İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Perinçek’in İsviçre’de 2005 yılında verdiği konferanslarda, “Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır” demesi üzerine bu ülke yargısınca ‘ırkçı ayrımcılık’ gerekçesiyle cezaya çarptırılmıştı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ise ‘ifade özgürlüğü’ vurgusu yaparak İsviçre’yi haksız bulmuştu. Perinçek-İsviçre davasının temyiz duruşması bugün yapılıyor.
AİHM Büyük Daire'de görülen davanın temyiz duruşması için Perinçek ve beraberindeki yaklaşık 200 partili Fransa’nın Strasbourg kentine geldi. Avrupa’nın çeşitli kentlerinden de çok sayıda Türk, Perinçek'e destek için Strasbourg’da.
Perinçek, duruşmadaki savunmasına "Mahkemeye güveniyorum" diyerek başladı.
Avrupa insanının özgürlüğü için burada olduğunu söyleyen Perinçek şunları söyledi:
Ermeni Patrik Vekili Ateşyan ve Başpiskopos Nişanyan bu ay yaptıkları konuşmalarda, kimi Ermeni ve kimi Türk çevrelerinin “birbirlerini zalim ve kendilerini mazlum” olarak görmelerindeki olumsuzluğa değindiler ve “dış mihrakların rolünü” vurguladılar (Ateşyan ve Nişanyan’ın konuşmaları ekli). Biz de aynı görüşteyiz. 2. Daire, Ermeni Patriği dahil, herkesin özgürce konuşmasına güven sağlayan bir karar vermiştir.
Biz, 1915 olaylarının ”soykırım” tanımına uymadığını belirttik ve bu savımızı bilimsel usavurmayla öne sürdük. İsviçre Mahkemesine 90 kilo Rus ve Ermeni belgesi verdik. Rus raporlarına ve mahkeme kararlarına, Ermeni devlet adamlarının ve subaylarının resmî rapor ve kitaplarına, Alman generallerinin tanıklığına dayandık. Görüşlerimiz tartışılabilir, ama bizim özgürlüğümüzü korumak, Avrupa hukukunun gereğidir.
"BU DAVANIN KONUSU DEĞİL"
Oturumda söz alan ve Perinçek adına konuşan avukat Mehmet Cengiz, davanın özünün düşünce ve ifade özgürlüğü olduğunu söyledi.
Cengiz, "Perinçek hakkında ırkçılık ve nefret suçu açısından açılmış bir dava yoktur. Irkçı söylem ve nefret suçu bu davanın konusu değildir" diye konuştu.
AA Editör Masası'na konuk olan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, davayla ilgili, "Bugün Büyük Daire'de görüşülecek husus, tarihi bir husus. Hem Türkiye, hem de Avrupa Birliği değerleri bakımından tarihi öneme haizdir" dedi.
Duruşmayı yerinde takip eden Çalışma eski Bakanı Yaşar Okuyan, mahkemenin önünde yaptığı açıklamada, “Bakın burada yüzlerce Avrupa'nın çeşitli yerlerinden gelmiş insanlar, burada bir Türk dayanışması oldu. Burada her partiden insan var. Strazbourg'da böyle bir birleşmeyi ortaya koymak önemli. Burada parti bayrakları yok. Türk bayrağının altında her şey var” dedi.
Daha önce eski Ukrayna Başbakanı Yuliya Timoşenko ve Wikileaks Editörü Julian Assange gibi isimleri savunmasıyla dikkat çeken, aynı zamanda ünlü aktör George Clooney’nin eşi Avukat Amal Alamuddin Clooney de davaya müdahil olan Ermenistan’ın hukuk ekibinde yer alıyor.
Perinçek, İsviçre'de yaptığı 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarını reddeden konuşmaları nedeniyle bu ülkede 2007 yılında çeşitli mahkumiyet cezalarına çarptırılmış ve bunun ardından 2008 yılında AİHM'e başvurmuştu.
AİHM'e yaptığı başvuruda Perinçek, "İsviçre'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğü ile ilgili 10. maddesini ihlal ettiğini" savunmuştu. AİHM başvuruya ilişkin 17 Aralık 2013'te aldığı kararla, İsviçre'nin insan hakları ihlalinde bulunduğuna hükmetmişti. Mahkeme karar sonrası İsviçre'nin yaptığı temyiz başvurusunun Büyük Daire tarafından değerlendirilmesini kararlaştırmıştı.
AİHM’nin temyiz organı olarak görev yapan 17 yargıçtan oluşan Büyük Daire’de görülecek duruşma ‘Soykırım var mı yok mu’ sorusuna cevap aranacak bir kapsama sahip olmasa da, dava ifade özgürlüğü davası olma boyutunu da aşmış durumda. Normal şartlarda geçen yılın son aylarında yapılması öngörülen ancak aynı zamanda ‘Ermeni soykırımı’ iddialarının 100’üncü yılı olan 2015’e bırakılan duruşmaya Perinçek ve İsviçre’nin yanı sıra Türkiye, Ermenistan ve çoğu Ermeni diasporasına dahil 11 sivil toplum kuruluşu müdahil oldu. AİHM Büyük Dairesi genelde bir önceki daire kararını izleyen bir yaklaşım benimsiyor. 17 Aralık 2013’te Perinçek lehine sonuçlanan davada, kararın oybirliği yerine 2’ye karşı 5 oyla alınmasının yanı sıra konunun siyasi ve uluslararası boyutu, bu yaklaşımın yüzde 100 izleneceği yönünde öngörüde bulunmayı engelliyor. AİHM, 2013 kararında, “Kanıtlanması zor ve dar kapsamlı hukuksal bir kavram” olarak tanımladığı “Ermeni soykırımı” tartışmasına girmekten özellikle kaçınsa da Ermeni soykırımı iddiaları ve Yahudi soykırımının birbiriyle karşılaştırılamayacağı vurgusu yapmıştı.
Haber Habere