Eylem sırasında, "Digitürk şaşırma sabrımızı taşırma", "Ulusal Kanal susturulamaz", "Digiturk şaşırma, sabrımızı taşırma" ve "Digiturk hakkımız, söke söke alırız" sloganları atıldı. 

Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Yener Güneş, Digiturk'ün kendilerine platformda yer vermeme gerekçesi olarak platformda yer olmadığını öne sürdüğü fakat bu sürede 2 kanalın platforma dahil edildiğini söyledi. Yener Güneş, "RTÜK, Ulusal Kanal'ın rekabet hakkını, eşitlik hakkını çiğnemektedir. RTÜK'ün Ulusal Kanal'ın haklarını çiğnemesi suçtur. Bu suçun hesabını sormak için buradayız. RTÜK, Digitürk'e Ulusal Kanal'ı yayına alması için gerekli kararı iletti. Digitürk kanun tanımaz tutumunu sürdürmüştür. Nasıl yaptılarsa Ankara İdare Mahkemesi'nden bu kararın durdurulması kararını çıkarmışlardır. Digiturk'te 711 kanal var. Bize gönderilen yazıda yer olmadığını söyledi. Fakat bize yer olmadığını söyledikleri günde 2 kanalı aldı. Hatta Moviemax Action isimli kanala 14 ve 15 numaralı olmak üzere 2 ayrı kanal tesis edilmiştir. Bu bilgiyi utanmadan kendi sitelerine koymuşlardır" dedi. 

Güneş ayrıca Digitürk'ün Super Lig yayınlarından ötürü borçlu olduğunu, kendilerilerinin Digiturk'e girmeleri durumunda ödeyecekleri paradan bu borçların da ödenebileceğini hatırlatarak futbol kulüplerine kendilerine destek vermeleri çağrısında bulundu. Güneş, "TMSF, Digiturk'e devletin parasını korumak için el konmuştur. Fakat şu an devletin parasına el konuyor. Normalde şirketler müşterilerinin peşinde koşar. Fakat biz Ulusal Kanal olarak Digiturk'ün peşinden koşmaktadır. Digiturk 600 bin dolar alsın diye peşinden koşuyoruz. TFF'ye, futbol kulüplerine borcu olan Digiturk 600 bin dolara sırtını dönmektedir. Bu duruma tüm futbol kulüpleri de isyan etmelidir" ifadelerini kullandı. 

Güneş son olarak Digiturk'un kararının Silivri kumpaslarının bir devamını olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Bu karar bir kumpastır. Bu kumpası yapanları çok iyi tanıyoruz. Bu kararı alanların 4 genel yayın yönetmenimizi Silivri zindanlarına atan şebekeyle aynı olduğu barizdir. Silivri duvarlarını nasıl yıktıysak Digiturk duvarlarını da yıkacağız. Digiturk sizin babanızın çiftliği değildir!" 

Ulusal Kanal Hukuk Danışmanı Zeynep Küçük ise, bu kararla birlikte Basın ve Yayından Sorumlu Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan dahil olmak üzere birçok kişinin suç işlediğini belirterek hukuka dönme çağrısı yaptı. Zeynep Küçük, şunları söyledi: "Digiturk'ün yaptığı Ceza Kanunu gereğince de suçtur. Biz, Digiturk'e geç girmemizden kaynaklı reklam pastasından almadığımız payı fazlasıyla alacağız. Yayıncılıktan sorumlu Başbakan Yardımcısı başta olmak üzere birçok yetkili bu konuda suç işlemektedir ve kişisel yükümlülükleri vardır. Bir an önce hukuka dönsünler." 

Ulusal Kanal Program Sunucusu Mustafa Mutlu ise bu kararın arkasında AKP iktidarının olduğunu belirtti. Mustafa Mutlu, "Gerçeklerin üstü örtülemez. Biz bu ülkenin gerçeklerden yana vatandaşları olarak bizim kollarımıza kelepçe vuracak herkese meydan okuyoruz. Bizi yukarıda izleyen Digiturk yöneticileri, esas muhattabımızın siz olmadığını, size bu kararların arkasında kimin olduğunu biliyoruz. Bizi asıl onlar dinlesin. Ben televizyoncuları gerçeklerin yayılması için tavır almaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı. 

ULUSAL KANAL, HALKIN KANALIDIR 

haberhabere.com portalımızın Genel Yayın Yönetmeni, Ulusal Kanal Program Sunucusu Gülgûn Feyman Budak, Ulusal Kanal'ın halkın kanalı olduğunu vurgulayarak, "Gerçekleri yayınlayan Ulusal Kanal'ın Digiturk platformunda olması şarttır. Ulusal Kanal halkın kanalıdır, halkın haber alma hakkının teminatıdır. Bunu engelleyenler çok aşağılık bir suç işlemektedir. Bu böyle biline. Ben kendi kullandığım, ailemin kullandığı Digiturk'ü iptal ediyorum. Tüm yurttaşları da Ulusal Kanal'ı görene kadar üyeliklerini iptal etmeye çağırıyorum" şeklinde konuştu. 

Emekli Amiral ve ulusalkanal.com.tr Yazarı Soner Polat, Digiturk'un tavrının halkın haber alma hakkına yönelik bir tehdit olduğunu söyledi. Soner Polat, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ulusal Kanal işçinin, ezilenin yanında bir kanaldır. Digiturk'un eylemi halkın haber alma hakkına yönelik tehdittir. Ben de Gülgûn Feyman'ın başlattığı kampanyaya destek vererek evimdeki digiturk'ü iptal ettireceğim." 

BUNU DA ALMASINI BİLİRİZ 

Ulusal Kanal Program Sunucusu Halil Nebiler, Digiturk yetkililerine seslendi. Halil Nebiler, "Siz ne zannediyorsunuz kendinizi. Bu ülkede anayasa geçerli. Uygulamam ne demek? Ulusal Kanal programcısıyla, yapımcısıyla Silivri'den profesörleri, aydınları, gazetecileri almış bir kanaldır. Bunu da almasını biliriz" dedi. 

Ulusal Kanal Program Sunucusu Osman Güdü şöyle konuştu: "Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Hukukun ayaklar altına alındığı bir süreç içindeyiz. Gün gelecek devran dönecek Digiturk bunun hesabını verecek." 

ulusalkanal.com.tr Yazarı Rıza Zelyut, Ulusal Kanal'ın verdiği mücadelenin Türkiye'nin var olma mücadelesi olduğunu söyledi. Rıza Zelyut, "Ulusal Kanal unutturulan Atatürk'ün ilkelerini savunduğu için, Amerikan çetelerine karşı çıktığı için suçludur. Bu, Türkiye'nin içine sürüklendiği ayrıştırma sürecinin bir parçasıdır. Bu yüzden ticaret yasası dahil olmak üzere kanunlar çiğnenerek bu kanal türkiyeden uzak tutulmak istenmektedir. Bu yüzden Ulusal Kanal davası Türkiye'nin var olma mücadelesidir. Sultan Süleyman'a kalmayan Dünya, Tayyip Erdoğan'a ve O'nun adamlarına da kalmayacaktır. Aklınızı başınıza alın ve Digiturk'te Ulusal Kanal'a hak ettiği yeri verin. Gülgûn Feyman'ın açtığı kampanyaya ben de destek veriyorum" şeklinde konuştu.