBB ile kamu tarafındaki koordinasyondan sorumlu Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile emeği geçenlere teşekkür ederek, şunları kaydetti: 

"Bu süreç içerisinde ülkemizin 60 yıllık hayalini gerçekleştiren kahramanlar unutmayın sizler olacaksınız. Adınız tarihe geçecek. Gelecek nesiller sizin başarınızı konuşacaklar. Cumhurbaşkanlığı olarak ilk günden beri olduğu gibi bundan sonra da hep yanınızda yer alacağımı ifade ediyorum. Attığınız her adımı bizzat takip ediyorum. Rabb'imin izniyle Türkiye önümüzdeki dönemin yükselen değeri, attığı adımlar merakla takip edilen ülkesi olacaktır. Kendimize inandığımızda, kendimize güvendiğimizde aşamayacağımız hiçbir engel bulunmuyor." 

Erdoğan, girişim grubunda yer alan şirketleri ve projede görev alan ekibi tebrik etti.

TOGG bünyesindeki görevliler, katılımcıları otomobilin bazı özellikleri hakkında bilgilendirirken, fuaye alanında otomobile ait simülatör ile katılımcılara sürüş deneyimi şansı da verildi.

Karakaş: Yeniliğe çıktığımız yolun aynı zamanda yeni bir lige de çıkmak olduğunun altını çizmek isterim

Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) Üst Yöneticisi (CEO) Gürcan Karakaş, "Yeniliğe çıktığımız yolun aynı zamanda yeni bir lige de çıkmak olduğunun altını çizmek isterim." dedi.

Karakaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve pek çok devlet yöneticisinin katılımıyla Gebze'de bulunan Bilişim Vadisi'nde yapılan Türkiye'nin Otomobili Lansmanı'nda açıklamalarda bulundu.

Otomobili geliştirmek için çok doğru bir zamanda yola çıkıldığını anlatan Karakaş, otomotiv alanında dünyada oyunun kurallarının yeniden yazıldığını söyledi.

Otomobil kullanıcılarının beklentilerinin değiştiğini aktaran Karakaş, "Otomobil, akıllı bir cihaza dönüşmekte. Akıllı bir cihaza dönüşen otomobil yaşam alanı olarak kullanılabilmekte. Otonom gidebilen bir araç... Biz buna kısaca şöyle diyoruz: Cep telefonunun başına gelen otomotivin de otomobilin de başına gelecek." diye konuştu.

Karakaş, dünyada; sosyal, yasal ve teknolojik boyutta bazı mega trendlerin bulunduğunu ifade ederek, "zamanı doğru mu", "geç kalmadınız mı" sorusunun kendilerine çok sık sorulduğunu söyledi.

Otomotiv endüstrisinde yaşanan dönüşüm nedeniyle doğru bir zamanlama seçtiklerini aktaran Karakaş, şöyle konuştu:

"Otomotiv trendlerinden kısaca bahsetmek istiyorum. Otomotiv teknolojilerinde elektrikli araçların daha uzun menzilli, fiyat cazibesi açısından daha erişilebilir noktaya gelmesinden sonra nesnelerin interneti (IoT) ile bağlantılı otomobiller söz konusu. İnternetin otomobilde değil, otomobilin kendisinin internette olduğu bir dünyadan bahsediyoruz. 

Dolayısıyla şehirlerimiz de akıllandıkça, evlerimiz akıllandıkça, fabrikalarımız akıllandıkça otomobilimiz bir yaşam alanına dönüştü. Her bir şeyin iç içe girdiği, her şeyin bağlantılı olduğu bir alana dönüşüyor. Bu nedenle biz diyoruz ki doğru zamanda yola çıktık. Çünkü oyunun kuralları değişirken başarılı olmanın kuralları da değişiyor. Artık eskiden olduğu gibi büyükler değil, çevik olan, yaratıcı olan, iş birliği yapabilen ve kullanıcıyı faaliyetlerinin merkezine koyan şirketler, organizasyonlar başarılı olabiliyor." 

"Türkiye'nin mobilite ekosisteminin çekirdeğini oluşturmak istiyoruz"

Karakaş, yola çıkarken, fikri sınai mülkiyeti yüzde 100 Türkiye'ye ait olan, en güncel halde küresel bir marka yaratmayı hedeflediklerini söyledi.

Elektrikli araçlar dünyasındaki gelişmeleri değerlendirerek "doğuştan elektrikli" bir otomobil geliştirmek istediklerini anlatan Karakaş, "Sadece ülkemizde değil tüm dünyada otomobilimizi rekabet edebilir duruma taşımak istiyoruz... hedefimizin nihai kısmı da; biz 2022'nin ikinci yarısında piyasaya girdiğimizde Avrupa'nın küresel olmayan ilk SUV üreticisi olmak istiyoruz. İkinci hedefimiz, Türkiye'nin mobilite ekosisteminin çekirdeğini oluşturmak istiyoruz." dedi.

