ÖYMEN: ''BIDEN'IN ZİYARETİNİ TÜRKİYE NİYE DESTEKLİYOR?''

ABD Başkan Yardımcısı Biden’ın Kıbrıs girişiminin Annan Planı’nın bile gerisinde olduğunu belirten Onur Öymen, ‘Türkiye bu girişimi niye destekliyor anlamak mümkün değil’ dedi

Emekli Büyükelçi Onur Öymen, ABD Başkan Yardımcısı Joseph Biden’ın Kıbrıs’a yaptığı ziyareti değerlendirdi. Biden’ın Kıbrıs girişiminin Annan Planı’nın bile gerisinde olduğunu belirten Öymen, “Türkiye bu girişimi niye destekliyor, anlamak mümkün değil” dedi. Öymen, Biden’ın Maraş konusunda da girişimlerde bulunduğunu söyledi. Biden’ın Johnson’dan sonra Kıbrıs’ı ziyaret eden ikinci Amerikan Başkan Yardımcısı olduğunu kaydeden Öymen, ziyaretle ilgili olarak şunları söyledi:

‘Biden meşru hükümet olarak Rumları tanıdı’

* Biden bu ziyaret sırasında Amerika’nın Kıbrıs’ın tek meşru hükümeti olarak Rum hükümetini tanıdığını açıkça vurguladı. Rumlara devlet, Türklere ise devlet niteliği taşımayan bir toplum muamelesi yapıldı. Lefkoşa’nın Türk kesimindeki protokol açısından Biden’ın Rumların taleplerini büyük ölçüde yerine getirdiği görüldü. Bu durum rahatsızlık verici oldu. 1974 Barış Harekâtı’ndan sonra düzenlenen Cenevre Konferansı’nda da masaların düzenlenmesinde Kıbrıs Türkleriyle Rumlar arasında eşitlik görüntüsünün sergilenmesine özen göstermiş ve Rumlara üstünlük sağlayan işaretlere izin vermemişti.
Maraş girişimi

* Ziyaret sırasında Amerika’nın Maraş’ın Rumlara verilmesine yol açabilecek bazı hazırlıklara başlanması yolundaki önerilerini dile getirdikleri anlaşıldı. Taraflar arasında müzakerelerin hızlandırılmasının Biden’ın girişimiyle kararlaştırıldığı görüldü. Maraş konusundaki girişim Amerika’nın Türk tarafından karşılıksız taviz isteme alışkanlığını devam ettirdiğini ortaya koydu.
‘Rum gazı Amerikan şirketine’

* Rum kesiminin Nobel Energy isimli bir Amerikan şirketine ihale ettiği Akdeniz’deki doğal gazın çıkartılıp dünyaya pazarlanması konusunun ön plana çıkartıldığı anlaşıldı. 6 trilyon ayak küp büyüklüğünde olan bu doğalgaz rezervinin Kıbrıs Rumlarını bölgenin önemli bir doğalgaz üretim merkezi yapacağı ziyaret vesilesiyle dile getirildi. Amerika’nın böylece Rusya’nın Ukrayna üzerinden Avrupa’ya ulaştırdığı doğalgazı bir silah gibi kullanma girişimine karşı Kıbrıs gazının bir alternatif gibi kullanılmasına çalıştığı görüldü.

‘Rumlarla stratejik işbirliği’

* Biden, “Kıbrıs Cumhuriyetiyle” stratejik işbirliği içinde olduklarını söyledi. NATO üyesi Türkiye’ye karşı yıkıcı politikalar izleyen bir hükümet için bu sıfatın kullanılması dikkat çekici oldu. Biden, Başpiskoposu ve diğer din adamlarını ziyaret ederek kendi seçim bölgesinde yaşayan çok sayıdaki Ortodoksa da bir mesaj vermiş oldu. KKTC Diyanet İşleri Başkanı’nın Rum Başpiskoposluk binasına giderek bu ziyarette hazır bulunması yakışık almadı.

* Müzakerelerde varılacak sonucun Türkler açısından Kofi Annan Planı’nın bile gerisinde olacağı yolunda yaygınlaşan izlenimin giderilmesi yolunda bir işaret alınmadı. Amerika’nın çözüm sürecinde doğrudan taraf haline gelmesi, kuşkusuz Rumları sevindirecek bir gelişme olmuştur. Şaşırtıcı olan, Türk hükümetinin kendisi ve Kıbrıs Türkleri açısından bugünkü duruma nazaran büyük tavizler verilmesi anlamına gelecek, hatta Kofi Annan Planı’nın bile gerisine gidecek böyle bir süreci nasıl olup da bu kadar hararetle desteklediği, hatta adeta Amerika’nın bu sürece katılmasını teşvik ettiğidir.

‘Zamanlama dikkat çekici’

* Uluslararası ilişkilerde taraflardan birinin ülkesinde seçimlere yaklaşıldığı dönemlerde önemli müzakerelerin ertelenmesi âdettir. Buna rağmen Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinin başladığı bir dönemde Kıbrıs müzakerelerinin hızlandırılması kaygı verici olmuştur. Türk siyasi partilerinin, basının ve kamuoyunun yeni Cumhurbaşkanın seçilmesinden önceki dönemde Kıbrıs’te tek taraflı tavizler verilmesine ve Kıbrıs Türklerini bu gibi tavizleri destekleyecek şekilde yönlendirecek kamuoyu oluşturma çabalarına karşı dikkatli olması gerekmektedir.

‘Timsahın ağzı açık’

* Bu gibi ziyaretlerdeki nezaket sözlerine ve güler yüzlü resimlere de fazla aldanmamak gerekir. Churchill’in deyimiyle “Timsah ağzını açtığı zaman gülmekte mi olduğunu, yoksa sizi yutmaya mı hazırlandığını anlamanız mümkün değildir.