'KARARGAH EVLERİ TERTİBİ ÇÖKMÜŞTÜR'

'KARARGAH EVLERİ TERTİBİ ÇÖKMÜŞTÜR'

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek bugün partisinin İstanbul İl Merkezi’nde Karargah Evleri tertibiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Perinçek’in açıklaması şöyle:

Karargah Evleri tertibinin Fethullah Örgütü tarafından MİT katkısıyla hazırlandığı belgelendi. İstanbul Başsavcılığı takipsizlik kararında bu gerçeği saptıyor:

“Karargah evlerine ait bilgiler MİT Müsteşarı tarafından; muvazzaf asker şahıslar ile ilgili iddialar içermesi nedeniyle 29.03.2007 tarihinde Sn. Genelkurmay Başkanı’na, hassasiyeti nedeniyle de 30.03.2007 tarihinde sayın Başbakan’a elden sunulmuştur.” (MİT Müsteşarlığının 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği 12.11.2009 tarihli yazı)

Bilindiği gibi, Ergenekon şeması da Hilmi Özkök’e ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e elden sunulmuş idi. Elden sunulan bu şemaların uydurma olduğu yargı sürecinde kanıtlandı. Zamanın MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun da bu şemaların ciddiye alınacak bir tarafı olmadığını basına açıkladı ve bu şemaları üst makamlara sunmasa kendisinin de “Ergenekoncu” damgasını yiyeceğini belirtmişti.

Bilindiği gibi, Karargah Evleri uydurması Ergenekon davasının gerekçeli kararında sık sık kanıt olarak gösteriliyor (s.4,71 ,114, 156, 157, 730, 731, 775, 922, 1088, 1625).

Karargah Evleri tertibi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/40828 soruşturma ve 2014/60178 karar numarası ile verilen takipsizlik kararı ile tamamen çökmüştür.

Takipsizlik kararının verildiği dosya içeriğinde Fethullahçı Gladyo’nun tertibi belgelenmiş bulunmaktadır. Karargah Evleri kumpası, 2007 yılı başlarında Hava Kuvvetleri’nde faaliyet gösteren Fethullahçı Gladyo ile ilgili soruşturma yürütülmekte iken kurulmuştur.

Dosyada mevcut ve 2007 yılında Hava Kuvvetleri İstihbarat Daire Başkanı Kurmay Alb. Gürsel Tokmakoğlu 16.02.2010 tarihli ifadesinde bu gerçeği dile getiriyor:

“Güneş çalışması ile ilgili bilgi vermek istiyorum. Jand. İsth. Başk.lığından gelen belgeler üzerinde çalışma yapılması emri aldık.

Ana konu bir cemaatin İzmir’deki yapılanması vardı. Mahalle imamları, altında askeri personel vardı.

Hava Kuvvetleri’ndeki generallerin çok özel bilgileri vardı. Albayların bilgileri vardı. Çok ciddi bir istihbarat çalışması idi. Birileri birilerini fişlemiş idi. TSK’da bile böylesine bir ayrıntı yoktu.

Bu tespitlerimiz üzerine Kuvvet Komutanı ‘bu işin ele başını bulun’ direktifini verdi.

Hv.K.İstihbarat şube odasındaki konuşmalar dinlenmiş ve cd ortamında komutana verilmiş idi.….sinir bozucu bir çalışma idi. Devamında karargah evleri evrakı geldi…. böylesi bir organizasyon ve teknik (dinleme dahil, istihbarat toplama dahil) dış kaynaklı veya dışarıdan yönetilen kapsamlı bir örgütlenmenin işi olabilir.”

Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcısı Hv.Hakim Alb. Ahmet Zeki Üçok tarafından yürütülen soruşturma sonrası yazılan iddianame şu saptamalarda bulunuyor:

“Hiçbir somut ve hukuki bir delile dayanmayan MİT belgesi oluşturulmuştur,

“Bu belgeye dayanarak iki Cumhuriyet Savcısı (Zekeriya Öz ve Fikret Seçen) tarafından bir kurmay albayın tutuklanması sağlanmıştır.

“Fetullah Gülen cemaati üyesi olan kişilerce, bu belge üzerinden Türk Silahlı Kuvvetlerini Ergenekon olarak anılan bir terör örgütü ile ilişkilendirme gayretleri mevcuttur.”

Haber Habere