Gürcan Karakaş şöyle konuştu:

"Bir otomobilden fazlası' derken tabii ki biz de bir otomobille başlıyoruz. Önce konsepti geliştirmesi, üretimi, satış sonrası... Ama başından itibaren biz bu otomobili 2025'ten sonrası, akıllı cihazları düşünerek geliştiriyoruz. Elektrik-elektronik mimarisini şimdiden tasarlıyoruz. Dolayısıyla bu akıllı cihazlarımız akıllı şehirler içerisinde yeni çözümler üretebilen, artı, mobilite hizmetlerine baz oluşturabilen, veri tabanlı hizmetlerde iş imkanları sağlayan ve akıllı şebeke-şarj imkanlarıyla da daha fazla iş imkanı sunan bir sistemden bahsediyoruz." 

Karakaş, "Nasıl başaracaksınız?" sorusunun kendilerine çok sorulduğunu dile getirerek, proje için yoğun bir mesai harcadıklarını kaydetti.

"Bu projeye başlamadan önce 18 şirketi inceledik." diyen Karakaş, "İyi yönleriyle, kötü yönleriyle. Neden başardılar, neden başaramadılar... Ve bu bağlamda 15 yıllık kapsamlı bir plan hazırladık ve hemen akabinde işinin ehli, işine adanmış, daha önce de dediğim gibi sadece bir akşama mahsus değildi biz aylardır heyecandan uyuyamıyoruz..." değerlendirmesini yaptı.

"Bizim rakiplerimiz büyük organizasyonlar değil, start up'lar"

Gürcan Karakaş, tüm faaliyeti müşteri, kullanıcı ve tüketiciyi ön planda tutarak yaptıklarını aktararak, şunları kaydetti:

"Bizim rakiplerimiz büyük organizasyonlar değil, start up-girişimci seviyesinde olan rakipler. O nedenle bizim de çevik bir organizasyon yapısına sahip olmamız gerektiğini düşünüyoruz. Tüm bunları yaparken ve küresel rekabetten bahsederken bizim dünyanın en iyileriyle çalışmaktan başka bir lüksümüz var mı? Yok. Dünyanın en iyilerini Türkiye'de bulduğumuz zaman Türkiye'de, henüz yoksa yurt dışından bularak know-how'ı transfer edene kadar beraber çalışıyoruz. Etrafımızda oluşturmaya çalıştığımız bu dünyanın en iyileri kimdir? Pazar ve müşteriden başlıyoruz. Hedef kitlemizi çok iyi bildiğimiz için araştırma şirketlerinde Türkiye'nin en iyilerinin Avrupa'nın da en iyileri olduğunu gördük. O şekilde başladık. İsimlerine girmemize gerek yok. Bize hala 'Siz ciddi misiniz? Sizin fabrika yapacak yeriniz var mı?' gibi sorular geliyor."

Aylardır Türkiye'deki yan sanayiciler ve tedarikçilerle beraber çalıştıklarına işaret eden Karakaş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Şarj altyapısı ne durumda' konusunda bakanlıklarımızla beraber ortak çalışıyoruz. 2022 yılında Türkiye'nin şarj altyapısı sorununun çözüleceğine inanıyoruz. Buraya neden geldik? Bilişim Vadisi'ne neden geldik? Çünkü her şeyden önce Türkiye'deki otomotivin merkezi için Gebze-Kocaeli-Bursa... Oraya geldik. Fabrikamızı da çok yakınlara konumlandıracağız. Bilişim Vadisi'nde iş birliği olarak, girişimciler olarak ihtiyacınız olan altyapıyı bulduğumuz için de onlarla beraber Türkiye'nin mobilite ekosistemini burada kurup büyüteceğiz. Nelerde fark yaratacağız? Bizim farkımız ne olacak? Her şeyden önce biz ortaklık yapımızla bir ekosistem kurduk. Sıfır emisyon araçlar için sıfırdan başladık. Akıllı bir cihaz. Türk mobilite şirketi ilk defa Türkiye'de geliştiriliyor."

"SUV, bir marka oluşturmak için de en uygun segment"

Karakaş, ürün gamında 15 sene içerisinde 5 model olacağını vurgulayarak, şu bilgileri verdi:

"İlk 2 senede SUV'la başlayıp, akabinde 18-24 ay içerisinde C segment sedanımızı getireceğiz. Bunların hepsini teknik olarak aynı platformda geliştireceğimiz için rekabetçi gücümüzü artıracağımızı düşünüyoruz. Neden SUV seçtik? Birincisi dünyanın en büyük segmenti. Türkiye'nin de önümüzdeki 5 senede büyüyecek en büyük segmenti. Şu anda yüzde 95'i ithal olan bir segment. Kullanıcılar tarafından en çok arzu edilen araç tipi. Aile için de uygun. Geniş ve konforlu. Bir marka oluşturmak için de en uygun segment olarak görüyoruz.

