HEM SAVCI HEM SANATÇI

HEM SAVCI HEM SANATÇI

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Savcılarından Hikmet Gülay’la edebiyat üzerine güzel bir söyleşi gerçekleştirdik. Gülay, hayata ve insana dair genel bakışını hayatlarımıza farklı bir pencere açarak yaşanmışlıklarını ve deneyimlerini şiirle bütünleştiriyor.

“Gezdim Aydınlığında Karanlık Gecenin”, “Ne Zamana Sığdım Ne Mekâna”, “Sonsuz Ufkun Sessizliğinde”, “Bir Deli Ok” “Islak Yalnızlık”, “Bir Kitap Tebessüm” ve “Olduğun Yerdeyim” isimli şiir kitapları bulunan Hikmet Gülay’ın birçok ödülü de var.

Haberhabere okurları için edebiyata, şiire ve sanata dair merak ettiğimiz her ne varsa Hüzün Yücel sordu, Hikmet Gülay tüm içtenliği ve samimiyeti ile cevapladı.

H.Y: Sayın Savcım öncelikle bizlere zaman ayırdığınız ve kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Biliyorsunuz Beyoğlu Adliyesinden beridir sizi severek takip ederim. Özellikle de sanatsal yanınız sizi ayrıcalıklı kılıyor. Şiir merakı ne zaman başladı ve ilk şiiriniz hangisiydi?

- Hüzün hanım, nezaketinizden ötürü ben size ve okuyucularınıza teşekkür ederim. Şiir merakım Lise çağlarında başladı. Özellikle Edebiyat derslerine giren hocamız Aslan Bey her dersin sonunda bize ezberinden ünlü şairlerden bir şiir okur ve dersi öyle bitirirdi. O bize müthiş bir şiir sevgisi aşıladı. Ben de o zamanlar ilk şiirlerimi yazmaya başladım. Ancak her yazdığım şiirimi yazdıktan sonra beğenmeyerek yırtıp atıyordum. Tabii şimdi bunun için çok pişmanım. Muhafaza ettiğim ilk şiirim üniversite yıllarıma aittir. Bir arkadaşımın bana boş bir şiir defteri hediye etmesi üzerine o andan itibaren yazdığım şiirleri oraya kaydetmeye başladım. Böylece şiirlerimi kaydetmiş oldum. İlk şiirimin hangisi olduğunu inanın hatırlamıyorum.

H.Y: Sizinle ilgili bir söyleşide okudum, diyorsunuz ki “Her şey sevmekle başlar”. Oysaki şiddetin, vahşetin ve zalimliğin sıkça yaşandığı günümüzde ki bazen de “sözün bittiği yerdeyiz” dediğimiz olaylara tanıklık edince, merak ediyorum sevmek gerçekten de işe yarıyor mu?

- Tabii ki sevmek her zaman işe yarar. İnsan sevgi dolu olmalı. Ancak sevgi gerçekten hak edenlere yöneltilmeli. Sevilmeye layık insanlar sevilmeli. Aksi taktirde zalimleri de severiz ki, bu tür bir sevgi zalimi cesaretlendirir, mazlumu yaralar. Tek taraflı hiçbir sevgi hiçbir şeyin çözümü olamaz. Aslolan sevginin yaygın hale getirilmesidir. İnsanoğlunun öğrenmesi gereken en önemli değer sevgidir.

H.Y: Sayın savcım biliyorsunuz vatandaşlar bir savcının odasına girmeye çekinir, derdini anlatmak ister ama anlatamaz susar, hatta bazen de bir savcının karşısında bırakın konuşmayı kelimeler boğazında düğümlenir. Fakat siz hiç de öyle değilsiniz. Savcıdan ziyade savunma avukatıymış gibi sevecen ve anlayışlısınız, kapınızı çalan insanlara. Bunda şiir yazmanın etkisi var mı?

- Belki, ben bu mesleğe girdiğim günden bu güne 35 yıllık meslek hayatımda kapımı çalan herkesi kabul ettim. Bir derdi varsa dinledim. Çünkü dünyada yapılan bütün görevler insan hayatını kolaylaştırmak ve onlara hizmet için yapılır. Dolayısıyla bizim görevimiz bir kibir görevi değil, hizmet ağırlıklı bir görevdir. Ben de her zaman bu hizmeti hakkıyla verebilmeye çalıştım. Sanat dallarının belki tamamı sevmekle daha anlamlı ve verimli olabilir ve herhangi bir şeye karşı sevgi yoksa sanatta yoktur. Zira sanat sevgiyle beslenir.

H.Y: Hep merak etmişimdir sizi etkileyen ve şiir yazdıran davanız oldu mu?

Muhakkak beni etkileyen soruşturmalarım oldu elbet. Hatta eşi tarafından haksız yere ve hunharca bir şekilde öldürülen bir kadını anlatan bir şiir yazdım. Bir de cezaevinde yatmakta olan kader mahkûmlarının duygularını hissederek onların gözünden yazdığım bir şiirim oldu.

