Hrant Dink cinayetinde ihmali olduğu iddia edilen, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör ile emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 9 kamu görevlisi hakkında açılan soruşturmaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nce verilen takipsizlik kararı, Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 6 Haziran'da kaldırılmıştı.
Heyet, gereğinin yapılması için soruşturma dosyasının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na iade edilmesine hükmetmişti.
Soruşturmanın şüphelilerinden Ramazan Akyürek'de, geçen Ekim ayında şüpheli olarak ifade vermişti. Akyürek ifadesinde, Dink'in İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından korunması gerektiğini vurgulayarak, 'Ben İstanbul Emniyet Müdürü olsaydım mutlaka tedbir alırdım' demişti. Ramazan Akyürek 16 sayfa tutan ifadesinde kendisine sorulan sorulara da 12' kez 'hatırlamıyorum' 15 kez de 'bilgi sahibi değilim, bilmiyorum' diye cevap vermişti.
Ramazan Akyürek Hrant Dink soruşturması kapsamında geçen Ekim'de verdiği ifadesinde kendisine sorulan sorulardan bazılarına 'Hatırlamıyorum ve bilmiyorum' şeklinde ifade vermişti. İşte Akyürek'in hatırlamadıkları ve bilmedikleri :
Ben Erhan Tuncel’in Mc Donald’s olayı ile ilgili herhangi bir ilgisinin olduğunu ve sizin belirttiğiniz atılan bombayı yapan kişi olduğu hakkında hiçbir bilgiye sahip değilim.
Trabzon’da iken yapılan teknik takip yani dinlemenin sonucunda elde edilen görüşmelerin çözülüp çözülmediği bilgisine sahip değilim.
Ne Ali Öz’ün bana ne de benim Ali Öz’e bilgi sunumu yapıp yapmadıklarımızı hatırlamıyorum. Bu konuda ne tür tedbir alınacağına dair konuşulduğunu hatırlamıyorum.
Hrant Dink’in medyaya yansıyan özellikle Hrant Dink ile ilgili davaların görüldüğü adliyelerde veya o bölgelerde uğradığı saldırılar dışında özel bir bilgi gelip gelmediğini hatırlamıyorum.
Trabzon İstihbarat Şubesi’nin log kayıtlarının tutulduğu bilgisayar ‘server’larının daire başkanlığımıza gönderilip gönderilmediğini hatırlamıyorum.
Ben Hrant Dink’e ilişkin log kayıtlarının silinip silinmediğinden haberdar olmadığım için eğer silinmiş ise ne amaçla silindiği hakkında bilgi sahibi değilim.
Ben o tarihte İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun ile görüşme yapıp yapmadığımı hatırlamıyorum.
MADDE 83. -
(1) Kişinin yükümlü olduğu belli bir icrai davranışı gerçekleştirmemesi dolayısıyla meydana gelen ölüm neticesinden sorumlu tutulabilmesi için, bu neticenin oluşumuna sebebiyet veren yükümlülük ihmalinin icrai davranışa eşdeğer olması gerekir.
(2) İhmali ve icrai davranışın eşdeğer kabul edilebilmesi için, kişinin;
a) Belli bir icrai davranışta bulunmak hususunda kanunî düzenlemelerden veya sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülüğünün bulunması,
b) Önceden gerçekleştirdiği davranışın başkalarının hayatı ile ilgili olarak tehlikeli bir durum oluşturması,
(3) Belli bir yükümlülüğün ihmali ile ölüme neden olan kişi hakkında, temel ceza olarak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine onbeş yıldan yirmi yıla kadar, diğer hâllerde ise on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunabileceği gibi, cezada indirim de yapılmayabilir.
Hürriyet Gazetesi