Marka sürecini çok hızlı şekilde müşteri, hedef kitle ve profesyonel bir yaklaşımla araştırdık ve marka özümüzü tanımladık. Bunu yaparken müşterimizin bilinç altına indik, onların beklentilerini aldık. Müşterilerimiz; özgün, güçlü, özgüvenli, dönüşen-dönüştüren, samimi ve yenilikçi bir marka bizden bekliyor. Bu markanın isimlendirme ve adlandırma sürecini önümüzdeki senenin ortasında tamamlamayı düşünüyoruz. Bunu yaparken hedef pazarlarımızla testlerimizi yaparak ilerleyeceğiz."

"Hızseverleri resmen koltuğa yapıştıracağız"

Karakaş, Türkiye'nin Otomobilinin özgün tasarıma değinerek, "Biz otomobilimize dışarıdan baktığımız zaman yalın ve prestijli, dinamik ve keskin, içerisine girdiğimiz zaman teknolojik ve yenilikçi, kültürümüzden ilham almış ögeleri barındıran bir tasarım çerçevesinde oluşturduk." diye konuştu.

Ürüne bakıldığında 200 beygir ve 400 beygirlik iki alternatifin olacağını ifade eden Karakaş, şunları kaydetti:

"Aracımızı arkadan itişli veya çift motor dört çeker olarak düşündük. 200 beygirli aracımız ile 7,6 saniyede, 400 beygirli aracımız ile 4,8 saniyede aranızdaki hızseverleri resmen koltuğa yapıştıracağız. 500 kilometre menzil ve hızlı şarj ile 30 dakikanın altında şarj imkanı sağlıyoruz. Akıllı bağlantı, yazılımların internet üzerinden güncellenmesi otomobilimizde standart olarak sunulacak. Aynı zamanda otonom sürüş seviyesi 3'e hazır bir teknoloji ile yola çıkıyoruz. En çok önemsediğimiz konulardan birisi sürüş güvenliği. Şimdiden 2022 yılında oluşacak teknik spesifikasyonlara hazırlanıyoruz. Bunu yaparken her türlü simülasyonları, öngörüleri başından itibaren düşünerek, ürün geliştirme sürecini de kısaltacak şekilde ilerliyoruz."

Türkiye'nin Otomobilinin "en"leri

Türkiye'nin Otomobilinin "en"lerine işaret eden Karakaş, "Segmentinde en uzun aks mesafesi olan otomobilden bahsediyoruz. En geniş iç hacme ve en yüksek performansa sahip olacak. Toplam sahip olma maliyetinde ise elektrikli araç olmanın verdiği avantaj ile en uygun araç olacak. 2022 yılında seri üretime başladığımızda bizim şirketimiz ödenmiş öz sermayesi en yüksek otomobil şirketi olacak." dedi.

Karakaş, teknoloji odaklarına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Teknoloji odağımızda özgün teknoloji var. Örneğin bataryasını sıfırdan geliştirdiğimiz, hiçbir yerden almadığımız, hiçbir yerden lisanslamadığımız tamamıyla bizim ihtiyaçlarımıza uygun bir teknoloji. Yetkinlik... Ülkemizde savunma sanayinde mükemmel mühendislerimiz var. Savunma sanayisindeki örneğin, bir helikopterin, uçağın modellemesini otomobilimize taşıdık. Otomobilimizin modellemesiyle bir sürü simülasyonu çok hızlı ve etkin şekilde yapabiliyoruz. Dönüşüm... Teknoloji ile beraber ilerleyerek ve gelecekteki tüketicinin ihtiyaçlarını düşünerek otomobilden fazlasını yapmak üzere dışarıda fuayede gördüğünüz, evinizdeki aletlerle bağlanabilen bir teknolojiden bahsediyoruz. Farklılaşma küçük teknolojilerle... Örneğin holografik asistan gibi, navigasyon sistemini ve ulaştırmadaki bazı bilgilendirme sistemlerini yerinden oynatacak sistemlerle farklılaşmak istiyoruz."

"Doğru yerde yola çıktık"

"Türkiye'nin Otomobili' ne demektir?" sorusunu yanıtlamak istediğini vurgulayan Karakaş, "Her şeyden önce Türkiye'nin küresel bir markasıdır. Kararlarını bağımsız verebilen, direksiyonunda bizim oturduğumuz ve ekosistemini kendisi oluşturabilen bir şirkettir. Teknolojisini ülkemizin diğer teknolojileriyle birleştirerek bir sonraki seviyeye ulaşmasında liderlik, öncülük edebilecek altyapıyı ve uygulama alanlarını getirmektedir. Her şeyden önemlisi fikri sınai mülkiyet haklarının yüzde 100'ü Türkiye'ye ait olan bir otomobil demektir. Doğru zamanda doğru yola çıktığımızı söylemiştik, aynı zamanda 'Doğru yerde mi yola çıktınız?' diye sorarlar. Evet. Yetkinliklerimize, pazarımıza baktığımızda 'Doğru yerde yola çıktık' diyoruz. Yeniliğe çıktığımız yolun aynı zamanda yeni bir lige de çıkmak olduğunun altını çizmek isterim." şeklinde konuştu.