H.Y: Çıkardığınız her kitaplarınızda ilkleri yapıyorsunuz. Fakat son kitabınız “bir kitap tebessüm” gerçekten de bir ilk.. Çünkü Osmanlı döneminden bu yana tarihe geçmiş ünlü kişilerin sözlerini şiirsel bir anlatımla kitap haline getirmişsiniz. Biraz detaylandıra bilir misiniz?

- “Bir Kitap Tebessüm” sondan bir önceki kitabım. Bu kitabımın özelliği Türkiye de bir ilk olması. Zira kitapta geçmişten günümüze yaşamış olan ünlülerin –ki bunlar padişah, sadrazam, yazar, şair, müzisyen, politikacıları kapsamaktadır- hayatları içindeki esprili anekdotlarını bir araya topladığım gülümseten ve bu ünlülerin insani yönünü ortaya çıkaran bir eser. Gerçekten yaşanmış bu olayları okuyucuma şiirsel bir dil ile aktardım. Böylece anlatımlar daha keyifle okunur bir hale geldi.

H.Y: Bildiğim kadarıyla da şiirin yanı sıra fotoğraf da çekiyorsunuz. Çektiğiniz harika fotoğraflarınız var. Sergi açmayı düşünüyor musunuz?

- Ben her kitabımın piyasaya çıkışından kısa bir süre sonra okuyucularımla bir imza gününde bir araya geliyorum. Ve her imza gününde aynı zamanda konulu bir fotoğraf sergim oluyor.

H.Y: Sayın savcım çok teşekkür ederim. Sımsıcak bir söyleşi oldu. Son olarak haberhabere okurlarına neler söylersiniz? Bir Şiirinizle veda edelim mi?

Bütün okurlarınıza sevgi dolu mutlu günler diliyorum. Her şey gönüllerince olsun.

YİNE SEN YOKSUN

Yine akşam oldu, yine sen yoksun

İçimde bir sızı, ateşten oksun

Sevgin bir çağlayan, koca bir deniz

Engin yüreğime delice dolsun

Yine akşam oldu yine sen yoksun.

Kapıda bir tıkırtı, sen misin yoksa?

Eğer havada kokun da varsa

Buradaymışsın gibi duyarım seni

Ağaçlar rüzgârsız hışırdıyorsa

Kapıda bir tıkırtı, sen misin yoksa?

Cehennem kuyusu sanki yatağım

Hangi yıldızdadır senin otağın

Okyanus dibinde dağ zirvesinde

Bağlanmış zincirle elim, ayağım

Cehennem kuyusu sanki yatağım.

Hikmet Gülay Kimdir?

Aslen Çamlıhemşin / Rizeli olan yazar 1958 yılında İstanbul’da doğdu.

Telsiz İlkokulu, Mensucat Santral Ortaokulu, Zeytinburnu İhsan Mermerci Lisesi’nden sonra girdiği

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1981 yılında mezun oldu.

Yedek subaylık hizmetini Ankara Askerlik Daire Başkanlığında, hakimlik stajını ise İstanbul

Adliyesi’nde yaptı.

Tuzluca, Reşadiye ve Tavas ilçelerinde Cumhuriyet Savcılığı görevini yaptıktan sonra

Muş Cumhuriyet Başsavcılığı, Giresun Cumhuriyet Başsavcılığı,

Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı, Eyüp Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği, Kartal Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği,

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği görevlerinde

bulundu. Halen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet

Savcısı olarak görev yapan şair evli ve iki çocuk babasıdır.

Şiirleri Çağrı, Dergah, Özgür Edebiyat, Aksu, Ortanca, Antalya Sanat gibi sanat ve edebiyat dergilerinde ve

Azerbaycan da yayınlanan Bayatı dergisinde yayınlandı.

Bir dönem “Yaşam” ve “Kuzey Yaşam” Aktüalite dergilerinde edebiyat ve şiir üzerine yazılar yazmıştır.

Şairin;

- Gezdim Aydınlığında Karanlık Gecenin,

- Ne Zamana Sığdım Ne Mekâna,

- Sonsuz Ufkun Sessizliğinde

- Bir Deli Ok

- Islak Yalnızlık

- Bir Kitap Tebessüm

- Olduğun Yerdeyim

isimli kitapları bulunmaktadır.

Ayrıca, beş basım yapan “Bir Deli Ok” şiir kitabı 2012 yılında Azerbaycan’da ve Kırgızistan’da yayınlanmıştır.

Kitabın Azerbaycan’da ulaştığı başarı nedeniyle şaire Azerbaycan Uluslararası Vektör Bilimler Akademisi tarafından Fahri Doktora diploması verilmiştir.

Şaire:

-“Özgür Edebiyat” dergisi tarafından 2011 Özgür Edebiyat Şiir Ödülü,

-“Ozan Aylık Kültür Sanat Edebiyat Dergisi” tarafından 2012 Türk Kültürüne Hizmet Ödülü

-“Kök Edebiyat Dergisi” tarafından 2014 Kök Edebiyat Ödülü verilmiştir.

Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87