ERGENEKON MAHKEMESİ FETÖ'ye İNANMIYOR
 

Türk yargısı görünürde Fethullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) karşı hukuk savaşı veriyor. Lakin, bu mücadelenin bütün boyutlarıyla yürütüldüğüne inanmıyorum.

Bunun en açık kanıtı dün başlayan Ergenekon davası ile ortaya çıktı.

2007 yılında FETÖ’nün başlattığı bu tuzak davayı kaçak savcı Zekeriya Öz başlatmıştı. Zekeriya Öz, bugün artık FETÖ’nün adliyedeki baş elemanı olarak terör örgütü üyesi kabul ediliyor.

Ve bu davanın görüldüğü 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin savcıları ile hakimleri, terör örgütü elemanı olarak ya tutuklanmışlar ya da kaçaklar.

YARGITAY’ı DİNLEMEDİLER

Yargıtay, geçen yıl 21 Nisan’da verdiği kararda, Ergenekon Davası’nın tuzak dava olduğunu ortaya koydu. Ortada Ergenekon örgütü diye bir örgüt olmadığını bile karar bağladı. Dava, yeniden görülmesi için yerel mahkemeye bırakıldı. Yerel mahkeme konuyu 21 Hazıran 2017’de görüşeceğini açıkladı. Böylece araya tam 14 ay girdi… Ki yargılamanın yeniden başlatılması için bu kadar uzak bir tarih verilmesi beni kuşkulandırmıştı.

Ve dün yargılama yeniden başladı. Oradan gelen haberleri duyunca şaşırdım. Çünkü mahkeme savcısı görüşünü açıklarken, sanki bu Ergenekon davası normal bir dava imiş gibi davrandı. Bütün sanıklar için Ergenekon örgütü üyeliğinden beraat istemesi gerekir iken başta eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğu’nki olmak üzere, bazı dosyaların ayrılmasını talep etti. Sanki o dosyalar FETÖ kumpası değilmiş gibi… Böylece savcı istememiş olsa bile, o FETÖ’cü soruşturmanın hukuka uygun olduğunu kabul eden bir bildirimde bulunmuş oldu.

KARARLILIK NEREDE?

Halbuki demesi gerekenler belliydi:

*Yargıtay kararı ortadadır. Hükmün bu karara uygun düzenlenmesi gerekir.

*Bu davayı açan savcı da karar veren yargıçlar da FETÖ mensuplarıdır. Çete üyesi olan bu kişilerin hazırladığı iddianame ve verdikleri karar geçersiz kabul edilmelidir. Sanıkların tümünün örgüt üyeliğinden beraat ettirilmesini istiyorum.

Savcı bunu demeyince, FETÖ diye bir örgütün varlığını kabul etmediğini de ortaya koymuş oldu.

İş, savcının konuyu karıştırması ile de kalmadı. Mahkeme verdiği kararda, duruşmayı 7 Eylül tarihine erteledi. Böylece FETÖ kumpasını olağan bir yargılama gibi sürdürme eğilimi ortaya çıkmış oldu.

DANIŞIKLI DÖVÜŞ mü?

İşte bu durum, milyonlarca insanda Türkiye’de FETÖ ile mücadelenin danışıklı dövüş biçiminde yürütüldüğü şüphesinin doğmasına yol açıyor.

Yani AKP iktidarının işine geldiği noktalarda FETÖ’ya karşı ile şiddetli bir mücadele veriliyor. Ama konu AKP’yi ilgilendirmiyorsa, orada FETÖCÜ VESAYET devam ettiriliyor.

Bizim kuşkumuz, bunun bir parti projesi olduğu yönündedir. Eğer yanılıyorsak Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bu konuda da bir açıklama yapmalıdır.

Çünkü, Ergenekon davası artık FETÖ ile mücadelede bir denek taşı haline gelmiştir. Siz eğer FETÖ’nün Türkiye’yi ele geçirmek için başlattığı bu en kapsamlı saldırıyı (Ergenekon kumpasını) kırıp atmazsanız, örgüte ilişkin açtığınız sonraki bütün davalar çöp haline gelecektir.

Bu dava daha fazla uzatılır ise kimse beni, bu hükümetin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın FETÖ ile tarafsız biçimde mücadele ettiğine inandıramaz.

https://twitter.com/r_zelyut

Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87