300+ ve 500+ kilometre menzil opsiyonları mevcut

Segmentinin en uzun aks mesafesine sahip otomobilin teknik özelliklerine ilişkin bilgiler de ilk kez paylaşıldı.

Buna göre, Türkiye'nin Otomobili, 30 dakikanın altında hızlı şarj ile yüzde 80 doluluğa ulaşacak. Doğuştan elektrikli modüler platform ile 300+ ve 500+ kilometre menzil opsiyonlarına sahip olacak otomobil, merkeze sürekli bağlı olacak ve güncellemeleri uzaktan 4G/5G bağlantısıyla alabilecek.

Gelişmiş batarya yönetim ve aktif termal yönetim sistemlerinin sağladığı uzun ömürlü batarya paketine sahip olan otomobil, 200 beygir güç ile 7,6 saniye, 400 beygir güç ile de 4,8 saniye altında 0-100 km/s hızlanabilecek.

Euro NCAP 5 yıldız seviyesine uyumlu, platforma entegre edilmiş batarya ile yüksek çarpışma dayanımı ve yüzde 30 daha fazla burulma direncine sahip olacak. Araç menziline yüzde 20'ye kadar katkı sağlayan geri kazanımlı frenleme de otomobilin önemli özelliklerinden biri olarak öne çıkıyor.

Hedeflenen teknolojik dönüşümün öncülerinden biri olacak

Öte yandan TOGG'dan yapılan açıklamaya göre, TOGG'un kuruluşundan bugüne geçen 18 ayda aldığı mesafeyi ve Türkiye’de teknolojik dönüşüme nasıl öncülük edeceği paylaşılacak.

Resmi kuruluşu 28 Haziran 2018'de gerçekleşen ve kuruluşundan 18 ay sonra 3 boyutlu ilk modelini ve bir konsept aracını gün ışığına çıkaran TOGG, Türk Otomotiv endüstrisinin kalbi olan Marmara Bölgesi’nde kurulacak fabrikasının temelini 2020 yılında atacak. 2030 yılına kadar ise fikri ve sınai mülkiyet hakları tamamen kendisine ait bir ortak e-platform üzerine 5 farklı model üretecek.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 2023 hedefleri içinde stratejik öneme sahip projelerden biri olarak değerlendirilen Türkiye’nin Otomobili, hedeflenen teknolojik dönüşümün öncülerinden biri olacak.

Bir otomobilden daha fazlası; Yeni akıllı yaşam alanı

Bugün ön gösterimi yapılacak yüzde 100 elektrikli otomobilin önemli özellikleri olacak.

Bir otomobilden daha fazlasını sunan akıllı teknolojiler ile otomobil ev ve iş yerlerinden sonra üçüncü bir yaşam alanı olacak.

Türkiye’nin otomobili bağlantılı altyapısıyla sürekli internetin içinde yerini alacak, internete bağlanabilmek için farklı bir cihaza ihtiyaç duymayacak. Otomobil, tüm akıllı şehir altyapısı, elektrik şebekesi, cihazlar, evler ve binalar ile iletişim halinde olacak ve yaşamın birçok farklı alanında kullanıcısının yerine düşünen bir asistana dönüşecek. İlerleyen yıllarda, özellikle 5G teknolojisinin yaygınlaşmasıyla birlikte bağlantılı otomobil akıllı yaşamın merkezine yerleşecek ve mobilite ekosistemi içinde doğacak yeni hizmetler kullanıcıların hayatına değer katan ve kolaylaştıran farklı bir mobilite deneyimi yaşatacak.

Farklı bir deneyim; Holografik asistan

Türkiye’nin otomobili, sadece elektrikli, bağlantılı ve akıllı olmasıyla değil, sahip olacağı yenilikçi ve yıkıcı teknolojiler ile de kullanıcılarının otomobil deneyimini farklı bir boyuta taşımayı hedefliyor.

Bu doğrultuda, 2023 yılından itibaren dünyada ilk kez Türkiye’nin otomobilinde kullanılmaya başlanacak olan “Holografik Asistan” teknolojisi için hazırlıklarını sürdürüyor. Bu yenilikçi asistan, sıradan bir sanal gösterge panelinin çok ötesinde bir kullanıcı deneyimi yaşatmak amacı ile ileri göz takip algoritmaları ve holografik üç boyutlu görüntüleme teknolojilerinden faydalanacak. “Holografik Asistan” teknolojisi günümüzde otomobil içerisinde kullanılmakta olan 2 boyutlu ekran teknolojilerinin yerine ilk kez üç boyutlu görüntüleme ve artırılmış gerçekliği getirerek araç içi deneyimini sil baştan şekillendirecek.

Bu teknoloji sayesinde sürücü gözünü yoldan ayırmadan aracın gösterge ekranında verilen bilgileri görmekle kalmayacak, aynı zamanda yol ve çevre hakkında ihtiyacı olabilecek diğer tüm bilgilere ulaşabilecek. Artırılmış gerçeklik ve 3 boyut ile zenginleştirilmiş görüntü sayesinde navigasyon ve diğer sürücü destek sistemlerini daha kolay bir şekilde kullanarak güvenli, konforlu ve interaktif bir sürüş imkanı bulacak. TOGG bu yıkıcı teknolojinin otomotiv sektöründeki ilk uygulayıcısı olarak kullanıcılarına bu benzersiz sürüş deneyimini sunan ilk mobilite şirketi olmayı hedefliyor.

Tamamen yeni doğuştan elektrikli modüler araç platformu

TOGG otomobil gamının tüm modellerine altyapı oluşturacak tamamen yeni ve doğuştan elektrikli araç platformunu özgün, modüler ve üstün olmak üzere 3 ana başlık ile tanımlıyor.

TOGG bu başlıkların içeriğini "Otomotiv sektöründe daha önce ortaya çıkarılmış hiçbir platform ile ilişkisi olmayan, tamamıyla TOGG mühendisleri tarafından geliştirilen ve tüm fikri ve sınai mülkiyet hakları yüzde 100 TOGG’a ait olan, yüksek teknolojiye sahip doğuştan elektrikli ve bağlantılı platform... Azami verimlilik, konfor, dayanıklılık ve güvenlik gerekliliklerini bir arada sağlayabilen; farklı genişlik ve uzunluklara olanak veren modüler mimari... Sınıfının en uzun aks mesafesini sunarak otomobil içindeki yaşam alanının genişlik, ferahlık ve konforunu en üst düzeye taşıyan altyapı..." şeklinde sıralıyor.

Evlerde, ofislerde ve yol üzerindeki istasyonlarda şarj edilebilecek

Düşük toplam sahip olma maliyeti; sessiz, keyifli ve sıfır emisyonla temiz bir sürüş, elektrikli otomobillerin içten yanmalı otomobillere göre sağladığı en temel avantajlar olarak öne çıkıyor. 

Türkiye’nin Otomobili, yollara çıkacağı 2022 yılına kadar TOGG’un öncülüğünde yayılımını sağlayacak geniş kapsamlı şarj altyapısı sayesinde evlerde, ofislerde ve yol üzerindeki istasyonlarda şarj edilebilecek. Bağlantılı ve akıllı bir otomobil olmanın sunacağı teknolojik imkanlar ile kullanıcılar otomobillerinin şarjını kolaylıkla planlayıp yönetebilecek.

İlklerin ve enlerin otomobili

TOGG, 2022 yılında C-SUV modeli pazara çıktığında, Avrupa’nın klasik olmayan doğuştan elektrikli ilk SUV üreticisi olacak. Türkiye’nin ilk doğuştan elektrikli, sıfır emisyonlu ve akıllı otomobili olarak üretilecek C-SUV modeli, bu ilklerin yanı sıra sınıfının en uzun aks mesafesi, en geniş iç hacmi, en iyi hızlanma performansı ve en düşük toplam sahip olma maliyeti gibi özellikleriyle de rakiplerinin önünde yer alacak.

TOGG mühendis ve tasarımcıları tarafından ortaya konan, fikri ve sınai mülkiyet hakları yüzde 100 Türkiye’ye ait doğuştan elektrikli modüler araç platformu üzerine geliştirilmekte olan Türkiye’nin otomobili, tasarım sürecinde de bir ilke imza attı.

Tasarım süreci kapsamında Türkiye’den ve dünyadan toplamda 18 tasarım evi, TOGG’un belirlediği 6 farklı kriter ile objektif bir değerlendirmeye alındı. Murat Günak’ın da yanında yer aldığı TOGG Tasarım Ekibi yaptığı değerlendirmede en yüksek skoru alan 3 tasarım eviyle sürece devam etme kararı verdi. Türkiye’nin otomobilinin tasarımını belirlemek için yurt içinde geniş kitlelerle yapılan otomobil satın alma davranışları araştırmasındaki bulgular doğrultusunda hazırlanan ipuçları bu 3 tasarım eviyle paylaşılarak 2 boyutlu tasarım yarışması süreci başladı.

4 aşamalı olarak kurgulanan yarışma toplamda 6 ay sürdü. Bu süre zarfında 100’ün üzerinde farklı tema değerlendirildi, tüketici araştırmalarında tespit edilen beklentiler tasarım evlerine geri bildirim olarak verildi. Süreç tamamlandığında her tasarım evinden gelen bir dış ve bir iç tasarım çalışması Türkiye’de geniş kitlelerle test edildi. Ortaya çıkan sonuç yine TOGG Tasarım Ekibi tarafından endüstrileşmeye uygunluğu konusunda değerlendirildi. Bu aşamalardan sonra dünyanın en iyilerinden Pininfarina tasarım evi iş ortağı olarak seçildi ve 3 boyutlu tasarım aşamasına geçildi.

Türk tüketicilerinin içgörüleri doğrultusunda TOGG Tasarım ekibi ve Pininfarina tasarım evinin ortak çalışmaları sonucunda sadece Türkiye’de değil; dünyanın farklı coğrafyalarında da beğeni ile kabul görecek özgün bir tasarım dili ortaya kondu.

Göz kamaştıran, özgün ve modern dış tasarım

Tasarımın vücut bulup 3 boyutlu hale geldiği ön gösterim versiyonu SUV ve konsept sedan modellerinin dış tasarımında yer alan belirgin ve keskin hatlar otomobillerin sağlam ve güçlü karakterini dışa vururken aynı zamanda önümüzdeki yıllarda genişleyecek ürün gamının dizayn DNA’sını oluşturuyor.

SUV modelin keskin hatları, önden başlayıp yan ve arka tasarımında akıcı bir devamlılık gösteren yalın ve net çizgiler ile hayat bularak Türkiye’nin otomobiline özgün ve modern bir görünüm kazandırıyor. Izgara ve far grubu tasarımıyla tüm bakışları üzerine çeken etkileyici ön yüzü şekillendiren göz alıcı krom detaylar yan ve arka tasarımda da devamlılık sağlayarak otomobilin prestijli görünümünü tamamlıyor.

Türkiye’nin otomobili, modern ve özgün tasarımında Anadolu topraklarının köklü simgelerinden biri olan laleden esinlendi. Otomobilin yoldaki imzası olarak algılanacak ön ızgarasına, bütünsel şıklığı tamamlayan jantlarına ve iç mekan detaylarına modern bir incelikle işlenen lale figürleri ile birlikte Selçuklu dönemi esintileri coğrafyamızın kültür mirası ile olan bağı vurguluyor.

Keskin hatları ve akıcı dış tasarım çizgileri ile kullanıcısını karşılayan otomobilin iç mekânında ise özenle seçilmiş, kaliteli ve şık malzemelerle birlikte yüksek teknoloji yer alıyor.

Sürücü ile birlikte tüm yolcuları kucaklayan dijital bilgi-eğlence ekranı, hem bilgilerin kolaylıkla takibini hem de yolcuya özel içeriğin görünürlüğünü sağlıyor. Otomobilin sahip olduğu ileri teknolojiyi sadelikle iç mekan tasarımına yansıtan ekran, otomobilin akıllı bir yaşam alanına dönüşümünü destekliyor.

Orta konsol, otomobilin iç mekanının en önemli stil ve fonksiyon özelliklerinden biri olarak öne çıkıyor. Uçak kokpitini hatırlatan form üzerinde vites ve elektronik park freni fonksiyonlarını barındıran konsol, ergonomisiyle dokunmatik kumanda ekranının kontrol edilmesine de yardımcı oluyor. Dokunmatik ekranda kullanıcıyı merkeze alan ara yüzün kullanıcı dostu tasarımı, sesli komut özelliğinin de desteğiyle alışagelmiş kontrol düğmeleri ve kumanda elemanlarını olabildiğince azaltarak iç mekânın yalın ve sade tasarımını destekliyor. Türkiye’nin otomobili, teknolojiyi yalınlıkla birleştiren bu tasarım yaklaşımı ile yüksek teknolojinin karmaşık olmadan da sunulabilir olduğunu kanıtlıyor.

Yeni bir yaşam alanına dönüşen Türkiye’nin otomobili, C-SUV sınıfının en uzun aks mesafesine sahip olmanın getirdiği avantaj ile 5 kişilik bir aileyi rahat ve konforlu bir şekilde ağırlayacak. Kabin içindeki yüksek baş mesafesi ve sınıfının en uzun diz mesafesi sayesinde bir üst sınıfın konforunu sağlayan geniş ve ferah iç mekân, uzun yolculuklarda benzersiz bir rahatlık ve keyif sunacak.

Tamamen yeni, doğuştan elektrikli modüler araç platformu

TOGG otomobil gamının tüm modellerine altyapı oluşturacak tamamen yeni ve doğuştan elektrikli araç platformu, otomotiv sektöründe daha önce ortaya çıkarılmış hiçbir platform ile ilişkisi olmayan, tamamıyla TOGG mühendisleri tarafından geliştirilen ve tüm fikri ve sınai mülkiyet hakları yüzde 100 TOGG’a ait olan, yüksek teknolojiye sahip doğuştan elektrikli ve bağlantılı platform.

Azami verimlilik, konfor, dayanıklılık ve güvenlik gerekliliklerini bir arada sağlayabilen; farklı genişlik ve uzunluklara olanak veren modüler mimari özelliklere sahip olan platformda, sınıfının en uzun aks mesafesini sunarak otomobil içindeki yaşam alanının genişlik, ferahlık ve konforunu en üst düzeye taşıyan altyapı da bulunuyor.

Türkiye’nin otomobili doğuştan elektrikli platformu ve güç aktarma organları sayesinde içten yanmalı otomobillere göre daha düşük toplam sahip olma maliyeti, daha sessiz ve daha keyifli bir sürüş sunuyor.

Türkiye’nin otomobili, yollara çıkacağı 2022 yılına kadar TOGG’un öncülüğünde yayılımı sağlanacak geniş kapsamlı şarj altyapısı sayesinde evlerde, ofislerde ve yol üzerindeki istasyonlarda şarj edilebilecek. Bağlantılı ve akıllı bir otomobil olmanın sunacağı teknolojik imkanlar ile kullanıcılar otomobillerinin şarjını kolaylıkla planlayıp yönetebilecek.

Kullanıcılar, yüksek enerjili lityum-iyon pil teknolojisinin sunacağı 2 farklı menzil alternatifi arasından ihtiyaçlarına yönelik bir seçim yapabilecek. Türkiye’nin otomobili, 300+ km. veya 500+ km. menzil sağlayan 2 farklı pil seçeneği sunacak ve kullanıcıların kendileri için en uygun olanı tercih ederek otomobillerini konfigüre etmesine olanak tanıyacak.

Türkiye’nin otomobili hızlı şarj ile 30 dakikadan kısa sürede yüzde 80 pil doluluk seviyesine ulaşabilecek. Böylece, seyahat edenler uzun yolculuklarda kısa bir kahve molası süresince dinlenirken, otomobilleri de yolculuğun kalan bölümü için hazır hale gelmiş olacak.

Türkiye’nin otomobili, ileri lityum-iyon pil teknolojisi ve aktif termal yönetim sistemlerinin sağlayacağı teknik avantajlar sayesinde 8 yıl boyunca pil garanti güvencesine sahip olacak.

Elektrikli ve bağlantılı otomobillerin içten yanmalı motorlu otomobillere göre daha yalın sistemlere sahip olması, internet üzerinden yazılım güncelleme imkânı ve kullanıcıları teknik konularda önleyici bilgiler ile uyarma olanakları teknik servis/bakım ihtiyacını en aza indirecek.

Bununla birlikte aynı mesafeyi kat etmek için daha düşük enerji gereksinimine bağlı olarak kilometre başına maliyet içten yanmalı motorlu otomobillere göre çok daha düşük olacak.

Bu temel unsurların birleşimi ile Türkiye’nin otomobili, toplam sahip olma maliyetinde önemli bir avantaja sahip olacak. Aynı zamanda sıfır zararlı gaz salınımı ile çevre duyarlılığı en yüksek otomobillerin arasında yerini alacak.

Elektrikli motor (e-motor) teknolojisi, kullanıcılarına beklentilerinin ötesinde bir deneyim sunarak sürüş standartlarını yeniden tanımlayacak. Türkiye’nin otomobilinin kullanıcıları dilerlerse 200 beygir güç sunan tek e-motor ile arkadan çekişli (RWD) versiyonu veya toplam 400 beygir güç sunan iki e-motorlu tüm tekerleklerden çekiş (AWD) sistemine sahip versiyonu tercih edebilecek. Ön ve arka akslarda yer alan yüksek verimliliğe sahip iki farklı e-motor ile tüm tekerleklerden çekiş (AWD) sistemi zorlu hava ve yol koşullarında daha iyi çekiş ve daha yüksek performans sağlayacak.

Türkiye’nin otomobilinin ön aksında yer alan bağımsız MacPherson ve arka aksında kullanılan tam bağımsız entegre süspansiyon sistemi ile sportif ve dinamik sürüş hissi, mükemmel yol tutuş ve sürüş konforu arasında ideal denge kullanıcının kontrolünde olacak.

Türkiye’nin otomobili, her iki çekiş sistemi ile de benzersiz bir ivmelenme deneyimi yaşatacak. Otomobil 0 -100km/saat hızlanmasını 200 beygir güç sunan motor seçeneğinde 7,6 saniyede, 400 beygir güç sunan motor seçeneğinde ise sadece 4,8 saniyede tamamlayarak rakipsiz ivmelenme performansını etkileyici bir sessizlik ve enerji tasarrufu eşliğinde sunacak.

İleri seviye güvenlik

Türkiye’nin otomobili kullanıcıları, dayanıklı ve sağlam altyapıyı destekleyen ileri güvenlik sistemleri ile sürüş güvenliğinden ödün vermeyecek, yolculukların keyfini güvenle sürecek.

Pil grubunun otomobilin platformuna entegre yerleşimi sayesinde burulma direncinde yüzde 30 artış ve yüksek çarpışma dayanımı sağlayacak olan Türkiye’nin otomobili, standart olarak sunacağı 7 adet hava yastığını içeren pasif, hava kanallı ön ve arka fren diskleri ile birlikte kapsamlı aktif güvenlik sistemleri desteğiyle her türlü yol koşulunda güvenli bir sürüş sağlayacak.

Tüm bu güvenlik ögeleri ve ileri sürücü destek sistemleri sayesinde yollara çıkacağı 2022 yılının EuroNCAP 5 Yıldız güvenlik normlarını sağlayacak.

Türkiye’nin otomobili şehir içi trafik pilotu özelliğini de içeren ileri sürücü destek sistemleri sayesinde “Seviye 2+” otonom sürüş kabiliyetine sahip olacak ve kullanıcılarının trafikteki yükünü hafifletecek.

Otomobil, TOGG mühendisleri tarafından tasarlanan sürekli geliştirilebilir mimari sayesinde “Seviye 3 ve ötesi” otonom sürüş dönüşümüne uygun ve hazır altyapıya sahip olacak. İnternet üzerinden yapılabilecek güncellemeler ile otomobil sürekli olarak en ileri teknoloji ile geliştirilebilecek.

Bir otomobilden daha fazlasını sunan akıllı teknolojiler ile otomobil ev ve iş yerlerinden sonra üçüncü bir yaşam alanı olacak.

Türkiye’nin otomobili bağlantılı altyapısıyla sürekli internetin içinde yerini alacak, internete bağlanabilmek için farklı bir cihaza ihtiyaç duymayacak. Otomobil, tüm akıllı şehir altyapısı, elektrik şebekesi, cihazlar, evler ve binalar ile iletişim halinde olacak ve yaşamın birçok farklı alanında kullanıcısının yerine düşünen bir asistana dönüşecek. İlerleyen yıllarda, özellikle 5G teknolojisinin yaygınlaşmasıyla birlikte bağlantılı otomobil akıllı yaşamın merkezine yerleşecek ve mobilite ekosistemi içinde doğacak yeni hizmetler kullanıcıların hayatına değer katan ve kolaylaştıran farklı bir mobilite deneyimi yaşatacak.

Yıkıcı teknoloji ile farklı bir deneyim

Türkiye’nin otomobili, sadece elektrikli, bağlantılı ve akıllı olmasıyla değil, sahip olacağı yenilikçi ve yıkıcı teknolojiler ile de kullanıcılarının otomobil deneyimini farklı bir boyuta taşımayı hedefliyor.

Bu doğrultuda TOGG, dünyada ilk kez Türkiye’nin otomobilinde kullanılmaya başlanacak olan “Holografik Asistan” teknolojisi için hazırlıklarını sürdürüyor. Bu yenilikçi asistan, sıradan bir sanal gösterge panelinin çok ötesinde bir kullanıcı deneyimi yaşatmak amacı ile ileri göz takip algoritmaları ve holografik üç boyutlu görüntüleme teknolojilerinden faydalanacak. “Holografik Asistan” teknolojisi günümüzde otomobil içerisinde kullanılmakta olan 2 boyutlu ekran teknolojilerinin yerine ilk kez üç boyutlu görüntüleme ve artırılmış gerçekliği getirerek araç içi deneyimini bir sonraki boyuta taşıyacak.

Bu teknoloji sayesinde sürücü gözünü yoldan ayırmadan aracın gösterge ekranında verilen bilgileri görmekle kalmayacak, aynı zamanda yol ve çevre hakkında ihtiyacı olabilecek diğer tüm bilgilere ulaşabilecek. Artırılmış gerçeklik ve 3 boyut ile zenginleştirilmiş görüntü sayesinde yol tarifi ve diğer sürücü destek sistemlerini daha kolay bir şekilde kullanarak güvenli, konforlu ve interaktif bir sürüş imkanı bulacak.

TOGG, bu yıkıcı teknolojinin otomotiv sektöründeki ilk uygulayıcısı olarak kullanıcılarına bu benzersiz sürüş deneyimini sunan ilk mobilite şirketi olmayı hedefliyor. 



AA
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87

KAYIP EKONOMİST OLAYINDA YENİ GELİŞME
Balıkesir'in Gönen ilçesinde, 17 Haziran 2023'te sabah yürüyüşü için evinden ayrıldıktan...

Haberi Oku